Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor

Köşkler Sürgünler Bedeller: Halikarnas Balıkçısı'nın Ardında Bıraktığı Yaşamlar - Anılar

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786259537467
Boyut:
15 x 21
Sayfa Sayısı:
392
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
500,00TL
400,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 400,00TL
Tedarikçi Stoğu 4 Adet
9786259537467
877131
Köşkler Sürgünler Bedeller: Halikarnas Balıkçısı'nın Ardında Bıraktığı Yaşamlar - Anılar
Köşkler Sürgünler Bedeller: Halikarnas Balıkçısı'nın Ardında Bıraktığı Yaşamlar - Anılar
400.00

Köşkler, Sürgünler, Bedeller salt bir ailenin tarihini, coşkunluklarını, trajedilerini değil, aynı zamanda bir ülkenin ölüm-dirim savaşımını verirken geçirdiği dönüşümleri de minör figürler üzerinden ele alıyor. Sina Kabaağaç anılarını kaleme alırken bu dönüşümlere olduğu kadar tüm figürlere de bir bilim insanının kapsayıcı nesnelliği ile yaklaşıyor:
Hiçbir zaman görmediği dedesi Şakir Paşa'nın güçlü bir figüre dönüşmesinin nedenleri ile bu figürün günün birinde inzivaya çekilmek istemesinin altındaki derin ruh katmanı; babası Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın tutkulu, başı mümkün mertebe dik ve dehaya varan bir düşünce yapısını sürgün, yaban, aforoz edilmiş Halikarnas Balıkçısı'na dönüşerek entelektüel bir dirence ve mertebeye ulaştırması; tüm karşı çıkmalara göğüs gerip ağır bir suçtan hüküm giymiş bir mahkûma âşık genç bir annenin, yaşamının en kritik noktasında âşık olduğu kişi tarafından “serbest” bırakılması; bir yanda modern devlet kurulmaya çalışılırken, öte yandan eski geleneklerin hüküm sürdüğü bir köşk ve bu köşk içindeki aristokrat yaşamın dayatmaları…
Ve bütün bunların ortasında, kendi kıyısında ama sürekli kendinden öte dalgaların sarsıntısında var olmaya çabalayan ve bunu başaran; her şeye karşın kapalı ama ayakta kalan ve köşklere, sürgünlere ve tüm bedellere rağmen kendini insanlığa ve onun yegâne sesine “dile” adayan bir başka sürgün, bir çocuk ve nihayet bir hoca…

(Tanıtım Bülteninden)

Köşkler, Sürgünler, Bedeller salt bir ailenin tarihini, coşkunluklarını, trajedilerini değil, aynı zamanda bir ülkenin ölüm-dirim savaşımını verirken geçirdiği dönüşümleri de minör figürler üzerinden ele alıyor. Sina Kabaağaç anılarını kaleme alırken bu dönüşümlere olduğu kadar tüm figürlere de bir bilim insanının kapsayıcı nesnelliği ile yaklaşıyor:
Hiçbir zaman görmediği dedesi Şakir Paşa'nın güçlü bir figüre dönüşmesinin nedenleri ile bu figürün günün birinde inzivaya çekilmek istemesinin altındaki derin ruh katmanı; babası Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın tutkulu, başı mümkün mertebe dik ve dehaya varan bir düşünce yapısını sürgün, yaban, aforoz edilmiş Halikarnas Balıkçısı'na dönüşerek entelektüel bir dirence ve mertebeye ulaştırması; tüm karşı çıkmalara göğüs gerip ağır bir suçtan hüküm giymiş bir mahkûma âşık genç bir annenin, yaşamının en kritik noktasında âşık olduğu kişi tarafından “serbest” bırakılması; bir yanda modern devlet kurulmaya çalışılırken, öte yandan eski geleneklerin hüküm sürdüğü bir köşk ve bu köşk içindeki aristokrat yaşamın dayatmaları…
Ve bütün bunların ortasında, kendi kıyısında ama sürekli kendinden öte dalgaların sarsıntısında var olmaya çabalayan ve bunu başaran; her şeye karşın kapalı ama ayakta kalan ve köşklere, sürgünlere ve tüm bedellere rağmen kendini insanlığa ve onun yegâne sesine “dile” adayan bir başka sürgün, bir çocuk ve nihayet bir hoca…

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 400,00    400,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat