Bir Mürşidin Mektupları

Stok Kodu:
9789755745084
Boyut:
13 x 21,5
Sayfa Sayısı:
344
Baskı:
7
Basım Tarihi:
2008
Çeviren:
İbrahim Kalın
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
3. Hm. Kağıt
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
mecmü'at-i resail
%32 indirimli
72,00TL
48,96TL
9789755745084
421522
Bir Mürşidin Mektupları
Bir Mürşidin Mektupları
48.96

Şazeliyye'nin Fas'taki şubesi olan Darkaviyye tarikatının kurucusu ve mürşidi olan Şeyh el-Arabî ed-Darkavî'nin yazdığı bu mektuplar çoğunlukla şifahî olarak kalan ve “amelî tasavvuf” diyebileceğimiz bir öğretiye aittir. Mektuplarında, müridanına/muhibbanına hatırlatmalarda bulunan Şeyh Darkavî, önce kendi nefsine, sonra müntesiplerine ve dostlarına bu mektuplar üzerinden verdiği öğütlerle, insanın gerek bedenini/zevahirini gerekse kalbini/ruhunu/ derûnunu terbiye etmeye yönelik tavsiyelerde bulunuyor.
“Kadim zamanların fukarası nefslerini öldürecek ve kalplerine hayat verecek şeyi arıyorlardı, biz ise şimdi tam tersini yapıyoruz. Kalplerimizi öldürmenin ve nefslerimizi canlandırmanın peşinden koşuyoruz. Onlar heva ve heveslerinden kurtulmaya ve nefslerinin saltanatına son vermeye çalıştılar, bizim özlem duyduğumuz şey ise şehevî arzularımızın tatmini ve benimizin kutsanması. Böylece sırtımızı kapıya, yüzümüzü de duvara çevirdik. Bunu size Cenab-ı Hakk'ın, nefsini öldürüp kalbine hayat veren kişiye rahmetinden bol bol ihsan ettiğini gördüğüm için söylüyorum. Biz kesinlikle daha azına razı olmuşuz fakat ancak cahil insanlar yolculuklarının sonuna ulaşmadan itminan bulurlar.”



(Tanıtım Bülteninden)


Şazeliyye'nin Fas'taki şubesi olan Darkaviyye tarikatının kurucusu ve mürşidi olan Şeyh el-Arabî ed-Darkavî'nin yazdığı bu mektuplar çoğunlukla şifahî olarak kalan ve “amelî tasavvuf” diyebileceğimiz bir öğretiye aittir. Mektuplarında, müridanına/muhibbanına hatırlatmalarda bulunan Şeyh Darkavî, önce kendi nefsine, sonra müntesiplerine ve dostlarına bu mektuplar üzerinden verdiği öğütlerle, insanın gerek bedenini/zevahirini gerekse kalbini/ruhunu/ derûnunu terbiye etmeye yönelik tavsiyelerde bulunuyor.
“Kadim zamanların fukarası nefslerini öldürecek ve kalplerine hayat verecek şeyi arıyorlardı, biz ise şimdi tam tersini yapıyoruz. Kalplerimizi öldürmenin ve nefslerimizi canlandırmanın peşinden koşuyoruz. Onlar heva ve heveslerinden kurtulmaya ve nefslerinin saltanatına son vermeye çalıştılar, bizim özlem duyduğumuz şey ise şehevî arzularımızın tatmini ve benimizin kutsanması. Böylece sırtımızı kapıya, yüzümüzü de duvara çevirdik. Bunu size Cenab-ı Hakk'ın, nefsini öldürüp kalbine hayat veren kişiye rahmetinden bol bol ihsan ettiğini gördüğüm için söylüyorum. Biz kesinlikle daha azına razı olmuşuz fakat ancak cahil insanlar yolculuklarının sonuna ulaşmadan itminan bulurlar.”



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat