Canların Cinsiyeti Alevilik ve Kadın

Stok Kodu:
9789750520914
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
256
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2021-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%32 indirimli
179,00TL
121,72TL
Taksitli fiyat: 1 x 121,72TL
Tedarikçi Stoğu 4 Adet
9789750520914
552334
Canların Cinsiyeti
Canların Cinsiyeti Alevilik ve Kadın
121.72

“Bizim erkeklerimize göre kadın dediğin evde oturur, işini yapar, gücüne bakar, bir yere gitmez... Alevilerde kadın-erkek eşittir yok. Onlar sözde...

Çoğu [kadın] ceme giderken bile eşinden izin alıp gidiyor.”

“Çok fena küsüyorum, kararıyorum o insanlara... Mal mülk için ‘O kız, bu oğlan,' diyorlar; ‘Kız ele gidiyor, alıyor götürüyor malı,' diyorlar. Kızı ‘el' görüyorlar.”

“Babam ‘Sünni olmasın, isterse köyümün en kötüsü olsun; yeter ki kızım dışarı gitmesin,' derdi; dediği de oldu.”

Alevilik, kadın-erkek eşitliğine yaptığı vurguyla zaman içinde zihinlerde belli bir yer edindi, ancak bu eşitlik iddiasının gerçek hayata ne kadar taşındığı meçhul... Nimet Okan, bu sorunun peşinden gidip topluluğun kadınlarına kulak vererek, günlük hayatın içine gizlenmiş ayrımcılıkları tek tek tespit ederek, sözde kalan bir eşitlik iddiasının aslını gün yüzüne çıkarıyor. Okula yazdırılmayan, hekime gönderilmeyen, miras hakkı çoğu
zaman gasp edilen kadınların hikayelerini öğreniyoruz.

Canların Cinsiyeti, bizi Alevilik gelenekleri içinden geçirerek onun özel bir koluna, ismini bir kadından alan Anşabacılı topluluğunu keşfe götürüyor. Tarihi Osmanlı dönemine uzanan bu topluluk da isimlerinden başlayarak cinsiyetlerarası eşitliğe yaptığı vurguyla tanınıyor, posta
oturan “bacı”larıyla gurur duyuyor. Nimet Okan ise görünürdeki gurur perdesinin arkasında kalan isyana, Alevi kadınların isyanına dikkat kesiliyor. Bunu yaparken, devlet nezdinde karşılığını bulan Alevi-Sünni ayrımına, Alevilerin kendi içlerindeki dini-sosyal-ekonomik hiyerarşiye, büyük kentlerde keskinleşen sınıf farkına değinmeyi de ihmal etmiyor.

Canların Cinsiyeti, sloganlara-klişelere düşmeden, gerçekleri “keşfetmek” için...

“Bizim erkeklerimize göre kadın dediğin evde oturur, işini yapar, gücüne bakar, bir yere gitmez... Alevilerde kadın-erkek eşittir yok. Onlar sözde...

Çoğu [kadın] ceme giderken bile eşinden izin alıp gidiyor.”

“Çok fena küsüyorum, kararıyorum o insanlara... Mal mülk için ‘O kız, bu oğlan,' diyorlar; ‘Kız ele gidiyor, alıyor götürüyor malı,' diyorlar. Kızı ‘el' görüyorlar.”

“Babam ‘Sünni olmasın, isterse köyümün en kötüsü olsun; yeter ki kızım dışarı gitmesin,' derdi; dediği de oldu.”

Alevilik, kadın-erkek eşitliğine yaptığı vurguyla zaman içinde zihinlerde belli bir yer edindi, ancak bu eşitlik iddiasının gerçek hayata ne kadar taşındığı meçhul... Nimet Okan, bu sorunun peşinden gidip topluluğun kadınlarına kulak vererek, günlük hayatın içine gizlenmiş ayrımcılıkları tek tek tespit ederek, sözde kalan bir eşitlik iddiasının aslını gün yüzüne çıkarıyor. Okula yazdırılmayan, hekime gönderilmeyen, miras hakkı çoğu
zaman gasp edilen kadınların hikayelerini öğreniyoruz.

Canların Cinsiyeti, bizi Alevilik gelenekleri içinden geçirerek onun özel bir koluna, ismini bir kadından alan Anşabacılı topluluğunu keşfe götürüyor. Tarihi Osmanlı dönemine uzanan bu topluluk da isimlerinden başlayarak cinsiyetlerarası eşitliğe yaptığı vurguyla tanınıyor, posta
oturan “bacı”larıyla gurur duyuyor. Nimet Okan ise görünürdeki gurur perdesinin arkasında kalan isyana, Alevi kadınların isyanına dikkat kesiliyor. Bunu yaparken, devlet nezdinde karşılığını bulan Alevi-Sünni ayrımına, Alevilerin kendi içlerindeki dini-sosyal-ekonomik hiyerarşiye, büyük kentlerde keskinleşen sınıf farkına değinmeyi de ihmal etmiyor.

Canların Cinsiyeti, sloganlara-klişelere düşmeden, gerçekleri “keşfetmek” için...

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 121,72    121,72   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat