İslam İnanç Esasları El Kitabı
Muammer Esen,
Temel Yeşilyurt,
Hülya Alper,
Hüseyin Aydın,
Mahmut Ay,
Ramazan Altıntaş,
Şaban Ali Düzgün,
Ramazan Biçer,
Ahmet Akbulut
Grafiker Yayınları
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
398
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%28
indirimli
500,00TL
360,00TL
9786054692361
510808
https://www.kitapambari.com/islam-inanc-esaslari-el-kitabi
İslam İnanç Esasları El Kitabı
360.00
İslam'da inanç ilkesi olarak belirlenen şey, doğruluğuna inandığımız bir şey değildir; aksine doğru olduğu için inandığımız şeydir.
Bu anlamda bir şeyin varlığı (hakikat) önce, bu varlığa ilişkin bilgimiz/doğrulamamız ve inancımız sonradır. Bu, gerçeklik (hakikat) ile doğruluk (sıhhat) arasındaki farktır. Gerçeklik varlıkla, doğruluk ise gerçekliğe ait bilgimizle ilgilidir. İnsanın zihnindeki bilgisel kesinlik de, varlık ve bilgi arasındaki tam örtüşmeden ortaya çıkar. Bu örtüşmeyi sağlamak inanç ahlakı gereğidir. İnanmanın da bir ahlakı vardır. İnandığımız şeyi askıda bırakmayıp bilgi zemininde yükseltmek (epistemolojik temel), hissederek varlığımızın ve davranışlarımızın bir parçası haline getirmek (psikolojik ve ahlakî temel) gerekir. Başka bir deyişle, inancın bilgiyle donatılması, inancın zorunlu ama yeter şartı değildir. Bu bilginin eyleme/amele dönüşmesi istenir. Böylece iman, bilgi ve eylem (ahlak) arasında zorunlu bir bağ ortaya çıkmış olur. Bu doğrultuda, "İnsanlara gönderilen/gösterilen her ayetin, (daha önceki) kardeşlerinden daha büyük/gelişmiş" olduğunu söyleyen Kur'an ayeti (Zuhruf 43/48), İslam'ın inanç ilkelerinin diğer dinlerdekilerden farklılığını da ortaya koymuş olur.
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 398
Baskı Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: Grafiker Yayınları
İslam'da inanç ilkesi olarak belirlenen şey, doğruluğuna inandığımız bir şey değildir; aksine doğru olduğu için inandığımız şeydir.
Bu anlamda bir şeyin varlığı (hakikat) önce, bu varlığa ilişkin bilgimiz/doğrulamamız ve inancımız sonradır. Bu, gerçeklik (hakikat) ile doğruluk (sıhhat) arasındaki farktır. Gerçeklik varlıkla, doğruluk ise gerçekliğe ait bilgimizle ilgilidir. İnsanın zihnindeki bilgisel kesinlik de, varlık ve bilgi arasındaki tam örtüşmeden ortaya çıkar. Bu örtüşmeyi sağlamak inanç ahlakı gereğidir. İnanmanın da bir ahlakı vardır. İnandığımız şeyi askıda bırakmayıp bilgi zemininde yükseltmek (epistemolojik temel), hissederek varlığımızın ve davranışlarımızın bir parçası haline getirmek (psikolojik ve ahlakî temel) gerekir. Başka bir deyişle, inancın bilgiyle donatılması, inancın zorunlu ama yeter şartı değildir. Bu bilginin eyleme/amele dönüşmesi istenir. Böylece iman, bilgi ve eylem (ahlak) arasında zorunlu bir bağ ortaya çıkmış olur. Bu doğrultuda, "İnsanlara gönderilen/gösterilen her ayetin, (daha önceki) kardeşlerinden daha büyük/gelişmiş" olduğunu söyleyen Kur'an ayeti (Zuhruf 43/48), İslam'ın inanç ilkelerinin diğer dinlerdekilerden farklılığını da ortaya koymuş olur.
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 398
Baskı Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: Grafiker Yayınları
Tüm kartlar
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 360,00 | 360,00 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.