Cumhuriyet Dönemi Türk Romanında Şiddet Olgusu

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786258449280
Boyut:
16 x 24
Sayfa Sayısı:
353
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
306,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 306,00TL
Tedarikçi Stoğu 1 Adet
9786258449280
665378
Cumhuriyet Dönemi Türk Romanında Şiddet Olgusu
Cumhuriyet Dönemi Türk Romanında Şiddet Olgusu
306.00

Çalışmada şiddet izleğinin Türk romanının başlangıcından günümüze nasıl işlendiği üzerinde durulmuştur. Ancak esas yoğunlaştığımız yıllar 1980 ve 2000 arasıdır. Çünkü bu yirmi yıllık dönem, yeniçağa geçme sancılarının yaşandığı, hem bireysel yaşamlarda hem de kollektif manada şiddetin yıkıcılığının hissedildiği bir zaman dilimidir. Bu bağlamda milenyum çağı olarak anılan 2000'lerin öncesinde yaşanan siyasal ve kültürel kırılmaların da son aşamasıdır. “Romancının şiddete bakışı nedir?” sorusu esas çıkış noktamız olmuştur. Çünkü yazarın şiddet olgusuna bakışı, onun dünyayı okuma ve içinde yaşadığı dönemi, bireysel olarak karşılaştığı şiddeti algılama biçimiyle yakından ilişkilidir. Bir başka deyişle yazarlar, bu olguyu geldikleri sosyo-kültürel yapıya, politik görüşlerine, inanç dünyasına hatta geleceğe dair temennilerine bağlı olarak yorumlamıştırlar. Şiddetin, kurgudaki aksiyonu düşürmemek, okuyucunun ilgisini, canlı tutmak adına başvuralan bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle seksen ve doksanların iklimini gerçekçi olarak yansıtmak adına roman kişilerinin dilinden şiddet söylemlerine de başvurulmuştur. Fakat tarihteki şiddet olaylarını kurgulayan kimi yazarların romanı “edebi olma” gayesinden uzaklaşarak politik sahaya çekmeleri dikkatimizi çekmiştir. Böylece roman şiddet izleğini kurgulayan edebi eserden ziyade şiddetin aracısısı ya da şiddet aracı haline dönüşür.

(Tanıtım Bülteninden)

Çalışmada şiddet izleğinin Türk romanının başlangıcından günümüze nasıl işlendiği üzerinde durulmuştur. Ancak esas yoğunlaştığımız yıllar 1980 ve 2000 arasıdır. Çünkü bu yirmi yıllık dönem, yeniçağa geçme sancılarının yaşandığı, hem bireysel yaşamlarda hem de kollektif manada şiddetin yıkıcılığının hissedildiği bir zaman dilimidir. Bu bağlamda milenyum çağı olarak anılan 2000'lerin öncesinde yaşanan siyasal ve kültürel kırılmaların da son aşamasıdır. “Romancının şiddete bakışı nedir?” sorusu esas çıkış noktamız olmuştur. Çünkü yazarın şiddet olgusuna bakışı, onun dünyayı okuma ve içinde yaşadığı dönemi, bireysel olarak karşılaştığı şiddeti algılama biçimiyle yakından ilişkilidir. Bir başka deyişle yazarlar, bu olguyu geldikleri sosyo-kültürel yapıya, politik görüşlerine, inanç dünyasına hatta geleceğe dair temennilerine bağlı olarak yorumlamıştırlar. Şiddetin, kurgudaki aksiyonu düşürmemek, okuyucunun ilgisini, canlı tutmak adına başvuralan bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle seksen ve doksanların iklimini gerçekçi olarak yansıtmak adına roman kişilerinin dilinden şiddet söylemlerine de başvurulmuştur. Fakat tarihteki şiddet olaylarını kurgulayan kimi yazarların romanı “edebi olma” gayesinden uzaklaşarak politik sahaya çekmeleri dikkatimizi çekmiştir. Böylece roman şiddet izleğini kurgulayan edebi eserden ziyade şiddetin aracısısı ya da şiddet aracı haline dönüşür.

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 306,00    306,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat