Kutsal Yolculuk Hac - Kartpostallarla Hac Yolu (Ciltli)

Stok Kodu:
9789944264495
Boyut:
29x29
Sayfa Sayısı:
303
Basım Tarihi:
2014-05
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Kuşe
Orijinal Adı:
The Hajj Route Through The Postcards
Kategori:
%35 indirimli
4.900,00TL
3.185,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 3.185,00TL
Tedarikçi Stoğu 3 Adet
9789944264495
489836
Kutsal Yolculuk Hac - Kartpostallarla Hac Yolu (Ciltli)
Kutsal Yolculuk Hac - Kartpostallarla Hac Yolu (Ciltli)
3185.00

Geçmişte Rıhle-i Kebir, Sefer-i Saadet gibi isimlerle de adlandırılan hac yolculuğu ilk dönemlerinden 19. yüzyılın sonlarına kadar genellikle kervanlarla yapılmıştır. Bir dinin etrafında toplanmış değişik dilden ve ırktan yaya, at veya deve sırtında hayatlarının en büyük manevî arzusunu gerçekleştirme gayesiyle Mekke'ye doğru ilerleyen on binlerin oluşturduğu bu kervanlar idare, güvenlik ve finansmanlarıyla adeta hareket eden birer şehirdiler. Kervanlar, çıktıkları ülkenin hükümdarı tarafından organize ve finanse edilirlerdi. Haccın Müslümanlar için büyük bir önem arz etmesinden dolayı hem Müslümanlara hizmet ederek sevap kazanma, hem de siyasi otoritelerini sağlamlaştırma gayesiyle İslam hükümdarları ve halifeleri hac yollarına ve kervanlarına özel bir ilgi göstermişlerdir. Yollara su kaynakları ve kaleler kurmuşlar, kervanları urban (Çöl Arapları, Bedevîler) saldırılarına karşı askerî kuvvetlerle desteklemişlerdir.

Hava ve yol koşulları, çıkış noktası gibi faktörlere bağlı olarak en az altı ay alan, dağlar, denizler, çöller aşılarak yapılan bu yolculuk, içinde hastalıklar, ölümler, açlık, susuzluk, aşırı sıcak, aşırı soğuk, urban saldırıları gibi birçok tehlike barındırırdı. 'Geleneksel Hac' olarak adlandırılan bu tarz hac zahmetli, çileli ve önemli bir bölümü yolda geçen bir ibadetti. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Batıdaki sanayi devrimiyle ortaya çıkan teknolojik gelişmelerin seyahat araçlarını da etkilemesiyle, demiryolları ve buharlı gemiler yavaş yavaş kervanlara alternatif olmaya başladılar.

On üç asırdan fazladır savaşlara, afetlere ve salgın hastalıklara direnen hac, insanlık tarihinin kesintisiz süregelen tek dinî ritüelidir. Dinî içeriğinde en ufak bir değişimin olmamasına rağmen, geçtiğimiz asırda fizikî yapısında meydana gelen değişiklikler, 13 asrın toplamında yaşananlardan daha fazladır. Günümüz hacıları birkaç saatlik bir uçuşla, gündelik yaşamın içinden bir anda kopup, hiçbir tarihî geçmişi olmamış gibi duran mübarek şehirlerde, kendilerini yoğun bir manevî havanın içerisinde buluveriyorlar. Yüzyıllar önce Kâbe'yi ilk gördüğünde bir hacının hissettikleriyle bugünkü arasında en ufak bir fark olmamasına rağmen, yıllar süren biriktirme, aylar süren yolculuk ve bir dolu çileyle elde edilen "hacı" unvanının günümüzde artık çok daha kolay elde edilebilir olduğu bir gerçektir. İşte bu kitap, bütün bu değişimler yaşanmadan evvelki haccı kartpostallar aracılığıyla gözlerde canlandırabilmeyi amaçlamaktadır.

Geçmişte Rıhle-i Kebir, Sefer-i Saadet gibi isimlerle de adlandırılan hac yolculuğu ilk dönemlerinden 19. yüzyılın sonlarına kadar genellikle kervanlarla yapılmıştır. Bir dinin etrafında toplanmış değişik dilden ve ırktan yaya, at veya deve sırtında hayatlarının en büyük manevî arzusunu gerçekleştirme gayesiyle Mekke'ye doğru ilerleyen on binlerin oluşturduğu bu kervanlar idare, güvenlik ve finansmanlarıyla adeta hareket eden birer şehirdiler. Kervanlar, çıktıkları ülkenin hükümdarı tarafından organize ve finanse edilirlerdi. Haccın Müslümanlar için büyük bir önem arz etmesinden dolayı hem Müslümanlara hizmet ederek sevap kazanma, hem de siyasi otoritelerini sağlamlaştırma gayesiyle İslam hükümdarları ve halifeleri hac yollarına ve kervanlarına özel bir ilgi göstermişlerdir. Yollara su kaynakları ve kaleler kurmuşlar, kervanları urban (Çöl Arapları, Bedevîler) saldırılarına karşı askerî kuvvetlerle desteklemişlerdir.

Hava ve yol koşulları, çıkış noktası gibi faktörlere bağlı olarak en az altı ay alan, dağlar, denizler, çöller aşılarak yapılan bu yolculuk, içinde hastalıklar, ölümler, açlık, susuzluk, aşırı sıcak, aşırı soğuk, urban saldırıları gibi birçok tehlike barındırırdı. 'Geleneksel Hac' olarak adlandırılan bu tarz hac zahmetli, çileli ve önemli bir bölümü yolda geçen bir ibadetti. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Batıdaki sanayi devrimiyle ortaya çıkan teknolojik gelişmelerin seyahat araçlarını da etkilemesiyle, demiryolları ve buharlı gemiler yavaş yavaş kervanlara alternatif olmaya başladılar.

On üç asırdan fazladır savaşlara, afetlere ve salgın hastalıklara direnen hac, insanlık tarihinin kesintisiz süregelen tek dinî ritüelidir. Dinî içeriğinde en ufak bir değişimin olmamasına rağmen, geçtiğimiz asırda fizikî yapısında meydana gelen değişiklikler, 13 asrın toplamında yaşananlardan daha fazladır. Günümüz hacıları birkaç saatlik bir uçuşla, gündelik yaşamın içinden bir anda kopup, hiçbir tarihî geçmişi olmamış gibi duran mübarek şehirlerde, kendilerini yoğun bir manevî havanın içerisinde buluveriyorlar. Yüzyıllar önce Kâbe'yi ilk gördüğünde bir hacının hissettikleriyle bugünkü arasında en ufak bir fark olmamasına rağmen, yıllar süren biriktirme, aylar süren yolculuk ve bir dolu çileyle elde edilen "hacı" unvanının günümüzde artık çok daha kolay elde edilebilir olduğu bir gerçektir. İşte bu kitap, bütün bu değişimler yaşanmadan evvelki haccı kartpostallar aracılığıyla gözlerde canlandırabilmeyi amaçlamaktadır.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 3.185,00    3.185,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat