Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor

Atina'da Dört Uzun Gün (Ciltli)

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786056849596
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
112
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Ciltli
Dili:
Türkçe
%40 indirimli
260,00TL
156,00TL
9786056849596
886317
Atina'da Dört Uzun Gün (Ciltli)
Atina'da Dört Uzun Gün (Ciltli)
156.00

"2000 yılının Aralık ayı korkunç anılarla doluydu. Bir öğrenci evinin odasında dört arkadaş birlikte yas tutmayı, bir yası ortaklaştırmayı -belki de beceriksizce- öğreniyorlardı. Bazen Ömer bu ağır havayı dağıtmak için, arkadaşlarına bir nebze de olsa umut verebilmek ve onlara iyi olduğunu göstermek ister gibi bir espri yapıyor veya ortaya komik sayılabilecek bir laf atıyordu. Bunun yarattığı rahatlık hissi çok da uzun sürmüyor, kısa bir zaman sonra Ömer yine gözyaşları içinde bir sigara yakıyor, Beyza mutfağa doğru yürüyüp elinde çaydanlıkla geri içeri geliyor, Şiyar bardakları hemen bir düzene sokuyor, Alp uzanıp kasetleri veya yerde duran kitapları karıştırıyordu. Taziyeye gelenler, durmaksızın içilen sigaralar, birbirinin omzuna, bacağına uzanan ellerle Ömer'in yüzleştiği olağanüstü deneyimin ağırlığından kaçabilmek için normal olan ne varsa yüzlerini ona doğru dönmeye çalışıyorlardı."

"Atina'da Dört Uzun Gün" 90'ların sonu, 2000'lerin başında İzmir'de bir öğrenci evini paylaşan bir grup insanın yıllar sonra bir tatil için Atina'da bir araya gelişlerini anlatıyor. Alp, Beyza, Şiyar ve Ömer'in kendi kuşağı içindeki birçoklarının yaşadığı duygusal sıkışmanın temsili gibi ele alındığı bu novella, insani ilişkileri odağına alan, politik ağlarla örülmüş arkadaşlığın, gençliğin, arzuların ve hüznün zeminini tuttuğu bir günce gibi.

(Tanıtım Bülteninden)

"2000 yılının Aralık ayı korkunç anılarla doluydu. Bir öğrenci evinin odasında dört arkadaş birlikte yas tutmayı, bir yası ortaklaştırmayı -belki de beceriksizce- öğreniyorlardı. Bazen Ömer bu ağır havayı dağıtmak için, arkadaşlarına bir nebze de olsa umut verebilmek ve onlara iyi olduğunu göstermek ister gibi bir espri yapıyor veya ortaya komik sayılabilecek bir laf atıyordu. Bunun yarattığı rahatlık hissi çok da uzun sürmüyor, kısa bir zaman sonra Ömer yine gözyaşları içinde bir sigara yakıyor, Beyza mutfağa doğru yürüyüp elinde çaydanlıkla geri içeri geliyor, Şiyar bardakları hemen bir düzene sokuyor, Alp uzanıp kasetleri veya yerde duran kitapları karıştırıyordu. Taziyeye gelenler, durmaksızın içilen sigaralar, birbirinin omzuna, bacağına uzanan ellerle Ömer'in yüzleştiği olağanüstü deneyimin ağırlığından kaçabilmek için normal olan ne varsa yüzlerini ona doğru dönmeye çalışıyorlardı."

"Atina'da Dört Uzun Gün" 90'ların sonu, 2000'lerin başında İzmir'de bir öğrenci evini paylaşan bir grup insanın yıllar sonra bir tatil için Atina'da bir araya gelişlerini anlatıyor. Alp, Beyza, Şiyar ve Ömer'in kendi kuşağı içindeki birçoklarının yaşadığı duygusal sıkışmanın temsili gibi ele alındığı bu novella, insani ilişkileri odağına alan, politik ağlarla örülmüş arkadaşlığın, gençliğin, arzuların ve hüznün zeminini tuttuğu bir günce gibi.

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 156,00    156,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat