“Kutsal Dil”in Yıkımı - İslam Düşüncesinde Anlam Problemi

Stok Kodu:
9786256698321
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
392
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%34 indirimli
299,00TL
197,34TL
9786256698321
791586
“Kutsal Dil”in Yıkımı - İslam Düşüncesinde Anlam Problemi
“Kutsal Dil”in Yıkımı - İslam Düşüncesinde Anlam Problemi
197.34

Kur’ân-ı Kerîm’in dili olan Arapça, “vahiy dili” olarak genellikle kutsal bir dil olarak anlaşılagelmiştir. Geleneksel dilbilim, erken dönemden itibaren vahyin dilini anlamaya, farklı yöntemlerle bir gramer inşa etmeye çalışmışsa da Arapçaya atfedilen bu kutsallık zaman zaman onu salt bir dil olarak ele almayı zorlaştırmış, dilbilimsel çalışmalarda farklı yaklaşımların ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Lafız mı manaya tabidir, mana mı lafza? Yoksa lafızla mana bir madalyonun iki yüzü gibi midir? Soner Gündüzöz, Organon’un Akhilleus’u ve el-Kitâb’ın ve Arap gramerinin Zeyd’ine ithaf ettiği “Kutsal Dil”in Yıkımı’nda, geleneksel Arap dilbilimi ile Aristo’nun mantık teorileri arasında bu gibi sorulara yanıt arıyor. Lafzın kutsanması ve mananın ona tabiiyetinin oluşturduğu kutsal dil ontolojisinin tarihsel süreçte lafzın manaya tabi kılınması şeklindeki serüvenini gözler önüne seriyor. Bu bağlamda İbn-i Sînâ, İbnü’s-Serrâc, Sîbeveyh, Abdülkâhir el-Cürcânî, Ebû Hâşim el-Cübbâî ve Kâdî Abdülcebbâr gibi âlimler ve bunların ortaya koyduğu dil teorileri ve Batı’nın rasyonel mantık teorilerinin dilbilimsel alandaki karşılaşma ve çatışmalarına işaret ediyor.

Kur’ân-ı Kerîm’in dili olan Arapça, “vahiy dili” olarak genellikle kutsal bir dil olarak anlaşılagelmiştir. Geleneksel dilbilim, erken dönemden itibaren vahyin dilini anlamaya, farklı yöntemlerle bir gramer inşa etmeye çalışmışsa da Arapçaya atfedilen bu kutsallık zaman zaman onu salt bir dil olarak ele almayı zorlaştırmış, dilbilimsel çalışmalarda farklı yaklaşımların ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Lafız mı manaya tabidir, mana mı lafza? Yoksa lafızla mana bir madalyonun iki yüzü gibi midir? Soner Gündüzöz, Organon’un Akhilleus’u ve el-Kitâb’ın ve Arap gramerinin Zeyd’ine ithaf ettiği “Kutsal Dil”in Yıkımı’nda, geleneksel Arap dilbilimi ile Aristo’nun mantık teorileri arasında bu gibi sorulara yanıt arıyor. Lafzın kutsanması ve mananın ona tabiiyetinin oluşturduğu kutsal dil ontolojisinin tarihsel süreçte lafzın manaya tabi kılınması şeklindeki serüvenini gözler önüne seriyor. Bu bağlamda İbn-i Sînâ, İbnü’s-Serrâc, Sîbeveyh, Abdülkâhir el-Cürcânî, Ebû Hâşim el-Cübbâî ve Kâdî Abdülcebbâr gibi âlimler ve bunların ortaya koyduğu dil teorileri ve Batı’nın rasyonel mantık teorilerinin dilbilimsel alandaki karşılaşma ve çatışmalarına işaret ediyor.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 197,34    197,34   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat