Bir Rumeli Rüyası - Eski Yugoslavya

Stok Kodu:
9786052601662
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
112
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
37,00TL
25,90TL
9786052601662
381063
Bir Rumeli Rüyası - Eski Yugoslavya
Bir Rumeli Rüyası - Eski Yugoslavya
25.90

Geçmişi her anışında insan yeniden yazar. Hatırlayışın doğası bu... İnsan, görebilmek için çoğu zaman anıları kendinden uzaklaştırır. Dönüp bakabilmek için… Anılar eskidikçe öyküleşir ve o öyküye tutunup kalır. Buna tanıklık denir. Tanıklık etsin diye taşır kişi öyküleri omzunda. Ama gerçek ama benzer…

Güner Arslan da çocukluğunun Yugoslavya'sına, Yugoslavya'dan Bozkır'a göç edenlerin dünyasını taşıyor bize. Bildiklerini, gördüklerini ve duyduklarını öykülere bırakıyor. Bir nevi geçmişe borcunu ödüyor.

Bir Rumeli Rüyası: Eski Yugoslavya, Tito dönemi Yugoslavya'sından Türkiye'ye uzanıyor bu yüzden. Güner Arslan on beş öyküyle, on beş farklı yaşamın tanıklığına soyunuyor. İnandıklarıyla yaşamları bir türlü uyuşmayanları, göçe zorlanıp köklerinden koparılanları; dinin ve milliyetçiliğin kanla böldüğü insanları anlatıyor.

“Tito'nun ölümü halinde neler olabileceğini konuşanlar haklı çıktı. Tito öldü. Üç, beş yıl içinde halklar arasındaki birlik ruhu güneş görmüş kar misali eriyiverdi. Azınlık milliyetçiliği silahını ateşleyenler, tiyatro seyreder gibi seyrettiler olan biteni. Hırvatlar biz Germen ırkıyız diye böbürlendi önce. Boşnaklar en zengin kültüre sahip olmalarıyla övündü. Sırplar Yugoslavya'nın çimentosuyuz biz diyerek meydan okudu. Sonra silahlar çekildi. Rumeli ve Yugoslavya bir rüya gibi anılarda kaldı sadece,” diyor Arslan ve uykudan sıçrayanların yaşanmışlıklarına bakıyor. İnsanlığa yeni hikâyeler veriyor.

“Biraz kurgu, biraz gerçek. Hepsi bizim hikâyemiz. Başka nesillere aktarılsın diye…”

Geçmişi her anışında insan yeniden yazar. Hatırlayışın doğası bu... İnsan, görebilmek için çoğu zaman anıları kendinden uzaklaştırır. Dönüp bakabilmek için… Anılar eskidikçe öyküleşir ve o öyküye tutunup kalır. Buna tanıklık denir. Tanıklık etsin diye taşır kişi öyküleri omzunda. Ama gerçek ama benzer…

Güner Arslan da çocukluğunun Yugoslavya'sına, Yugoslavya'dan Bozkır'a göç edenlerin dünyasını taşıyor bize. Bildiklerini, gördüklerini ve duyduklarını öykülere bırakıyor. Bir nevi geçmişe borcunu ödüyor.

Bir Rumeli Rüyası: Eski Yugoslavya, Tito dönemi Yugoslavya'sından Türkiye'ye uzanıyor bu yüzden. Güner Arslan on beş öyküyle, on beş farklı yaşamın tanıklığına soyunuyor. İnandıklarıyla yaşamları bir türlü uyuşmayanları, göçe zorlanıp köklerinden koparılanları; dinin ve milliyetçiliğin kanla böldüğü insanları anlatıyor.

“Tito'nun ölümü halinde neler olabileceğini konuşanlar haklı çıktı. Tito öldü. Üç, beş yıl içinde halklar arasındaki birlik ruhu güneş görmüş kar misali eriyiverdi. Azınlık milliyetçiliği silahını ateşleyenler, tiyatro seyreder gibi seyrettiler olan biteni. Hırvatlar biz Germen ırkıyız diye böbürlendi önce. Boşnaklar en zengin kültüre sahip olmalarıyla övündü. Sırplar Yugoslavya'nın çimentosuyuz biz diyerek meydan okudu. Sonra silahlar çekildi. Rumeli ve Yugoslavya bir rüya gibi anılarda kaldı sadece,” diyor Arslan ve uykudan sıçrayanların yaşanmışlıklarına bakıyor. İnsanlığa yeni hikâyeler veriyor.

“Biraz kurgu, biraz gerçek. Hepsi bizim hikâyemiz. Başka nesillere aktarılsın diye…”

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 25,90    25,90   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat