Kapıaltı Cezaevi Günlüğü

Stok Kodu:
9789756217009
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
304
Baskı:
21
Basım Tarihi:
2018-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
150,00TL
112,50TL
9789756217009
765446
Kapıaltı
Kapıaltı Cezaevi Günlüğü
112.50

Cezaevinde tutulmuş günlükleri kitaplaştırmak, “tarihe not düşmek” adına Ülkücü Hareket'in bilinmeyen bir cephesine ışık tutmak açısından önemlidir diye düşündüm. Çünkü adı hapishane olan o loş mekânlarda yaşanılanlar “bizim gerçeklerimiz” di.

İşte bu gerçekleri öğrenmeliydi genç nesil. Bu günlerden o günlere bakamıyorum bile. Hâlâ o günlerin ruh halini yaşıyor ve her an iliklerime kadar ürperdiğimi hissediyorum. Arkadaşlarımın da benden farklı olduğunu sanmıyorum.

“Biz ne için mücadele etmiştik ve ne olmuştu? Ulvi gayeler için verilen mücadelenin karşılığı hapishaneler mi olmalıydı?” şeklinde soruları sorarken, 12 Eylül yönetimi tarafından idam edilen arkadaşlarımızı unutmamanın da en büyük erdem olduğuna inanıyorum. Fakat gerçekten bütün bunlar olmalı mıydı? Ülkücüler hayatlarının en verimli çağlarında hapishanelere atılmalı ve ölmeli miydiler?

Ülkücü hareketin yükselişi, düşman odakların baskı ve şiddeti artırmalarına ve üç bin Ülkücünün şehit edilmesi, binlercesinin de zindanlara doldurulması ile önlenmek istenmiştir. Zaman içerisinde buna, hain emellerini gerçekleştirmekte kendilerine Ülkücüleri engel olarak gören bazı “devletlü”lerin bizi tesirsiz hale getirme ve yok etme çabaları da eklenmiştir. Güçlenmemizle orantılı olarak da gelecekte daha çok şeyler göreceğimizden eminim.

Cezaevinde tutulmuş günlükleri kitaplaştırmak, “tarihe not düşmek” adına Ülkücü Hareket'in bilinmeyen bir cephesine ışık tutmak açısından önemlidir diye düşündüm. Çünkü adı hapishane olan o loş mekânlarda yaşanılanlar “bizim gerçeklerimiz” di.

İşte bu gerçekleri öğrenmeliydi genç nesil. Bu günlerden o günlere bakamıyorum bile. Hâlâ o günlerin ruh halini yaşıyor ve her an iliklerime kadar ürperdiğimi hissediyorum. Arkadaşlarımın da benden farklı olduğunu sanmıyorum.

“Biz ne için mücadele etmiştik ve ne olmuştu? Ulvi gayeler için verilen mücadelenin karşılığı hapishaneler mi olmalıydı?” şeklinde soruları sorarken, 12 Eylül yönetimi tarafından idam edilen arkadaşlarımızı unutmamanın da en büyük erdem olduğuna inanıyorum. Fakat gerçekten bütün bunlar olmalı mıydı? Ülkücüler hayatlarının en verimli çağlarında hapishanelere atılmalı ve ölmeli miydiler?

Ülkücü hareketin yükselişi, düşman odakların baskı ve şiddeti artırmalarına ve üç bin Ülkücünün şehit edilmesi, binlercesinin de zindanlara doldurulması ile önlenmek istenmiştir. Zaman içerisinde buna, hain emellerini gerçekleştirmekte kendilerine Ülkücüleri engel olarak gören bazı “devletlü”lerin bizi tesirsiz hale getirme ve yok etme çabaları da eklenmiştir. Güçlenmemizle orantılı olarak da gelecekte daha çok şeyler göreceğimizden eminim.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 112,50    112,50   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat