Altın Silsile Müşâhede

Stok Kodu:
9786254087158
Boyut:
12 cm x 19,5 cm
Sayfa Sayısı:
224
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-04
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
52 Gr. Holmen
Dili:
Türkçe
%30 indirimli
150,00TL
105,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 105,00TL
9786254087158
797367
Altın Silsile
Altın Silsile Müşâhede
105.00

Kutlu yolcunun peşinde rehberlik yapan ben Hüdhüd, râvîlerden duyduklarımıgece gündüz demeden sana anlatmak için nafile bir gayrete girdim.

Gayretin esamesinin tükendiği, hayretin ötesinde, bu zıtlıklar âleminin üzerindebir yurt var imiş...

Bu vakte kadar şahit olduğun tatların, renklerin, kokuların ötesinde,yaşadığın tüm zamanların dışında bir âlem varmış.

Bu yurda, yolcuların kendi aralarında “Hakikat Şehri” dediklerini biz de duymuş idik.

Hallâc'ı, Aynülkudât el-Hemedânî'yi, Nesîmî'yi ve nicelerini canını vermeye razı eden,bu âlemin cilveleriymiş.

Meryem oğlu İsa'nın ‘a.s.' göğün dördüncü katında perdelerin ötesinde müşâhede ettiği, mâfevkindeki hayat için ahir zaman nebisini bekleten ona ümmet olmayı dua ettiren aşk.

Her şey ona sebepken, sebeb-i fena olan…

Gidenlerin bir daha gelmeye ikna edilemediği satıh.

Şehirler sultanı, hakikatler meydanı…

Abıhayat pınarının tadının unutulduğu sofra.

Tüm makamların önünde secde ettiği Nur-u Muhammedî şelalesinin menbaı.

Harflerin, seslerin, sûretlerin ve O'nun dışındaki her şeyin kaybolduğu yerde,kalem de yok ise artık “Hakikatler Şehri'nden” bahsi kapatalım.

Orayla ilgili sana anlattıklarımın da tümünü unut.

Unuttuklarını, el-Hayat ismiyle sana yaşatsın.

Duydum ki yârimin yeri Kâf imiş

Dillerde söylenen kuru laf imiş

Aslını sorarsan "nûn" u "kâf" imiş

Pâyine yüz süremedim ne çare.

Kutlu yolcunun peşinde rehberlik yapan ben Hüdhüd, râvîlerden duyduklarımıgece gündüz demeden sana anlatmak için nafile bir gayrete girdim.

Gayretin esamesinin tükendiği, hayretin ötesinde, bu zıtlıklar âleminin üzerindebir yurt var imiş...

Bu vakte kadar şahit olduğun tatların, renklerin, kokuların ötesinde,yaşadığın tüm zamanların dışında bir âlem varmış.

Bu yurda, yolcuların kendi aralarında “Hakikat Şehri” dediklerini biz de duymuş idik.

Hallâc'ı, Aynülkudât el-Hemedânî'yi, Nesîmî'yi ve nicelerini canını vermeye razı eden,bu âlemin cilveleriymiş.

Meryem oğlu İsa'nın ‘a.s.' göğün dördüncü katında perdelerin ötesinde müşâhede ettiği, mâfevkindeki hayat için ahir zaman nebisini bekleten ona ümmet olmayı dua ettiren aşk.

Her şey ona sebepken, sebeb-i fena olan…

Gidenlerin bir daha gelmeye ikna edilemediği satıh.

Şehirler sultanı, hakikatler meydanı…

Abıhayat pınarının tadının unutulduğu sofra.

Tüm makamların önünde secde ettiği Nur-u Muhammedî şelalesinin menbaı.

Harflerin, seslerin, sûretlerin ve O'nun dışındaki her şeyin kaybolduğu yerde,kalem de yok ise artık “Hakikatler Şehri'nden” bahsi kapatalım.

Orayla ilgili sana anlattıklarımın da tümünü unut.

Unuttuklarını, el-Hayat ismiyle sana yaşatsın.

Duydum ki yârimin yeri Kâf imiş

Dillerde söylenen kuru laf imiş

Aslını sorarsan "nûn" u "kâf" imiş

Pâyine yüz süremedim ne çare.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 105,00    105,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat