18. Yüzyıl Türkiyesinde Örf ve Adetler

Stok Kodu:
9786052215159
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
256
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
130,00TL
91,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 91,00TL
Tedarikçi Stoğu 3 Adet
9786052215159
372285
18. Yüzyıl Türkiyesinde Örf ve Adetler
18. Yüzyıl Türkiyesinde Örf ve Adetler
91.00

Kutsal kitap olarak Kur'ân-ı Kerîm'i tanıyanların zihnine ve hâfızasına nakşedilmiş olan bu prensipler, onları, yeryüzündeki insanların en insaniyetlisi, en hayırseveri hâline getirmiştir.

Bütün bu faziletlere rağmen ecnebîlerin “barbar” demesi, “yırtıcı” bulması; savaşmalarına göre hüküm verilmesinden ileri gelir. Gerçekten Müslümanlar canlarını esirgemeden savaşırlar; düşmanları, aynı zamanda dinlerinin de düşmanıdır. Bu şecaat, Türkler'e sadece dinlerinden değil; aynı zamanda millî karakterlerinden gelir. Ama bir milletin gerçek karakteri savaş alanının silâh gürültüleri arasında tayin edilemez. Türkler'i gerçekten tanımak isteyenler; onların faziletlerini değerlendirmeli, törelerinde, karakterlerinde ve fiillerindeki tesirlerini muhakeme etmeli; onları barış zamanındaki örf ve âdetleri içinde incelemelidir.

Filhakika Türkler; savaşta ne kadar sert ne kadar mağrur ve yırtıcıysalar, barışta da o kadar sakindirler. En büyük kahramanlıkları gösteren, gözlerini kırpmadan ateşe atılan bu insanlar, günlük hayatlarına döndükleri zaman gerçek karakterlerini alırlar. O zaman onların beşerî duygularla dolu, hayırsever kimseler olduğu anlaşılır. Bu duygu bütün Türkler'e şâmildir; hepsinin de ruhuna öylesine derin bir şekilde işlemiştir ki savaşta birer cesaret âbidesi olan bu kimseler; barışta fakir babası, düşkünün dostu olur; içlerinde en kötüsü, en hasîsi bile yine de bir vazife olarak iyilik etmekten çekinmez.

Kutsal kitap olarak Kur'ân-ı Kerîm'i tanıyanların zihnine ve hâfızasına nakşedilmiş olan bu prensipler, onları, yeryüzündeki insanların en insaniyetlisi, en hayırseveri hâline getirmiştir.

Bütün bu faziletlere rağmen ecnebîlerin “barbar” demesi, “yırtıcı” bulması; savaşmalarına göre hüküm verilmesinden ileri gelir. Gerçekten Müslümanlar canlarını esirgemeden savaşırlar; düşmanları, aynı zamanda dinlerinin de düşmanıdır. Bu şecaat, Türkler'e sadece dinlerinden değil; aynı zamanda millî karakterlerinden gelir. Ama bir milletin gerçek karakteri savaş alanının silâh gürültüleri arasında tayin edilemez. Türkler'i gerçekten tanımak isteyenler; onların faziletlerini değerlendirmeli, törelerinde, karakterlerinde ve fiillerindeki tesirlerini muhakeme etmeli; onları barış zamanındaki örf ve âdetleri içinde incelemelidir.

Filhakika Türkler; savaşta ne kadar sert ne kadar mağrur ve yırtıcıysalar, barışta da o kadar sakindirler. En büyük kahramanlıkları gösteren, gözlerini kırpmadan ateşe atılan bu insanlar, günlük hayatlarına döndükleri zaman gerçek karakterlerini alırlar. O zaman onların beşerî duygularla dolu, hayırsever kimseler olduğu anlaşılır. Bu duygu bütün Türkler'e şâmildir; hepsinin de ruhuna öylesine derin bir şekilde işlemiştir ki savaşta birer cesaret âbidesi olan bu kimseler; barışta fakir babası, düşkünün dostu olur; içlerinde en kötüsü, en hasîsi bile yine de bir vazife olarak iyilik etmekten çekinmez.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 91,00    91,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat