Anayasal Meşruiyet S. Arabistan Krallığı ve İran İslam Cumhuriyeti Karşılaştırmalı İncelemesi

Stok Kodu:
9786055793821
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
288
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%37 indirimli
190,00TL
119,70TL
9786055793821
489147
Anayasal Meşruiyet
Anayasal Meşruiyet S. Arabistan Krallığı ve İran İslam Cumhuriyeti Karşılaştırmalı İncelemesi
119.70

Elinizdeki bu kitabın amacı Arap baharının karşısında yer alan mezhepçilik ve baskıcılık isimli iki düğümün çözümüne katkı sağlamaktır.

Baskıcı rejimler karşısında sessiz kalan Arap halkı uzunca bir süreden sonra adalet, özgürlük ve demokrasi talebiyle bu sessizliğini bozarak, dinî bir kisveye bürünüp demokrasiyi ve anayasal meşruiyete dayanmayı reddeden baskıcı rejimlerin karşısında şaha kalkar.

İstedikleri, diktatör ve baskıcı rejimlerin benimsediği hizipçi ve mezhepsel yöntemler doğmadan önce var olan ve Hulefa-i Raşidin dönemindeki ilk İslamî Siyasi düşünceyi temsil eden meşruiyetin geri gelmesidir.

Ancak, (Sünni ve Şii) siyasi düşünce yapısında bu anayasal meşruiyete geri dönülmesine rağmen, güya, İslam Şiarını yükseltmeyi düstur edinen bazı sistemler, mezhepsel düşüncelere bağlı kalmak, demokrasiye mukabil uydurma bir dinî meşruiyete sahip olmak ve halk üzerindeki meşru olmayan egemenliklerini devam ettirmek için iç çatışmalar ve mezhepsel ayrılıklar çıkarma konusunda ısrarlarını sürdürmekteler.

Bu kitap, dinî meşruiyet taraftarlarına karşı anayasal meşruiyeti yerleştirmeye çalışmakta ve imamet-hilafet teorilerinden uzaklaşarak anayasal meşruiyet yönünde gelişen ortak aklın gölgesinde sönmekte olan vehme dayalı tarihsel-mezhepsel ihtilafların yapaylığına vurgu yapmaktadır.



Sayfa Sayısı: 288

Baskı Yılı: 2013


Dili: Türkçe
Yayınevi: Mana Yayınları

Elinizdeki bu kitabın amacı Arap baharının karşısında yer alan mezhepçilik ve baskıcılık isimli iki düğümün çözümüne katkı sağlamaktır.

Baskıcı rejimler karşısında sessiz kalan Arap halkı uzunca bir süreden sonra adalet, özgürlük ve demokrasi talebiyle bu sessizliğini bozarak, dinî bir kisveye bürünüp demokrasiyi ve anayasal meşruiyete dayanmayı reddeden baskıcı rejimlerin karşısında şaha kalkar.

İstedikleri, diktatör ve baskıcı rejimlerin benimsediği hizipçi ve mezhepsel yöntemler doğmadan önce var olan ve Hulefa-i Raşidin dönemindeki ilk İslamî Siyasi düşünceyi temsil eden meşruiyetin geri gelmesidir.

Ancak, (Sünni ve Şii) siyasi düşünce yapısında bu anayasal meşruiyete geri dönülmesine rağmen, güya, İslam Şiarını yükseltmeyi düstur edinen bazı sistemler, mezhepsel düşüncelere bağlı kalmak, demokrasiye mukabil uydurma bir dinî meşruiyete sahip olmak ve halk üzerindeki meşru olmayan egemenliklerini devam ettirmek için iç çatışmalar ve mezhepsel ayrılıklar çıkarma konusunda ısrarlarını sürdürmekteler.

Bu kitap, dinî meşruiyet taraftarlarına karşı anayasal meşruiyeti yerleştirmeye çalışmakta ve imamet-hilafet teorilerinden uzaklaşarak anayasal meşruiyet yönünde gelişen ortak aklın gölgesinde sönmekte olan vehme dayalı tarihsel-mezhepsel ihtilafların yapaylığına vurgu yapmaktadır.



Sayfa Sayısı: 288

Baskı Yılı: 2013


Dili: Türkçe
Yayınevi: Mana Yayınları
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 119,70    119,70   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat