Arpalık

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786254150371
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
159
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
%35 indirimli
200,00TL
130,00TL
9786254150371
879318
Arpalık
Arpalık
130.00

"Dağınık bıkkınlıklarla saçılırdık yere. İki boyutlu dururduk. Öylece günün bizi ezip geçmesini beklerdik halının üstünde. Herkesin kendi yönü vardı. Ama bir kenardan da diğerine bağlıydı. Matematik performans ödevi için yaptığım kenarlardan birleştirilen prizmalar gibi katlanırdık içimize, bir şeylere tutunurduk, sarılırdık. Sivri köşelerimizle üç boyutlu olurduk birlikte. Kendimize ait düzeneklerimiz vardı. Çarklar gibi işlerdi evdeki eşyalar. Bizi onlar yönetirdi. Evdeki tıkışıklık, ıvır zıvırların aşırılığı dikte ederdi nasıl güne uyanacağımıza. Üst üste katlanırdı günler ve nevresimler. Üst üste koyulurdu içe içe geçmiş tencerelerle tavalar. Üst üste dururdu bir heves alınmış org ve annemi senelerce taşıyan pahalı çanta. Üst üste yaşardık. Üst üste geçer giderdi hafta sonları, aynı, hep aynı şeylerle. Bazen, tavuk kanatlı pikniğiyle farklılaşırdı. Üst üste sıralanırdı binalar çevremizde. Ağaçsız. Üst üste çöplerle ve balgamlarla. Kıraathaneler çökerdi geceye. Erkeklere hava kararmazdı. Kadınlara ikindi akşam vaktiydi. Üst üste gelirdi faturalar. Toplanır dururdu sayılar babamın saçsız başında. Evin bir köşesini düzeltsen başka köşesi darılırdı sanki. Yarım kalırdı her düzeltme. Kâğıt helvalı dondurma gibi nereden ısırsam başka bir yerden taşardı eşyalar. Taşardı, taşardı, taşardı! Mahalledeki çöpler gibi. Mahalledeki tekinsizlik gibi. Annemin bulaşıkları gibi. Olduramazdık ne giysilerimizi ne oturma odamızı ne cüzdanımızı. Ayağımız hep dışındaydı yorganın. Biz de taşardık bu yüzden. Birbirimize. Kırıcı sözlerle. Kavgalarla. Somurtkan yüzlerle."

(Tanıtım Bülteninden)

"Dağınık bıkkınlıklarla saçılırdık yere. İki boyutlu dururduk. Öylece günün bizi ezip geçmesini beklerdik halının üstünde. Herkesin kendi yönü vardı. Ama bir kenardan da diğerine bağlıydı. Matematik performans ödevi için yaptığım kenarlardan birleştirilen prizmalar gibi katlanırdık içimize, bir şeylere tutunurduk, sarılırdık. Sivri köşelerimizle üç boyutlu olurduk birlikte. Kendimize ait düzeneklerimiz vardı. Çarklar gibi işlerdi evdeki eşyalar. Bizi onlar yönetirdi. Evdeki tıkışıklık, ıvır zıvırların aşırılığı dikte ederdi nasıl güne uyanacağımıza. Üst üste katlanırdı günler ve nevresimler. Üst üste koyulurdu içe içe geçmiş tencerelerle tavalar. Üst üste dururdu bir heves alınmış org ve annemi senelerce taşıyan pahalı çanta. Üst üste yaşardık. Üst üste geçer giderdi hafta sonları, aynı, hep aynı şeylerle. Bazen, tavuk kanatlı pikniğiyle farklılaşırdı. Üst üste sıralanırdı binalar çevremizde. Ağaçsız. Üst üste çöplerle ve balgamlarla. Kıraathaneler çökerdi geceye. Erkeklere hava kararmazdı. Kadınlara ikindi akşam vaktiydi. Üst üste gelirdi faturalar. Toplanır dururdu sayılar babamın saçsız başında. Evin bir köşesini düzeltsen başka köşesi darılırdı sanki. Yarım kalırdı her düzeltme. Kâğıt helvalı dondurma gibi nereden ısırsam başka bir yerden taşardı eşyalar. Taşardı, taşardı, taşardı! Mahalledeki çöpler gibi. Mahalledeki tekinsizlik gibi. Annemin bulaşıkları gibi. Olduramazdık ne giysilerimizi ne oturma odamızı ne cüzdanımızı. Ayağımız hep dışındaydı yorganın. Biz de taşardık bu yüzden. Birbirimize. Kırıcı sözlerle. Kavgalarla. Somurtkan yüzlerle."

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 130,00    130,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat