Balık Boğulması-Beni Unutma Dörtlemesi 2

Hamur Tipi:
2. Hamur
Medya Cinsi:
Ciltsiz
Stok Kodu:
9786050946444
Boyut:
13,5 x 19,5
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
İnce Kapak
%27 indirimli
21,30TL
15,55TL
9786050946444
874418
Balık Boğulması-Beni Unutma Dörtlemesi 2
Balık Boğulması-Beni Unutma Dörtlemesi 2
15.55

Hatırlamanın içinde herzaman korkunç kâbuslar vardır…


İlk romanını Bilecik Vapur İskelesi'ne tam cepheden bakan ama onu görmeyen bir hastanede açıyor ödüllü yazar Bora Abdo.


Roman türünün tüm imkânlarıyla, öykülerinden aşina olduğumuz o büyülü anlatımıyla bu kez ülkemizin en küçük şehirlerinden biri Bilecik'in merkezine denizi getiriveriyor. Haliyle başkahramanı da kendisi doğmadan önce ölen ağabeyinin adını alan, ikame çocukluktan çıkamamış, yoksul, genç bir çımacı Müşfik. İsmini bir kader gibi paylaştıkları dedeleri Müşfik ise mahzene kapatılmış bir aklıevvel. Birbirine kâbuslarla bağlı karakterler dinmek bilmeyen yağmurun altında, çiğdeci kuşunun şahitliğinde, tuhaf bir cinayetin etrafında birbirlerine ağlar örüyorlar. İkame bir şehir Bilecik'i İstanbul yapamadığı gibi Müşfik'i de ağabeyi Müşfik yapamayan kaderin vurduğu, çoğu yalnız ve yoksul karakterlerin bir vapura binip de toplu bir çıldırışa doğru gidişlerini hüzünle izliyoruz. Bir balık boğulması bu. Çirkinlik çağının unutma ayini.


“Tatlı sudan tuzlu suya geçtiklerinde balıklar, boğulmadan önce vurgun yemiş gibi zihinleri bulanır. Bu süre boyunca asla bir şey yemezler, o an var oldukları sudan kaçmayı hiç mi hiç istemezler. Sonra da ölürler.”



(Tanıtım Bülteninden)



Hatırlamanın içinde herzaman korkunç kâbuslar vardır…


İlk romanını Bilecik Vapur İskelesi'ne tam cepheden bakan ama onu görmeyen bir hastanede açıyor ödüllü yazar Bora Abdo.


Roman türünün tüm imkânlarıyla, öykülerinden aşina olduğumuz o büyülü anlatımıyla bu kez ülkemizin en küçük şehirlerinden biri Bilecik'in merkezine denizi getiriveriyor. Haliyle başkahramanı da kendisi doğmadan önce ölen ağabeyinin adını alan, ikame çocukluktan çıkamamış, yoksul, genç bir çımacı Müşfik. İsmini bir kader gibi paylaştıkları dedeleri Müşfik ise mahzene kapatılmış bir aklıevvel. Birbirine kâbuslarla bağlı karakterler dinmek bilmeyen yağmurun altında, çiğdeci kuşunun şahitliğinde, tuhaf bir cinayetin etrafında birbirlerine ağlar örüyorlar. İkame bir şehir Bilecik'i İstanbul yapamadığı gibi Müşfik'i de ağabeyi Müşfik yapamayan kaderin vurduğu, çoğu yalnız ve yoksul karakterlerin bir vapura binip de toplu bir çıldırışa doğru gidişlerini hüzünle izliyoruz. Bir balık boğulması bu. Çirkinlik çağının unutma ayini.


“Tatlı sudan tuzlu suya geçtiklerinde balıklar, boğulmadan önce vurgun yemiş gibi zihinleri bulanır. Bu süre boyunca asla bir şey yemezler, o an var oldukları sudan kaçmayı hiç mi hiç istemezler. Sonra da ölürler.”



(Tanıtım Bülteninden)



Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 15,55    15,55   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat