Aksi Kanıtlanmadıkça Herkes Suçludur! Yakın Gündeme Dair Bağımsız Notlar

Stok Kodu:
9789944126304
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
303
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2007-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%38 indirimli
300,00TL
186,00TL
9789944126304
474179
Aksi Kanıtlanmadıkça Herkes Suçludur!
Aksi Kanıtlanmadıkça Herkes Suçludur! Yakın Gündeme Dair Bağımsız Notlar
186.00
Ya nüfus cüzdanlarındaki din hanesi değişikliği iktidar başkasındayken yapılsaydı ne olurdu bu ülkede? Cuma hutbelerinden sonra kaç şehirde kaç bin insan tekbir eşliğinde sokakları aşındırır, en büyük kalabalığı toplamayı beceren kaç provokatör mitingden sonra "asfalt ağladı be," diye kıs kıs gülerdi merak ediyorum. Elin Newton‘u, kafasına ağaçtan düşen elmaya bakıp yerçekimi kanunlarını keşfederken, bizim Nasrettin Hocamız aynı yerde kafasına düşen elmaya bakıp, "ulan ya düşen kabak olsaydı" diyor ve biz salakça gülüyoruz bu espriye. Bir tarafta her kapıyı açan düz anahtar AB kimliği, diğer taraftan Papua Yeni Gine‘nin bile vize uyguladığı ve ülke girişlerinde "siyahi görevlilerin dahi zenci muamelesi yaptığı bizim kimlikler". Şimdi Kıbrıslılara "gelin bizim kimlikleri alın" diyoruz. Rumlar da "keyfiniz bilir ama şurada AB kimliği var isteyene veriyoruz" diyecekler. Sizce Kıbrıslılar ne yapacak?"Karizmanın yediği çiziğin boyutlarını" görmek isteyenlerin "yanaktan makas aldığı anda" Ali ŞEN‘in yüzündeki ifadeye bakması yeterliydi. Ali ŞEN‘in pek renkli olduğunu düşündüğüm hayatındaki, "en şiddetli kadınsız orgazmını" yaşadığı bu basın toplantısından geriye, kalın ve keskin hatlarla çizilmiş bir karizma kaldı. "Görünen köy kılavuz istemez" diyen atalar, yükselen dolar ve faizle hazinenin iç borçlanma ihalesinin yakınlığı arasındaki ilişkiye bakıp "görünen şu ki yine don gömlek kalacaksınız" derlerdi muhtemelenAmerikan postalını diliyle parlatmayı temel ilke edinen medyamızın önemli bir bölümü, olayın daha çok "çukur" boyutuyla ilgilendiler. Televizyonlarda gazetelerde ana haber olarak geçen Saddam haberinin başı da, sonu da çukurdu. Bir ara "galiba bunlar çukurun fotoğrafını tişörtlere basıp promosyon olarak dağıtacaklar" diye düşündüm.
Ya nüfus cüzdanlarındaki din hanesi değişikliği iktidar başkasındayken yapılsaydı ne olurdu bu ülkede? Cuma hutbelerinden sonra kaç şehirde kaç bin insan tekbir eşliğinde sokakları aşındırır, en büyük kalabalığı toplamayı beceren kaç provokatör mitingden sonra "asfalt ağladı be," diye kıs kıs gülerdi merak ediyorum. Elin Newton‘u, kafasına ağaçtan düşen elmaya bakıp yerçekimi kanunlarını keşfederken, bizim Nasrettin Hocamız aynı yerde kafasına düşen elmaya bakıp, "ulan ya düşen kabak olsaydı" diyor ve biz salakça gülüyoruz bu espriye. Bir tarafta her kapıyı açan düz anahtar AB kimliği, diğer taraftan Papua Yeni Gine‘nin bile vize uyguladığı ve ülke girişlerinde "siyahi görevlilerin dahi zenci muamelesi yaptığı bizim kimlikler". Şimdi Kıbrıslılara "gelin bizim kimlikleri alın" diyoruz. Rumlar da "keyfiniz bilir ama şurada AB kimliği var isteyene veriyoruz" diyecekler. Sizce Kıbrıslılar ne yapacak?"Karizmanın yediği çiziğin boyutlarını" görmek isteyenlerin "yanaktan makas aldığı anda" Ali ŞEN‘in yüzündeki ifadeye bakması yeterliydi. Ali ŞEN‘in pek renkli olduğunu düşündüğüm hayatındaki, "en şiddetli kadınsız orgazmını" yaşadığı bu basın toplantısından geriye, kalın ve keskin hatlarla çizilmiş bir karizma kaldı. "Görünen köy kılavuz istemez" diyen atalar, yükselen dolar ve faizle hazinenin iç borçlanma ihalesinin yakınlığı arasındaki ilişkiye bakıp "görünen şu ki yine don gömlek kalacaksınız" derlerdi muhtemelenAmerikan postalını diliyle parlatmayı temel ilke edinen medyamızın önemli bir bölümü, olayın daha çok "çukur" boyutuyla ilgilendiler. Televizyonlarda gazetelerde ana haber olarak geçen Saddam haberinin başı da, sonu da çukurdu. Bir ara "galiba bunlar çukurun fotoğrafını tişörtlere basıp promosyon olarak dağıtacaklar" diye düşündüm.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 186,00    186,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat