Seni Dinleyen Biri

Stok Kodu:
9789944486545
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
464
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2007-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%27 indirimli
18,52TL
13,52TL
9789944486545
529728
Seni Dinleyen Biri
Seni Dinleyen Biri
13.52

Rutubetli hava yürüyüşümü ağırlaştırıyor, ayaklarımın denetimini yitiriyorum. İki ayağım sanki iki palet; yürürken elimde olmadan dışa doğru açılıyor. Yazın dağlara yürürdüm eskiden ya da yüzerdim; üç yaz oldu denize girmiyorum. Hiçbir zaman hanım hanımcık adımlar atabilen biri olmadım, uçar gibi, kaçar gibi bir tepeye tırmanıyor, bir maniayı aşıyor gibi yürürdüm. Bir müzik sesi ulaştığında kulaklarıma, mesela Reşid Behbudov’dan Azeri bir parça duyduğumda, derinlerime kök salmış biri, yeşil dağlardan koparılmış bir büyükanneannesi olan Çerkez kızı, dans adımları atarak havalara sıçramak isterdi. Yürürken bastığım yere dikkat etmediğimi söylerdi Halil; uzun yürüyüşlerimizde iki üç kez düşmekten kurtarmıştı beni. Orada bir çukur, şurada sürpriz bir basamak, daha ileride hesaba katılmayan bir boşluk ve ben yeryüzüne değil gökyüzüne bakarak yürümek istiyorum. "Salınarak yürümeyin öyle", derdi Zehra eskiden, Betül’le ikimize ki özellikle benim salınarak yürüdüğüm hiç söylenemezdi. "Yürürken melekleri hatırlamalı, melekleri hatırlatmalıyız." "Sen melek değilsin, ben de değilim; hem meleklerin nasıl yürüdüğünü de bilmiyoruz." "Ne bileyim, işte, sokakta yürürken kadınlığı öne çıkmayan bir kadın, bir hanımefendi gibi yürümelisin."

Rutubetli hava yürüyüşümü ağırlaştırıyor, ayaklarımın denetimini yitiriyorum. İki ayağım sanki iki palet; yürürken elimde olmadan dışa doğru açılıyor. Yazın dağlara yürürdüm eskiden ya da yüzerdim; üç yaz oldu denize girmiyorum. Hiçbir zaman hanım hanımcık adımlar atabilen biri olmadım, uçar gibi, kaçar gibi bir tepeye tırmanıyor, bir maniayı aşıyor gibi yürürdüm. Bir müzik sesi ulaştığında kulaklarıma, mesela Reşid Behbudov’dan Azeri bir parça duyduğumda, derinlerime kök salmış biri, yeşil dağlardan koparılmış bir büyükanneannesi olan Çerkez kızı, dans adımları atarak havalara sıçramak isterdi. Yürürken bastığım yere dikkat etmediğimi söylerdi Halil; uzun yürüyüşlerimizde iki üç kez düşmekten kurtarmıştı beni. Orada bir çukur, şurada sürpriz bir basamak, daha ileride hesaba katılmayan bir boşluk ve ben yeryüzüne değil gökyüzüne bakarak yürümek istiyorum. "Salınarak yürümeyin öyle", derdi Zehra eskiden, Betül’le ikimize ki özellikle benim salınarak yürüdüğüm hiç söylenemezdi. "Yürürken melekleri hatırlamalı, melekleri hatırlatmalıyız." "Sen melek değilsin, ben de değilim; hem meleklerin nasıl yürüdüğünü de bilmiyoruz." "Ne bileyim, işte, sokakta yürürken kadınlığı öne çıkmayan bir kadın, bir hanımefendi gibi yürümelisin."

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 13,52    13,52   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat