Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor

Kategoriler Sorunu - Immanuel Kant ve Charles Sanders Peirce Felsefeleri Ekseninde

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786257673365
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
284
Basım Yeri:
ANKARA
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%27 indirimli
260,00TL
189,80TL
Taksitli fiyat: 1 x 189,80TL
Tedarikçi Stoğu 3 Adet
9786257673365
702096
Kategoriler Sorunu - Immanuel Kant ve Charles Sanders Peirce Felsefeleri Ekseninde
Kategoriler Sorunu - Immanuel Kant ve Charles Sanders Peirce Felsefeleri Ekseninde
189.80

Aristoteles'ten itibaren kategoriler, filozoflar tarafından farklı yapı ve sayıda sunulmuş olsa da her daim oluş dili'nin temel alfabe'si olarak anlaşılmıştır. Antik Çağ ve Orta Çağ'da kategorilerin dilsel unsurlar olarak yorumlanması, onların tümel yapılardan dilin tikelliklerine indirgenen unsurlar olmasına neden olmuş; Rönesans ve XVII. yüzyıldan itibaren, özellikle Gottfried Wilhelm Leibniz'in, gerçekliğin dilsel olandan ziyade formüllerle ifade edilmesi gerektiğine dair anlayışıyla, bilginin temel formu olarak önermelerde yer alan kategoriler, indirgendikleri dilsel zeminden daha farklı olan reel bir zemine taşınmıştır. Bu dönüşüm kategorileri felsefe tarihinde iki farklı mecraya yöneltmiştir: Bir yandan yüklem olarak kategorilerin dilsel düzlemde kullanılışı, diğer yandan Kant düşüncesiyle birlikte yüklemin sadece dilsel değil fiziksel alanda kullanılışı. Elinizdeki bu çalışma kategorilerin, özellikle Kant'ın Salt Aklın Kritiği'nin “Transandantal Analitik” adlı kısmında yer alan kategoriler ile C. S. Peirce'ün “Kategoriler Üzerine Yeni Bir Liste” çalışması ekseninde tümel kategorilerin, duyulur dünya ile düşünülür dünya nesneleri arasında nasıl bir bağıntı kurabildiklerini; söz konusu bağıntının doğrulanmasıyla birlikte, her iki filozofun içinde bulundukları bilimsel alanların gelişmelerinden esinlenerek, öne sürdükleri gerekçeleri ve nihayet kategorilerin filozofların kendi sistemleri içinde ne derecede yeterli olduklarını göstermeye çalışır.

(Tanıtım Bülteninden)

Aristoteles'ten itibaren kategoriler, filozoflar tarafından farklı yapı ve sayıda sunulmuş olsa da her daim oluş dili'nin temel alfabe'si olarak anlaşılmıştır. Antik Çağ ve Orta Çağ'da kategorilerin dilsel unsurlar olarak yorumlanması, onların tümel yapılardan dilin tikelliklerine indirgenen unsurlar olmasına neden olmuş; Rönesans ve XVII. yüzyıldan itibaren, özellikle Gottfried Wilhelm Leibniz'in, gerçekliğin dilsel olandan ziyade formüllerle ifade edilmesi gerektiğine dair anlayışıyla, bilginin temel formu olarak önermelerde yer alan kategoriler, indirgendikleri dilsel zeminden daha farklı olan reel bir zemine taşınmıştır. Bu dönüşüm kategorileri felsefe tarihinde iki farklı mecraya yöneltmiştir: Bir yandan yüklem olarak kategorilerin dilsel düzlemde kullanılışı, diğer yandan Kant düşüncesiyle birlikte yüklemin sadece dilsel değil fiziksel alanda kullanılışı. Elinizdeki bu çalışma kategorilerin, özellikle Kant'ın Salt Aklın Kritiği'nin “Transandantal Analitik” adlı kısmında yer alan kategoriler ile C. S. Peirce'ün “Kategoriler Üzerine Yeni Bir Liste” çalışması ekseninde tümel kategorilerin, duyulur dünya ile düşünülür dünya nesneleri arasında nasıl bir bağıntı kurabildiklerini; söz konusu bağıntının doğrulanmasıyla birlikte, her iki filozofun içinde bulundukları bilimsel alanların gelişmelerinden esinlenerek, öne sürdükleri gerekçeleri ve nihayet kategorilerin filozofların kendi sistemleri içinde ne derecede yeterli olduklarını göstermeye çalışır.

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 189,80    189,80   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat