Bilinen Sır

Stok Kodu:
9786055252014
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
176
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
100,00TL
70,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 70,00TL
Tedarikçi Stoğu 2 Adet
9786055252014
453023
Bilinen Sır
Bilinen Sır
70.00

Uğur Ok: Bir ilişki yaşıyorsam ömür boyu sürmeli diye düşünürdüm. Kadının kafamdaki yeri hep ikincil pozisyondaydı. Özcesi, klasik feodal erkek bakış açısının bütün izlerini taşıyordum.

Alihan Alhan: Her şey başka bir şeyin ölçüsü olabilir; ama hiçbir şey kendi kendisinin ölçüsü olamaz. Yani kişi, kendini kendiyle tartıp yargılayamaz, değiştiremez. Erkeği erkekle ölçüp, yargılayıp değiştiremeyiz.

Coşkun Günay: Şu an yazıyı yazarken arkeolog gibi görüyorum kendimi. Toplumsal erkekliğin üzerimizdeki etkilerini çözümlemek için bilim insanı edasıyla vuruyorum kazmayı.

Aydın Akyüz: Erkeklik kalesini cengâverler gibi savunduk. İleriye doğru attığımız her yeni adımdan sonra yeni kalkanlar ürettik. Kadınların ayrı etkinlikler yapmak istemelerini feminizm olarak damgaladık.

Ali Haydar Saygılı: Bir erkek çıkıp da kendisini "inceltilmiş erkek" olarak tanımladığında, kendimden biliyorum ya, hemen "tabi aslanım tabii" diyorum. İçimden, "zaten bir sen öylesin, bir de ben!!"

Metin Kürekçi: Sonuçta bir erkeğim! Sevgilimle, ailemle, kadın yoldaşlarla ilişkilerimde bu gerçeklik çarpa çarpa yüzüme vuruyor.

Tahir Laçin: Özgür insan olma yolunda alınacak çok yolun olduğunu biliyorum. Bu yolda yürümem gerektiğini de...

Emrah Topaloğlu: İç hesaplaşmalarımı yazıya dökmek bana cehennem ızdırabı gibi geliyordu. Bu satırları yazarken içim rahatlamış değil, ızdırap hala sürüyor. Nerden başlamalı bilemiyorum!

Mesut Çeki: Dünü mahkûm etmek, yarın için söz vermek kolay da bugün ile yüzleşmek zor! Şunu anlamış bulunuyorum ki; bu dünyadan erkek olarak ayrılmak istemiyorum. Erkekliği öldürmek ve özgürleşmek istiyorum.

Dilşad Güney: Hissediyorum! Ya inceltilmiş erkeklik simidine sarılıp çırpınacağız ya da toplumsal erkeklik kimliğinden soyunup cins intiharı yapacağız. Üçüncü bir yol yok!

Uğur Ok: Bir ilişki yaşıyorsam ömür boyu sürmeli diye düşünürdüm. Kadının kafamdaki yeri hep ikincil pozisyondaydı. Özcesi, klasik feodal erkek bakış açısının bütün izlerini taşıyordum.

Alihan Alhan: Her şey başka bir şeyin ölçüsü olabilir; ama hiçbir şey kendi kendisinin ölçüsü olamaz. Yani kişi, kendini kendiyle tartıp yargılayamaz, değiştiremez. Erkeği erkekle ölçüp, yargılayıp değiştiremeyiz.

Coşkun Günay: Şu an yazıyı yazarken arkeolog gibi görüyorum kendimi. Toplumsal erkekliğin üzerimizdeki etkilerini çözümlemek için bilim insanı edasıyla vuruyorum kazmayı.

Aydın Akyüz: Erkeklik kalesini cengâverler gibi savunduk. İleriye doğru attığımız her yeni adımdan sonra yeni kalkanlar ürettik. Kadınların ayrı etkinlikler yapmak istemelerini feminizm olarak damgaladık.

Ali Haydar Saygılı: Bir erkek çıkıp da kendisini "inceltilmiş erkek" olarak tanımladığında, kendimden biliyorum ya, hemen "tabi aslanım tabii" diyorum. İçimden, "zaten bir sen öylesin, bir de ben!!"

Metin Kürekçi: Sonuçta bir erkeğim! Sevgilimle, ailemle, kadın yoldaşlarla ilişkilerimde bu gerçeklik çarpa çarpa yüzüme vuruyor.

Tahir Laçin: Özgür insan olma yolunda alınacak çok yolun olduğunu biliyorum. Bu yolda yürümem gerektiğini de...

Emrah Topaloğlu: İç hesaplaşmalarımı yazıya dökmek bana cehennem ızdırabı gibi geliyordu. Bu satırları yazarken içim rahatlamış değil, ızdırap hala sürüyor. Nerden başlamalı bilemiyorum!

Mesut Çeki: Dünü mahkûm etmek, yarın için söz vermek kolay da bugün ile yüzleşmek zor! Şunu anlamış bulunuyorum ki; bu dünyadan erkek olarak ayrılmak istemiyorum. Erkekliği öldürmek ve özgürleşmek istiyorum.

Dilşad Güney: Hissediyorum! Ya inceltilmiş erkeklik simidine sarılıp çırpınacağız ya da toplumsal erkeklik kimliğinden soyunup cins intiharı yapacağız. Üçüncü bir yol yok!

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 70,00    70,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat