İs Kokan Zeytin Ağacı Seti - 3 Kitap Takım Kutulu (Ciltli)

Hamur Tipi:
2. Hamur
Kitap Seti:
Var
Stok Kodu:
9786255841858
Boyut:
13,5 x 21
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Ciltli
Dili:
Türkçe
%37 indirimli
1.217,00TL
766,71TL
9786255841858
883070
İs Kokan Zeytin Ağacı Seti - 3 Kitap Takım Kutulu (Ciltli)
İs Kokan Zeytin Ağacı Seti - 3 Kitap Takım Kutulu (Ciltli)
766.71
İs Kokan Zeytin Ağacı 1
Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır.
Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar.
Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma ve silahlanma haberleri gelirken her şeyin düzeleceğine inanarak yaşayan genç kız, bulundukları şehre bir sabah, ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir. Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olduğundan bihaberdir.
Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından onu izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.
“Ben Mihra Elnurova ve bu benim sevdam, aşkım, hüznüm. Ben Mihra Elnurova ve bu benim hikâyem.”
İs Kokan Zeytin Ağacı - 2
“Güneş, ışıklarını sende taşıyor sanki.
Yaz günü göğe bakınca nasıl kamaşıyorsa gözlerim, mevsim fark etmeksizin sana bakınca da aynısını yaşıyorum.”

İlteriş'te gerçekleşen bomba saldırılarının ardından savaş artık daha da çetin bir hale gelmiştir. Karahan'da birçok şehir yerle bir olurken hayatta kalanların bir kısmı başka ülkelere göç etmeye başlar. Ülkede her şey kötüye giderken Yusuf Agâh'la Mihra'nın arasındaki aşk, zor günlere meydan okurcasına büyür ve zirvesini kara bulutların sardığı dağların arasında parlak bir güneş gibi açar. Ancak bu güneşin yaydığı ışık, bombaların saçtığı alevleri bastırmaya yetecek midir?

“Döneceksin, değil mi?”
“Yaşadığım müddetçe benim yerim senin yanındır, Mihra. Yaşadığım müddetçe döneceğim sana.”
İs Kokan Zeytin Ağacı - 3
Karahan'da meydana gelen büyük bir patlama Mihra'yı sevdiklerinden ayırmış, bir gecede hayatını sessizliğe mahkûm etmişti. Artık elinden gelen tek şey haber kanallarında yıkılan şehirleri, yükselen çığlıkları ve çaresiz gözyaşlarını izlemekti. Kalbi ülkesine, ailesine ve sevdiğine doğru atarken Yusuf Agâh'a verdiği söz, ayaklarına ağır
bir zincir gibi dolanıyordu.
Ta ki gördüğü acımasız kâbusla, telefon rehberinde eski
bir tanıdığın izine rastlayana kadar.
O an verdiği tüm sözler anlamını yitirdi, hiç düşünmeden Karahan'a gitmeyi seçti.
Ve kendini, bir kez daha alevlerin ortasında buldu.
Ama artık ne Balamir eski Balamir'di…
Ne de Mihra, kendini bir masal kahramanı gibi hissediyordu.
Hayat, bu kez ona çok daha ağır bir rol biçmişti.
“Ben seni özgür bıraktığım bir kuş olarak görürken yeniden gelip avuçlarıma kondun, kır çiçeği.
Söyle şimdi bunca derdin arasında…
Nasıl koruyacağım seni?”

(Tanıtım Bülteninden)

İs Kokan Zeytin Ağacı 1
Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır.
Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar.
Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma ve silahlanma haberleri gelirken her şeyin düzeleceğine inanarak yaşayan genç kız, bulundukları şehre bir sabah, ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir. Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olduğundan bihaberdir.
Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından onu izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.
“Ben Mihra Elnurova ve bu benim sevdam, aşkım, hüznüm. Ben Mihra Elnurova ve bu benim hikâyem.”
İs Kokan Zeytin Ağacı - 2
“Güneş, ışıklarını sende taşıyor sanki.
Yaz günü göğe bakınca nasıl kamaşıyorsa gözlerim, mevsim fark etmeksizin sana bakınca da aynısını yaşıyorum.”

İlteriş'te gerçekleşen bomba saldırılarının ardından savaş artık daha da çetin bir hale gelmiştir. Karahan'da birçok şehir yerle bir olurken hayatta kalanların bir kısmı başka ülkelere göç etmeye başlar. Ülkede her şey kötüye giderken Yusuf Agâh'la Mihra'nın arasındaki aşk, zor günlere meydan okurcasına büyür ve zirvesini kara bulutların sardığı dağların arasında parlak bir güneş gibi açar. Ancak bu güneşin yaydığı ışık, bombaların saçtığı alevleri bastırmaya yetecek midir?

“Döneceksin, değil mi?”
“Yaşadığım müddetçe benim yerim senin yanındır, Mihra. Yaşadığım müddetçe döneceğim sana.”
İs Kokan Zeytin Ağacı - 3
Karahan'da meydana gelen büyük bir patlama Mihra'yı sevdiklerinden ayırmış, bir gecede hayatını sessizliğe mahkûm etmişti. Artık elinden gelen tek şey haber kanallarında yıkılan şehirleri, yükselen çığlıkları ve çaresiz gözyaşlarını izlemekti. Kalbi ülkesine, ailesine ve sevdiğine doğru atarken Yusuf Agâh'a verdiği söz, ayaklarına ağır
bir zincir gibi dolanıyordu.
Ta ki gördüğü acımasız kâbusla, telefon rehberinde eski
bir tanıdığın izine rastlayana kadar.
O an verdiği tüm sözler anlamını yitirdi, hiç düşünmeden Karahan'a gitmeyi seçti.
Ve kendini, bir kez daha alevlerin ortasında buldu.
Ama artık ne Balamir eski Balamir'di…
Ne de Mihra, kendini bir masal kahramanı gibi hissediyordu.
Hayat, bu kez ona çok daha ağır bir rol biçmişti.
“Ben seni özgür bıraktığım bir kuş olarak görürken yeniden gelip avuçlarıma kondun, kır çiçeği.
Söyle şimdi bunca derdin arasında…
Nasıl koruyacağım seni?”

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 766,71    766,71   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat