Filozof Olarak Lenin - Lenizm'in Felsefi Temellerinin Eleştirel Bir İncelemesi

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786257157643
Boyut:
16 x 24
Sayfa Sayısı:
140
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%37 indirimli
290,00TL
182,70TL
Taksitli fiyat: 1 x 182,70TL
Tedarikçi Stoğu 1 Adet
9786257157643
800662
Filozof Olarak Lenin - Lenizm'in Felsefi Temellerinin Eleştirel Bir İncelemesi
Filozof Olarak Lenin - Lenizm'in Felsefi Temellerinin Eleştirel Bir İncelemesi
182.70

Politzer'in Felsefenin Temel İlkeleri neredeyse tüm Marksistler tarafından bilinir ve okunmuştur. Bir zamanlar Marksist bir arkadaşım “felsefe ne değildir diye sorulacak olursa bu kitap örnek gösterilebilir” demişti. Katılıyorum. Neden Felsefenin Temel İlkeleri'yle söze başladım? Çünkü bir zamanlar felsefe de benim için böyle bir şeydi. Ama sonra “Akademi”de eğitim aldıktan sonra felsefenin böyle bir şey olmadığını anladım. Akademiye girmeden önce beynim Türkiye'de aslının suyunun suyu şeklinde zerk edilen materyalizmle (maddecilikle) yıkanmıştı. Ne mutlu bana ki Sokrates'le Aristoteles'le, Platon'la, Hegel'le, Kant'la, Spinoza'yla, Augustinus, Thomas Aquinas, Anselmus gibi azizlerle, “dışardan” Deleuze'le ve diğer pek çok ustayla tanıştım.
Aziz Augustinus'a nazire yapacak olursak felsefenin ne olmadığını artık biliyorum. Ama felsefenin ne olduğunu hala bilmiyorum. Ne kadar filozof varsa bir o kadar da felsefe tanımı var, demiş Whitehead. Felsefe, Kant'ın öne sürdüğü gibi bir iddiayı akıl muhakemesinden geçirerek gerekçelendirmek mi? Hegel'in dediği gibi “genel”in düşüncesi mi? Jaspers'in “iddia ettiği” gibi “yolda olmak” mı? Deleuze'ün önerdiği gibi “kavram” mı? Ve daha niceleri…

(Tanıtım Bülteninden)

Politzer'in Felsefenin Temel İlkeleri neredeyse tüm Marksistler tarafından bilinir ve okunmuştur. Bir zamanlar Marksist bir arkadaşım “felsefe ne değildir diye sorulacak olursa bu kitap örnek gösterilebilir” demişti. Katılıyorum. Neden Felsefenin Temel İlkeleri'yle söze başladım? Çünkü bir zamanlar felsefe de benim için böyle bir şeydi. Ama sonra “Akademi”de eğitim aldıktan sonra felsefenin böyle bir şey olmadığını anladım. Akademiye girmeden önce beynim Türkiye'de aslının suyunun suyu şeklinde zerk edilen materyalizmle (maddecilikle) yıkanmıştı. Ne mutlu bana ki Sokrates'le Aristoteles'le, Platon'la, Hegel'le, Kant'la, Spinoza'yla, Augustinus, Thomas Aquinas, Anselmus gibi azizlerle, “dışardan” Deleuze'le ve diğer pek çok ustayla tanıştım.
Aziz Augustinus'a nazire yapacak olursak felsefenin ne olmadığını artık biliyorum. Ama felsefenin ne olduğunu hala bilmiyorum. Ne kadar filozof varsa bir o kadar da felsefe tanımı var, demiş Whitehead. Felsefe, Kant'ın öne sürdüğü gibi bir iddiayı akıl muhakemesinden geçirerek gerekçelendirmek mi? Hegel'in dediği gibi “genel”in düşüncesi mi? Jaspers'in “iddia ettiği” gibi “yolda olmak” mı? Deleuze'ün önerdiği gibi “kavram” mı? Ve daha niceleri…

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 182,70    182,70   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat