Avengers X-Men: Axis

Tarihin en kudretli canavarı her zamankinden daha ölümcül. Red Skull, Charles Xavier’a, dünyanın en güçlü telapatına, yeteneklerini veren beyninin bütün gücünden yararlanıyor. Amacı ise mutant ırkının kökünü kazımak. Ve öfkeden deliye dönmüş Magneto’nun onu öldürme çabası sadece daha korkunç bir şeyi ortaya çıkarıyor… kızıl bir ölüm dalgası… Red Onslaught. Şimdi bu ucube, inanılmaz psişik yeteneklerini dünya çapında garez ve öfke yaymakta kullanarak Öfke Dünya Savaşı’nı çıkarıyor. Hatta Avengers’ın ve X-Men’in bir araya gelmeleri bile onu durdurmaya yeterli olmuyor… sürpriz bir şekilde yetişen süvariler olmadan olmuyor. Ama Onslaught’u yenmenin her zaman bir bedeli vardır… ve bu sefer o bedel, tekinsiz bir ters çevirim olarak ödeniyor! Mahallenizin dost canlısı Carnage’ı insanlara yardım için ağı ile etrafta salınırken, Iron Man her zamankinden daha… üstün olmuşken, iyi ve kötü çok fazla bir şey ifade etmiyor. Tamamen değişik Captain America yönetimi eline alıyor ve yolu üzerinde duranların canına okuyor. Deadpool pasifist olup şiddete yemin ederken… aynı şey Hulk’un Hulk’u Kluh için kesinlikle söylenemez. Ve bunların hepsi insanlığa karşı savaş ilan ederlerken, tekrar bir araya gelmiş X-Men Apocalypse’i ortaya çıkarıyor. Bütün bunlar yeterince endişe verici değilmiş gibi, rolleri değiştirmiş kahramanların ve canilerin sorması gereken bir soru daha var: Red Skull ne kadar daha ortalıklarda olmayacak?