Gün Ağarmasa

Stok Kodu:
9789752970663
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
207
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
9,00TL
6,30TL
9789752970663
540949
Gün Ağarmasa
Gün Ağarmasa
6.30

Celal, gece yarısı televizyonu kapatıp uyumak üzereyken, ekranda ansızın bir kepçenin bir binanın duvarını yıkmaya çalıştığını görür. Biraz daha dikkatli baktığında ise o binanın gençliğini geçirdiği cezaevi; duvarın da, içinde altı yıl kaldığı kendi koğuşunun duvarı olduğunu fark eder. “Hayata dönüş“ operasyonu başlamıştır...

Bellidir, upuzun bir gece olacaktır; ekran ölüm haberleriyle kanamaktadır. Korkunun yüzü gelir sonra, çaresizliğin, ve özlemin yüzü. Sonra da cesaretle, savaşla, aşkla geçmiş günlerden kopup gelen bir hayaletler ordusu kuşatır geceyi. Derken bir sessizlik çöker ve karanlığın içinde bir yüreğin kıpırtısı duyulmaya başlar.

Celal'in gördüğü, ölümün kırbacıyla terbiye edilen bir ülkenin resmidir. Her kaybın şehitlik mertebesine çıkarıldığı, şiddetten soluk almaya fırsat bulamayan bir ülkenin fotoğrafı. Dibe vurmuş acılar, içe atılmış öfkeler, sadece ruhları ıslatmış gözyaşları, unutturulmaya çalışılan eski güzel günler ve bir zamanlar hayatı dönüştürmeye, tarihe yön vermeye cüret etmiş, şimdilerdeyse hayattaki ve tarihteki yerini arayan bir kuşak...

Nihayet o sarsıcı soru: “Nasıl bir insan olarak öleceğim“ Cevabını sessizlikte bekleyen, yazıldığı geceyle aynı hızda geçivermişçesine yaşanan bir hayatın sorusudur belki de bu. Osman Akınhay, ölüme karşı hayata tutunmaya çalışan bu romanında, ortalama bir devrimci karakter üzerinden başarılı geri dönüşlerle, 78 kuşağının kabuk bağlamış yaralarını kaşıyarak, “kendimizi kendi durduğumuz yerden“ anlamaya çalışıyor.

Gün Ağarmasa, gündüzlerin geceyi bile fenerle aratacak kadar karanlık olduğu bir yerde ve anda atılan insani bir çığlık...

Celal, gece yarısı televizyonu kapatıp uyumak üzereyken, ekranda ansızın bir kepçenin bir binanın duvarını yıkmaya çalıştığını görür. Biraz daha dikkatli baktığında ise o binanın gençliğini geçirdiği cezaevi; duvarın da, içinde altı yıl kaldığı kendi koğuşunun duvarı olduğunu fark eder. “Hayata dönüş“ operasyonu başlamıştır...

Bellidir, upuzun bir gece olacaktır; ekran ölüm haberleriyle kanamaktadır. Korkunun yüzü gelir sonra, çaresizliğin, ve özlemin yüzü. Sonra da cesaretle, savaşla, aşkla geçmiş günlerden kopup gelen bir hayaletler ordusu kuşatır geceyi. Derken bir sessizlik çöker ve karanlığın içinde bir yüreğin kıpırtısı duyulmaya başlar.

Celal'in gördüğü, ölümün kırbacıyla terbiye edilen bir ülkenin resmidir. Her kaybın şehitlik mertebesine çıkarıldığı, şiddetten soluk almaya fırsat bulamayan bir ülkenin fotoğrafı. Dibe vurmuş acılar, içe atılmış öfkeler, sadece ruhları ıslatmış gözyaşları, unutturulmaya çalışılan eski güzel günler ve bir zamanlar hayatı dönüştürmeye, tarihe yön vermeye cüret etmiş, şimdilerdeyse hayattaki ve tarihteki yerini arayan bir kuşak...

Nihayet o sarsıcı soru: “Nasıl bir insan olarak öleceğim“ Cevabını sessizlikte bekleyen, yazıldığı geceyle aynı hızda geçivermişçesine yaşanan bir hayatın sorusudur belki de bu. Osman Akınhay, ölüme karşı hayata tutunmaya çalışan bu romanında, ortalama bir devrimci karakter üzerinden başarılı geri dönüşlerle, 78 kuşağının kabuk bağlamış yaralarını kaşıyarak, “kendimizi kendi durduğumuz yerden“ anlamaya çalışıyor.

Gün Ağarmasa, gündüzlerin geceyi bile fenerle aratacak kadar karanlık olduğu bir yerde ve anda atılan insani bir çığlık...

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 6,30    6,30   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat