Batı Haçlı Seferinden Avrupa Birliğine

Stok Kodu:
9789752551077
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
224
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%32 indirimli
300,00TL
204,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 204,00TL
Tedarikçi Stoğu 1 Adet
9789752551077
494022
Batı Haçlı Seferinden Avrupa Birliğine
Batı Haçlı Seferinden Avrupa Birliğine
204.00

AB bütünleşme sürecinde egemenlik hakkının Türk halkından alınarak Avrupa Parlamentosu'na devredilmek istenmesi, Atatürk'ün halkçılık ve devletçilik anlayışlarına terstir. O halde, nasıl olurda Atatürk'ün çağdaşlaşma hedefinin Avrupa Birliği olduğunu iddia edebiliriz. Mustafa Kemal'e göre, çağdaşlaşma bilimsel, teknolojik gelişmelerin alınarak kendi öz değerlerimizle kaynaştırılmasıdır. Küreselleşme kavramı ise aynı zamanda uygarlıklar arasında felsefi anlamda bir çatışma da doğurmuştur. Bunun yansıması da maalesef son dönemlerde yaşanan karikatür krizinde kendini göstermiştir. Bu durumu düşünce özgürlüğü olarak tanımlayan Batının çifte standartlı yaklaşımı "çeşitlilik içinde birlik" ülküsünü de zedelemektedir. Bu ülküyü benimseyen Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye gelince farklı dini ve kültürel yapıyı yansıtmasından dolayı hayır demesi bizim kendi dış politikamızı çizerken düşünmemiz gereken bir olgudur. Oysa unutulmamalıdır ki, bu toprakların tarihi yazılırken canlarını veren şehitlerimiz sayesinde yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde geçilen laik düzende bu farklılıklarla birlikte yaşamak teminat altına alınmıştır.Bugünkü şartlar açısından baktığımızda 1919 Türkiye'si ile 2006 Türkiye'si benzer koşullardadır. O gün silahla elde edilmek istenen topraklar bugün parlamentolarda diplomatik kulislerde kaybedilmektedir. Yol gösterecek olan ise Türk milletinin kendi içindedir, İstanbul'dan yola çıkarak 19 Mayıs'da Samsun'da kurtuluş hareketini başlatması ve Anadolu'ya geçerek inkılapları gerçekleştirmesi kurtuluş yolunun yine Anadolu'da olduğunu hatırlatan İstanbul Saray burnu'ndaki heykeldir.



Sayfa Sayısı: 224

Baskı Yılı: 2006


Dili: Türkçe
Yayınevi: IQ Kültür Sanat Yayıncılık

AB bütünleşme sürecinde egemenlik hakkının Türk halkından alınarak Avrupa Parlamentosu'na devredilmek istenmesi, Atatürk'ün halkçılık ve devletçilik anlayışlarına terstir. O halde, nasıl olurda Atatürk'ün çağdaşlaşma hedefinin Avrupa Birliği olduğunu iddia edebiliriz. Mustafa Kemal'e göre, çağdaşlaşma bilimsel, teknolojik gelişmelerin alınarak kendi öz değerlerimizle kaynaştırılmasıdır. Küreselleşme kavramı ise aynı zamanda uygarlıklar arasında felsefi anlamda bir çatışma da doğurmuştur. Bunun yansıması da maalesef son dönemlerde yaşanan karikatür krizinde kendini göstermiştir. Bu durumu düşünce özgürlüğü olarak tanımlayan Batının çifte standartlı yaklaşımı "çeşitlilik içinde birlik" ülküsünü de zedelemektedir. Bu ülküyü benimseyen Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye gelince farklı dini ve kültürel yapıyı yansıtmasından dolayı hayır demesi bizim kendi dış politikamızı çizerken düşünmemiz gereken bir olgudur. Oysa unutulmamalıdır ki, bu toprakların tarihi yazılırken canlarını veren şehitlerimiz sayesinde yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde geçilen laik düzende bu farklılıklarla birlikte yaşamak teminat altına alınmıştır.Bugünkü şartlar açısından baktığımızda 1919 Türkiye'si ile 2006 Türkiye'si benzer koşullardadır. O gün silahla elde edilmek istenen topraklar bugün parlamentolarda diplomatik kulislerde kaybedilmektedir. Yol gösterecek olan ise Türk milletinin kendi içindedir, İstanbul'dan yola çıkarak 19 Mayıs'da Samsun'da kurtuluş hareketini başlatması ve Anadolu'ya geçerek inkılapları gerçekleştirmesi kurtuluş yolunun yine Anadolu'da olduğunu hatırlatan İstanbul Saray burnu'ndaki heykeldir.



Sayfa Sayısı: 224

Baskı Yılı: 2006


Dili: Türkçe
Yayınevi: IQ Kültür Sanat Yayıncılık
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 204,00    204,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat