Fırtınayı Kucaklamak

Stok Kodu:
9789759959470
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
144
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%37 indirimli
120,00TL
75,60TL
Taksitli fiyat: 1 x 75,60TL
Tedarikçi Stoğu 11 Adet
9789759959470
661650
Fırtınayı Kucaklamak
Fırtınayı Kucaklamak
75.60

“Gidiyorlar, ağıt yakalım arkalarından. Çünkü gitmek var, dönmek yok.

Bağırlarına basmışlar çocuklarını ve dişlerini sıka­rak. Yağmura, kara, dipçiklere ve saat kulelerine aldırmayarak. Tel örgüleri yarıp duvara tırmana­rak. Bozbulanık, coşkun bir nehrin kederli köpüğü gibi. Aniden havalanan sığırcık sürüsü gibi… O kadar kalabalık ve kocamanlar ki kimse görmüyor onları. Bakıyorlar ama görmüyorlar. Ne televizyonlar ne uydular ne çocuk mamaları ne don ne gömlek. Onlar o çocuğun peşindeler, hani güzel fotoğraf. Denizin kustuğu cesetler ve defileler. Akıl yetirmeyin buna. Aklınıza tüküreyim nerde aklınız? Aklınız yok. Zaten siz de yoksunuz, ama paranız varmış.

Görmeye geldik.

O çocuğu oraya gömmeye geldik.

Diyeceğimizi dedik, bizi uğraştırmayın. Korku dağları bekliyor galiba, korkudan kurtulmak için, savaş kartalları sürekli o korkuyu bombalıyor. Ya gelirlerse diye gördüğünüz karabasanlar. Ve rüyalarınızı delik deşik eden tornavidalar. Onlar, o sırtında kırbaç şaklattığınız köleler, o kan, o asırlarca içtiğiniz kan. Boğulacağız, durdurun şu koşuyu. Durdurun yoksa dengemiz bozulacak, bir karadelik bizi yutacak. Boşuna, zulmün âbad olduğu nerde görülmüş? O koşu sonsuzluğa yönelmiş, bir gün yakanıza yapışacak. Fırtınayı kucaklayacak.

Uzaklardan, dağlardan, vadilerden gelen sesi dinleyin.

Dinleyin yankısı her yanı tutmuş.

Yaklaşıyor fukaranın ve onurun marşı.

Bombalara karşı durmaya geldik.

Zincirleri hepten kırmaya geldik.

O yüzsüz yüzünüzü görmeye geldik.

Asırların hesabını sormaya geldik,

Sormaya geldik!”

“Gidiyorlar, ağıt yakalım arkalarından. Çünkü gitmek var, dönmek yok.

Bağırlarına basmışlar çocuklarını ve dişlerini sıka­rak. Yağmura, kara, dipçiklere ve saat kulelerine aldırmayarak. Tel örgüleri yarıp duvara tırmana­rak. Bozbulanık, coşkun bir nehrin kederli köpüğü gibi. Aniden havalanan sığırcık sürüsü gibi… O kadar kalabalık ve kocamanlar ki kimse görmüyor onları. Bakıyorlar ama görmüyorlar. Ne televizyonlar ne uydular ne çocuk mamaları ne don ne gömlek. Onlar o çocuğun peşindeler, hani güzel fotoğraf. Denizin kustuğu cesetler ve defileler. Akıl yetirmeyin buna. Aklınıza tüküreyim nerde aklınız? Aklınız yok. Zaten siz de yoksunuz, ama paranız varmış.

Görmeye geldik.

O çocuğu oraya gömmeye geldik.

Diyeceğimizi dedik, bizi uğraştırmayın. Korku dağları bekliyor galiba, korkudan kurtulmak için, savaş kartalları sürekli o korkuyu bombalıyor. Ya gelirlerse diye gördüğünüz karabasanlar. Ve rüyalarınızı delik deşik eden tornavidalar. Onlar, o sırtında kırbaç şaklattığınız köleler, o kan, o asırlarca içtiğiniz kan. Boğulacağız, durdurun şu koşuyu. Durdurun yoksa dengemiz bozulacak, bir karadelik bizi yutacak. Boşuna, zulmün âbad olduğu nerde görülmüş? O koşu sonsuzluğa yönelmiş, bir gün yakanıza yapışacak. Fırtınayı kucaklayacak.

Uzaklardan, dağlardan, vadilerden gelen sesi dinleyin.

Dinleyin yankısı her yanı tutmuş.

Yaklaşıyor fukaranın ve onurun marşı.

Bombalara karşı durmaya geldik.

Zincirleri hepten kırmaya geldik.

O yüzsüz yüzünüzü görmeye geldik.

Asırların hesabını sormaya geldik,

Sormaya geldik!”

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 75,60    75,60   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat