2. Meşrutiyet Dönemi'nde Girit Meselesi ve 1910 - 1911 Yunanistan Boykotajı

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786253933487
Boyut:
16,5 x 24
Sayfa Sayısı:
416
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%23 indirimli
395,00TL
304,15TL
Taksitli fiyat: 1 x 304,15TL
Tedarikçi Stoğu 3 Adet
9786253933487
791512
2. Meşrutiyet Dönemi'nde Girit Meselesi ve 1910 - 1911 Yunanistan Boykotajı
2. Meşrutiyet Dönemi'nde Girit Meselesi ve 1910 - 1911 Yunanistan Boykotajı
304.15

Girit, stratejik konumu nedeniyle fatihlerin dikkatini her yüzyılda üzerine çekmeyi başarmış Akdeniz'in en önemli adasından biridir. Girit, Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanması ile Yunan siyasetinin bir parçası hâline gelmiş ve bu durum, Girit'in XIX. yüzyılını âdeta isyanlar yüzyılı hâline getirmişti. Girit ayrıca büyük devletlerin konsoloslarının Şark meselesini uygulama alanı da olmuştu. Özellikle İngiltere'nin Girit'te uyguladığı ikili politika, Girit'in kaderini de etkileyecek ve XIX. yüzyıl, Girit'i Osmanlı İmparatorluğu için âdeta bir “çözümsüzlük” ve "emanet (vedia)" hâline getirecekti. II. Meşrutiyet'in ilanı, Girit'e olan Osmanlı kamuoyunun ilgisini de arttıracaktı. Osmanlı Hükûmeti'nin Girit politikası, “statükonun devamı” çerçevesinde olayları protesto etmek ve İngiltere'ye güvenmekten ibaretti. Bu nedenle Osmanlı kamuoyu, Girit'te Osmanlı hukukunun yok sayılmasına ve Giritli Müslümanların feryatlarına tepkisiz kalmamış ve bu tepkiler, bilinçli bir eyleme dönüştürülerek önce protesto ve mitingler ile daha sonra da Yunanistan'a karşı boykot hareketleri ile kendini göstermişti. Mitingler halkın Girit için azim ve kararının göstergesi olmuş ve dönemin en yaygın sloganı "Ya Girit Ya Ölüm!" sözleriyle vücut bulmuştu. Girit için Yunanistan'a uygulanan boykot (1910-1911) ise âdeta “iktisadi harp” niteliğinde, o dönemin en uzun soluklu, en geniş katılımlı, planlı ve programlı bir halk hareketi olmuştu. Yunanistan'a boykot, 1911 yılı sonlarında noktalanmış ve 1913 yılında korkulan olmuş; Girit'in semalarında “mavi beyaz” bayraklar dalgalanmıştı

(Tanıtım Bülteninden)

Girit, stratejik konumu nedeniyle fatihlerin dikkatini her yüzyılda üzerine çekmeyi başarmış Akdeniz'in en önemli adasından biridir. Girit, Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanması ile Yunan siyasetinin bir parçası hâline gelmiş ve bu durum, Girit'in XIX. yüzyılını âdeta isyanlar yüzyılı hâline getirmişti. Girit ayrıca büyük devletlerin konsoloslarının Şark meselesini uygulama alanı da olmuştu. Özellikle İngiltere'nin Girit'te uyguladığı ikili politika, Girit'in kaderini de etkileyecek ve XIX. yüzyıl, Girit'i Osmanlı İmparatorluğu için âdeta bir “çözümsüzlük” ve "emanet (vedia)" hâline getirecekti. II. Meşrutiyet'in ilanı, Girit'e olan Osmanlı kamuoyunun ilgisini de arttıracaktı. Osmanlı Hükûmeti'nin Girit politikası, “statükonun devamı” çerçevesinde olayları protesto etmek ve İngiltere'ye güvenmekten ibaretti. Bu nedenle Osmanlı kamuoyu, Girit'te Osmanlı hukukunun yok sayılmasına ve Giritli Müslümanların feryatlarına tepkisiz kalmamış ve bu tepkiler, bilinçli bir eyleme dönüştürülerek önce protesto ve mitingler ile daha sonra da Yunanistan'a karşı boykot hareketleri ile kendini göstermişti. Mitingler halkın Girit için azim ve kararının göstergesi olmuş ve dönemin en yaygın sloganı "Ya Girit Ya Ölüm!" sözleriyle vücut bulmuştu. Girit için Yunanistan'a uygulanan boykot (1910-1911) ise âdeta “iktisadi harp” niteliğinde, o dönemin en uzun soluklu, en geniş katılımlı, planlı ve programlı bir halk hareketi olmuştu. Yunanistan'a boykot, 1911 yılı sonlarında noktalanmış ve 1913 yılında korkulan olmuş; Girit'in semalarında “mavi beyaz” bayraklar dalgalanmıştı

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 304,15    304,15   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat