Avludaki Düş - 11'inci Koğuştan Portreler

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9789753448208
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
204
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
%30 indirimli
245,00TL
171,50TL
Taksitli fiyat: 1 x 171,50TL
Tedarikçi Stoğu 3 Adet
9789753448208
851287
Avludaki Düş - 11'inci Koğuştan Portreler
Avludaki Düş - 11'inci Koğuştan Portreler
171.50

Akın Birdal, 3 Haziran 1999'da önceki bir konuşmasında “Kürt halkı” dediği için Ulucanlar Kapalı Cezaevine girdi.
Türkiye'de F tipi cezaevlerine geçişin ilk kanlı adımlarından biri 26 Eylül 1999'da burada cereyan edecek, sonra cezaevi boşaltılacaktı.
Ama tutuklu DEP milletvekilleri Hatip Dicle, Leyla Zana, Orhan Doğan ve Selim Sadak hâlâ buradaydı.
Sonra Ankara'ya tedavi için gelen siyasi Kürt mahpuslar boş koğuşlara yerleştirilmeye başlandı.
İmkânsızlıklarıyla tam bir mahpushane ama sadece “bir” kişi hariç kalan tüm hasta ve yaralılarıyla âdeta bir revirdeydiler.
Önce acılarını sonra dostluk ve yaşanmışlıklarını paylaştılar ve nihayetinde tüm ülkeye umut olacak bir gerçeği.
Yaşanan ve yaşanmakta olan tüm acılara rağmen avluda her kim düş kuruyorsa bu “barış, özgürlük, demokrasi” üzerineydi.
Gözleri açmalı, kulak kabartmalı ve bunları düşleyebilen 11. koğuştaki insanların yaşamları anlaşılmalı ve aktarılmalıydı.
Kendi insanına bile bile sağır bile bile kör bir memlekette kararlılıkla “barış, özgürlük, demokrasi” mücadelesini sürdürmenin bir yolu olarak, Akın Birdal'da öyle yaptı.

(Tanıtım Bülteninden)

Akın Birdal, 3 Haziran 1999'da önceki bir konuşmasında “Kürt halkı” dediği için Ulucanlar Kapalı Cezaevine girdi.
Türkiye'de F tipi cezaevlerine geçişin ilk kanlı adımlarından biri 26 Eylül 1999'da burada cereyan edecek, sonra cezaevi boşaltılacaktı.
Ama tutuklu DEP milletvekilleri Hatip Dicle, Leyla Zana, Orhan Doğan ve Selim Sadak hâlâ buradaydı.
Sonra Ankara'ya tedavi için gelen siyasi Kürt mahpuslar boş koğuşlara yerleştirilmeye başlandı.
İmkânsızlıklarıyla tam bir mahpushane ama sadece “bir” kişi hariç kalan tüm hasta ve yaralılarıyla âdeta bir revirdeydiler.
Önce acılarını sonra dostluk ve yaşanmışlıklarını paylaştılar ve nihayetinde tüm ülkeye umut olacak bir gerçeği.
Yaşanan ve yaşanmakta olan tüm acılara rağmen avluda her kim düş kuruyorsa bu “barış, özgürlük, demokrasi” üzerineydi.
Gözleri açmalı, kulak kabartmalı ve bunları düşleyebilen 11. koğuştaki insanların yaşamları anlaşılmalı ve aktarılmalıydı.
Kendi insanına bile bile sağır bile bile kör bir memlekette kararlılıkla “barış, özgürlük, demokrasi” mücadelesini sürdürmenin bir yolu olarak, Akın Birdal'da öyle yaptı.

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 171,50    171,50   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat