Ekranın Ardında Kaybolan İnsan

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786057531919
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
256
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%32 indirimli
240,00TL
163,20TL
Taksitli fiyat: 1 x 163,20TL
Tedarikçi Stoğu 30 Adet
9786057531919
830782
Ekranın Ardında Kaybolan İnsan
Ekranın Ardında Kaybolan İnsan
163.20

İlk adım belki de zararsız bir şeyle başladı: Çiçekler. Doğa, evlerimize çiçeklerle taşındı ama bakımı zordu, ömürleri kısaydı. “Neden sonsuza dek canlı gibi duran çiçekler yapmayalım?” diye düşündük. Böylece her daim mükemmel görünecek yapay çiçekler hayatımıza girdi. Ama bu mükemmeliyetin bir bedeli var: Gerçekten uzaklaşmak.
Çiçeklerle başladık ama bu yetmedi. Etrafımızda doğanın kokusu da olsun istedik. Bu yüzden parfüm şişelerine yapay kokular eklemeye başladık. Lavanta kokusu, okyanus esintisi ya da taze meyve aroması... Hepsi bir şişenin içinde, birkaç püskürtme kadar yakın.
Daha sonra midemiz hedef alındı. Laboratuvar ortamında üretilen yapay etler, genetiği değiştirilmiş sebzeler, daha uzun ömürlü, daha dayanıklı ve her zaman ulaşılabilir hale getirildi. Süpermarket raflarında gördüğümüz yiyeceklerin artık çoğu, gerçek anlamda doğanın bir ürünü değil.
Gıdalarımız yapay hale geldikçe, beyinlerimiz de aynı süreçten geçti. Yapay bilgi, sahte haberler, yanlış yönlendirmeler hayatımızı kuşattı. Artık doğruyu yanlıştan ayırmak zorlaştı. Dijital dünyanın bu yapay bilgi bombardımanı, bir yandan her şey hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlarken, diğer yandan gerçek bilginin ne olduğuna dair kafamızı karıştırdı.
Ve işte nihayet, bu yapaylık yolculuğunun son noktası: Yapay zekâ. Artık makineler bizim yerimize düşünüyor, analiz yapıyor, kararlar alıyor. İnsan beyninin yarattığı en büyük icatlardan biri olan yapay zekâ, şimdi insanlığın kendisine meydan okuyor.
Yapay çiçeklerle başlayan bu yolculuk, yapay zekâya kadar uzanan bir dönüşüm hikâyesi. Peki bu süreçte biz neye dönüştük?..

(Tanıtım Bülteninden)

İlk adım belki de zararsız bir şeyle başladı: Çiçekler. Doğa, evlerimize çiçeklerle taşındı ama bakımı zordu, ömürleri kısaydı. “Neden sonsuza dek canlı gibi duran çiçekler yapmayalım?” diye düşündük. Böylece her daim mükemmel görünecek yapay çiçekler hayatımıza girdi. Ama bu mükemmeliyetin bir bedeli var: Gerçekten uzaklaşmak.
Çiçeklerle başladık ama bu yetmedi. Etrafımızda doğanın kokusu da olsun istedik. Bu yüzden parfüm şişelerine yapay kokular eklemeye başladık. Lavanta kokusu, okyanus esintisi ya da taze meyve aroması... Hepsi bir şişenin içinde, birkaç püskürtme kadar yakın.
Daha sonra midemiz hedef alındı. Laboratuvar ortamında üretilen yapay etler, genetiği değiştirilmiş sebzeler, daha uzun ömürlü, daha dayanıklı ve her zaman ulaşılabilir hale getirildi. Süpermarket raflarında gördüğümüz yiyeceklerin artık çoğu, gerçek anlamda doğanın bir ürünü değil.
Gıdalarımız yapay hale geldikçe, beyinlerimiz de aynı süreçten geçti. Yapay bilgi, sahte haberler, yanlış yönlendirmeler hayatımızı kuşattı. Artık doğruyu yanlıştan ayırmak zorlaştı. Dijital dünyanın bu yapay bilgi bombardımanı, bir yandan her şey hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlarken, diğer yandan gerçek bilginin ne olduğuna dair kafamızı karıştırdı.
Ve işte nihayet, bu yapaylık yolculuğunun son noktası: Yapay zekâ. Artık makineler bizim yerimize düşünüyor, analiz yapıyor, kararlar alıyor. İnsan beyninin yarattığı en büyük icatlardan biri olan yapay zekâ, şimdi insanlığın kendisine meydan okuyor.
Yapay çiçeklerle başlayan bu yolculuk, yapay zekâya kadar uzanan bir dönüşüm hikâyesi. Peki bu süreçte biz neye dönüştük?..

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 163,20    163,20   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat