Dünyanın Nükleerle İmtihanı Sosyolojik Bir Yaklaşım

Stok Kodu:
9786057928955
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
240
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
%23 indirimli
168,00TL
129,36TL
Taksitli fiyat: 1 x 129,36TL
Tedarikçi Stoğu 4 Adet
9786057928955
650896
Dünyanın Nükleerle İmtihanı
Dünyanın Nükleerle İmtihanı Sosyolojik Bir Yaklaşım
129.36

Dünyanın nükleerle imtihanını; dünyada meydana gelen kazalar olarak değil nükleeri olmayan ülkelerin nasıl savunmasız kaldıkları bağlamından değerlendirmek daha doğru olacaktır.

“ABD'nin öncülüğünü üstlendiği uluslararası çabalar, İran'ın nükleer yetenek kazanmasını durdurmaya yetmezse, İsrail, askerî hamlede bulunacak”. “Hiçbir zaman nükleer silaha sahip olmamalarını sağlayacak değişiklikler yapılabilir”.

- İsrail İstihbarat Bakanı Israel Katz, 26.10.2017

İran, ABD ile ucube bir anlaşma (14 Temmuz 2015) imzalamış olmalı ki 08 Mayıs 2018'de ABD nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildi. ABD tarafından şeytan üçgeninin bir köşesi olarak nitelendirilen İran, “büyük şeytan” olarak gördüğü ABD ile yaptığı anlaşmanın işe yaramadığını bir kez daha anlamış oldu.

Kuzey Kore'ye yönelik dış tehditler, kendisi dışında kimseye hesap vermeyen Kuzey Kore gerçeğini ortaya çıkarmıştır.

P5+1 ülkelerinin İran'dan uranyum zenginleştirme faaliyetlerini askıya almasını istemesi, İran'ın şahsında tüm İslam dünyası üzerinde ciddi bir psikolojik baskı oluşturmaktadır. Bu bağlamda Türkiye, İran-ABD nükleer anlaşmasını “Kızım sana söylüyorum gelinim sen işit.” özlü sözü ile nitelendirmektedir.

Nükleer Karşıtı Platform'un Sinop'ta 24 Nisan 2016 tarihinde Çernobil nükleer kazasının yıldönümü nedeniyle düzenlediği mitingte, yaklaşık 444 nükleer reaktöre sahip gelişmiş ülkelerin nükleer santrallerden vazgeçtiğini belirtmesini ve “Yağma yok, değil üç nükleer santral yapmak, bir tanesinin bile inşaatına başlayamazlar, başlarlarsa bitiremezler, bitirseler bile çalıştıramazlar, kapattırırız.” söylemi 5+1'in söylemleriyle örtüşmektedir.

ABD ve AB, 1975 Kıbrıs harekâtı ve PKK ile mücadelede Türkiye'nin güvenlik bilicinde derin yaralar açmıştır. Bu nedenle nükleer teknoloji yatırımlarında Türkiye, silah ambargolarında olduğu gibi nükleer bir ambargoya maruz kalacağını aklında tutmaktadır.

Türkiye, doğusunda Ermenistan'ın, güneyinde İsrail'in, kuzeyinde Rusya'nın batısında ise Bulgaristan'ın sahip olduğu nükleer santraller ve merkezlerin bulunduğu bir nükleer çember içindedir.

İstanbul İkitelli'de bir hurdacıyı işleten Ilgaz kardeşlerin kendilerine hurda olarak satılan eski röntgen cihazlarının demir kütlesini çıkarmak isterken “Kobalt 60” isimli radyoaktif maddeye maruz kalmaları sonucunu Türkiye'nin nükleerle imtihanı olarak görenlerin Türkiye'de teröre verilen kurbanların sayısını bilmedikleri düşünülmektedir. Amerika ve Avrupa'da fonksiyonel yüzlerce ve inşaat hâlinde onlarca nükleer santral, bu ülkelere helal iken Türkiye'ye haram olarak gösterilmektedir.

Dünyanın nükleerle imtihanını; dünyada meydana gelen kazalar olarak değil nükleeri olmayan ülkelerin nasıl savunmasız kaldıkları bağlamından değerlendirmek daha doğru olacaktır.

“ABD'nin öncülüğünü üstlendiği uluslararası çabalar, İran'ın nükleer yetenek kazanmasını durdurmaya yetmezse, İsrail, askerî hamlede bulunacak”. “Hiçbir zaman nükleer silaha sahip olmamalarını sağlayacak değişiklikler yapılabilir”.

- İsrail İstihbarat Bakanı Israel Katz, 26.10.2017

İran, ABD ile ucube bir anlaşma (14 Temmuz 2015) imzalamış olmalı ki 08 Mayıs 2018'de ABD nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildi. ABD tarafından şeytan üçgeninin bir köşesi olarak nitelendirilen İran, “büyük şeytan” olarak gördüğü ABD ile yaptığı anlaşmanın işe yaramadığını bir kez daha anlamış oldu.

Kuzey Kore'ye yönelik dış tehditler, kendisi dışında kimseye hesap vermeyen Kuzey Kore gerçeğini ortaya çıkarmıştır.

P5+1 ülkelerinin İran'dan uranyum zenginleştirme faaliyetlerini askıya almasını istemesi, İran'ın şahsında tüm İslam dünyası üzerinde ciddi bir psikolojik baskı oluşturmaktadır. Bu bağlamda Türkiye, İran-ABD nükleer anlaşmasını “Kızım sana söylüyorum gelinim sen işit.” özlü sözü ile nitelendirmektedir.

Nükleer Karşıtı Platform'un Sinop'ta 24 Nisan 2016 tarihinde Çernobil nükleer kazasının yıldönümü nedeniyle düzenlediği mitingte, yaklaşık 444 nükleer reaktöre sahip gelişmiş ülkelerin nükleer santrallerden vazgeçtiğini belirtmesini ve “Yağma yok, değil üç nükleer santral yapmak, bir tanesinin bile inşaatına başlayamazlar, başlarlarsa bitiremezler, bitirseler bile çalıştıramazlar, kapattırırız.” söylemi 5+1'in söylemleriyle örtüşmektedir.

ABD ve AB, 1975 Kıbrıs harekâtı ve PKK ile mücadelede Türkiye'nin güvenlik bilicinde derin yaralar açmıştır. Bu nedenle nükleer teknoloji yatırımlarında Türkiye, silah ambargolarında olduğu gibi nükleer bir ambargoya maruz kalacağını aklında tutmaktadır.

Türkiye, doğusunda Ermenistan'ın, güneyinde İsrail'in, kuzeyinde Rusya'nın batısında ise Bulgaristan'ın sahip olduğu nükleer santraller ve merkezlerin bulunduğu bir nükleer çember içindedir.

İstanbul İkitelli'de bir hurdacıyı işleten Ilgaz kardeşlerin kendilerine hurda olarak satılan eski röntgen cihazlarının demir kütlesini çıkarmak isterken “Kobalt 60” isimli radyoaktif maddeye maruz kalmaları sonucunu Türkiye'nin nükleerle imtihanı olarak görenlerin Türkiye'de teröre verilen kurbanların sayısını bilmedikleri düşünülmektedir. Amerika ve Avrupa'da fonksiyonel yüzlerce ve inşaat hâlinde onlarca nükleer santral, bu ülkelere helal iken Türkiye'ye haram olarak gösterilmektedir.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 129,36    129,36   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat