Aşka Verilmiş Muhtıra

Stok Kodu:
9789753389457
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
175
Baskı:
3
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%35 indirimli
10,00TL
6,50TL
9789753389457
438159
Aşka Verilmiş Muhtıra
Aşka Verilmiş Muhtıra
6.50

“...Kapitalizmin acımasızlığı, ezilmişleri bir daha, bir daha ezip geçmesi diye bir takıntısı vardi ki, ondan kurtulamıyordu. Ama şu Çıkrıkçılar Yokuşu’nda ve şu eski hanlarda sadece esnaflık var gibiydi. Neden kendisi de bir dürüst esnaf olmasındı?

Adını “kumaşistan” dedirten şu yokuşun ötesinde bakırcılar çarşısı başlıyor ve parıltıları ile her yanı kaplıyordu. Faruk Hoca’nın buraya da “bakıristan” diyesi geliyordu. Sonra yün yapağılarının harman yeri başlıyordu. İnsanın içini ve ruhunu ısıtan garip bir sıcaklık yayılıyordu, beyaz, mor, alaca yapağılardan.

Sonra, kaderine terk edilmiş, asırların yorgunluğuna dayanamayıp, sahipsiz bırakılmışlığın kahrı ile kendini bırakmış yapılar… Hepisinin hayat hikayeleri vardı. Esnafla daldığı sohbetlerde o kırık dökük hikayeleri dinlerken, geçmiş zaman dehlizlerinde dolaşıyordu. Şurası Pirinçhan, on sekizinci yüzyıldan… Solunda, yokuşun başında, Kale’nin çarprazında, dondurulmuş zamanların gomgunu vurur gibi duran saat kulesi ile göze göze bakışan Çengelhan, on altıncı yüzyıl hatırası... yanı başında Çukurhan, eteklerine daldığı Kale’yi, dişleri dökülmüş bir sevgili hüznüyle seyreder gibi...”

“...Kapitalizmin acımasızlığı, ezilmişleri bir daha, bir daha ezip geçmesi diye bir takıntısı vardi ki, ondan kurtulamıyordu. Ama şu Çıkrıkçılar Yokuşu’nda ve şu eski hanlarda sadece esnaflık var gibiydi. Neden kendisi de bir dürüst esnaf olmasındı?

Adını “kumaşistan” dedirten şu yokuşun ötesinde bakırcılar çarşısı başlıyor ve parıltıları ile her yanı kaplıyordu. Faruk Hoca’nın buraya da “bakıristan” diyesi geliyordu. Sonra yün yapağılarının harman yeri başlıyordu. İnsanın içini ve ruhunu ısıtan garip bir sıcaklık yayılıyordu, beyaz, mor, alaca yapağılardan.

Sonra, kaderine terk edilmiş, asırların yorgunluğuna dayanamayıp, sahipsiz bırakılmışlığın kahrı ile kendini bırakmış yapılar… Hepisinin hayat hikayeleri vardı. Esnafla daldığı sohbetlerde o kırık dökük hikayeleri dinlerken, geçmiş zaman dehlizlerinde dolaşıyordu. Şurası Pirinçhan, on sekizinci yüzyıldan… Solunda, yokuşun başında, Kale’nin çarprazında, dondurulmuş zamanların gomgunu vurur gibi duran saat kulesi ile göze göze bakışan Çengelhan, on altıncı yüzyıl hatırası... yanı başında Çukurhan, eteklerine daldığı Kale’yi, dişleri dökülmüş bir sevgili hüznüyle seyreder gibi...”

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 6,50    6,50   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat