Altın Kubbenin Esrarı - Bir Mimar Sinan Romanı

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786257706407
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
326
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%29 indirimli
275,00TL
195,25TL
Taksitli fiyat: 1 x 195,25TL
Tedarikçi Stoğu 5 Adet
9786257706407
471896
Altın Kubbenin Esrarı - Bir Mimar Sinan Romanı
Altın Kubbenin Esrarı - Bir Mimar Sinan Romanı
195.25

Bir Mimar.
Bir Denizci.
Bir Mozaik.
Bir Minyatür.
Ve ambarlar dolusu altın...

Akdeniz'in tuzlu, derin ve mavi sularındaki sefer ne kadar göz kamaştırıcı ise sebebi de o kadar gizliydi.

Kanuni Sultan Süleyman, kendi muhteşemliğine yaraşır Mimar Sinan'ı, Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa refakatinde Kudüs'e gönderirken, bütün Akdeniz'in meraka kapılacağını ve bu seyahati konuşacağını biliyordu.

Mimar Sinan gündüzleri güvertede yoldaşı ile sohbet ederken geceleri ruhunun derinliklerinde kayboluyor, Baştarda'nın atlattığı fırtınalara inat, hatıralar denizinde boğulup her sabah kendi varlığından adeta yeniden doğuyordu.

Ömrünü adadığı ve yıllardır peşine düştüğü soruların, sırrına varıp
cevaplarını bir gün bulabilecek miydi? Devşirilmesini sağlayan Sahtiyan Çizmeli Adam kimdi, neredeydi, Turnacıbaşı'na ne söylemişti de genç Sinan'ı bir medeniyeti inşa etmeye götürecek kutlu yolculuk başlamıştı?
Bin yıldır büyük badireler atlatan ve sonsuza kadar ayakta kalmak için Sinan'ı bekleyen Ayasofya'nın kapısının üzerindeki mozaik, nasıl oluyordu da asırlar öncesinden Sinan'ın hikâyesini anlatıyordu? Umudu kestiği, aramaktan vazgeçtiği cevaplar bir gün bahşedilecek miydi?
Sultan Polat Altın Kubbenin Esrarı'nda bu kez okuruna bilmeceler sormuyor, şifrelerin peşine düşürmüyor. Mimar Sinan çağına geniş bir pencere açıyor. Ve okuru o pencereden Sinan'ın ‘Yoluna' tanık olmaya çağırıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Bir Mimar.
Bir Denizci.
Bir Mozaik.
Bir Minyatür.
Ve ambarlar dolusu altın...

Akdeniz'in tuzlu, derin ve mavi sularındaki sefer ne kadar göz kamaştırıcı ise sebebi de o kadar gizliydi.

Kanuni Sultan Süleyman, kendi muhteşemliğine yaraşır Mimar Sinan'ı, Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa refakatinde Kudüs'e gönderirken, bütün Akdeniz'in meraka kapılacağını ve bu seyahati konuşacağını biliyordu.

Mimar Sinan gündüzleri güvertede yoldaşı ile sohbet ederken geceleri ruhunun derinliklerinde kayboluyor, Baştarda'nın atlattığı fırtınalara inat, hatıralar denizinde boğulup her sabah kendi varlığından adeta yeniden doğuyordu.

Ömrünü adadığı ve yıllardır peşine düştüğü soruların, sırrına varıp
cevaplarını bir gün bulabilecek miydi? Devşirilmesini sağlayan Sahtiyan Çizmeli Adam kimdi, neredeydi, Turnacıbaşı'na ne söylemişti de genç Sinan'ı bir medeniyeti inşa etmeye götürecek kutlu yolculuk başlamıştı?
Bin yıldır büyük badireler atlatan ve sonsuza kadar ayakta kalmak için Sinan'ı bekleyen Ayasofya'nın kapısının üzerindeki mozaik, nasıl oluyordu da asırlar öncesinden Sinan'ın hikâyesini anlatıyordu? Umudu kestiği, aramaktan vazgeçtiği cevaplar bir gün bahşedilecek miydi?
Sultan Polat Altın Kubbenin Esrarı'nda bu kez okuruna bilmeceler sormuyor, şifrelerin peşine düşürmüyor. Mimar Sinan çağına geniş bir pencere açıyor. Ve okuru o pencereden Sinan'ın ‘Yoluna' tanık olmaya çağırıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 195,25    195,25   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat