Malazgirt 1071 Yeni Türk Oluşumunda Malazgirt Başlangıcı

Stok Kodu:
9786051559018
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
605
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
%30 indirimli
360,00TL
252,00TL
Tedarikçi Stoğu 24 Adet
9786051559018
398678
Malazgirt 1071
Malazgirt 1071 Yeni Türk Oluşumunda Malazgirt Başlangıcı
252.00

Tarihî gerçeklerin bir “maddî” dış yüzü bir de özünde gizli, “manevî” iç yüzü vardır. Malazgirt Savaşı’nın anlaşılabilmesi (bilinebilmesi değil) için, “Malazgirt’e yönelik bir yaklaşım ortaya koyarak savaşın maddî şartlarını dönemin birincil kaynaklarından hareketle tespit etmek, sahih, doğru belgelere bağlı gerçek bilgisini edinmek, tarihin maddî ve manevî etkenlerinin “tarihin mantığı”yla sentezini yapmak gerekir.

Bu kitap, Oğuz Kağan Destanı’ndaki gibi, “Kün tuğ bolgıl, kök kurıkan” (Güneş tuğ olsun, gök çadır) diyerek Asya bozkırlarından Türkistan, Mâverâünnehr ve Horasan’dan yola çıkan ve denize ulaşmanın özlem ve idealiyle “Takı taluy, takı müren” (Daha deniz, daha ırmak) diye devam ederek Anadolu’ya gelen Türklerin, Asya’daki “Hun-Göktürk-Selçuklu” çizgisinin bir devamı olarak Ön Asya’da “Selçuklu-Osmanlı-Cumhuriyet” çizgisinde oluşan; bir ucunda Hun ve Göktürk, tam ortasında Selçuklu ve öbür ucundaysa Osmanlı’nın durduğu ve bu üç tarihî durağı birbirine ve Cumhuriyet’imize bağlayan hattın Oğuz olduğu; Anadolu’daki, Türkiye’deki varlığımız ve medeniyetimizin “millî, İslâmî ve insanî esasları” yönünden 21. yüzyılın şafağında yepyeni bir çağın başlamakta olduğu ve bu çağın Türkiye, Türk dünyası ve İslâm âlemi için yeni bir hamle, yeni bir yükseliş evresi olacağı ve bu mübarek vatanın teşekkülünde ledünnî bir sırrın gizli olduğu inancıyla kaleme alınmıştır.

Tarihî gerçeklerin bir “maddî” dış yüzü bir de özünde gizli, “manevî” iç yüzü vardır. Malazgirt Savaşı’nın anlaşılabilmesi (bilinebilmesi değil) için, “Malazgirt’e yönelik bir yaklaşım ortaya koyarak savaşın maddî şartlarını dönemin birincil kaynaklarından hareketle tespit etmek, sahih, doğru belgelere bağlı gerçek bilgisini edinmek, tarihin maddî ve manevî etkenlerinin “tarihin mantığı”yla sentezini yapmak gerekir.

Bu kitap, Oğuz Kağan Destanı’ndaki gibi, “Kün tuğ bolgıl, kök kurıkan” (Güneş tuğ olsun, gök çadır) diyerek Asya bozkırlarından Türkistan, Mâverâünnehr ve Horasan’dan yola çıkan ve denize ulaşmanın özlem ve idealiyle “Takı taluy, takı müren” (Daha deniz, daha ırmak) diye devam ederek Anadolu’ya gelen Türklerin, Asya’daki “Hun-Göktürk-Selçuklu” çizgisinin bir devamı olarak Ön Asya’da “Selçuklu-Osmanlı-Cumhuriyet” çizgisinde oluşan; bir ucunda Hun ve Göktürk, tam ortasında Selçuklu ve öbür ucundaysa Osmanlı’nın durduğu ve bu üç tarihî durağı birbirine ve Cumhuriyet’imize bağlayan hattın Oğuz olduğu; Anadolu’daki, Türkiye’deki varlığımız ve medeniyetimizin “millî, İslâmî ve insanî esasları” yönünden 21. yüzyılın şafağında yepyeni bir çağın başlamakta olduğu ve bu çağın Türkiye, Türk dünyası ve İslâm âlemi için yeni bir hamle, yeni bir yükseliş evresi olacağı ve bu mübarek vatanın teşekkülünde ledünnî bir sırrın gizli olduğu inancıyla kaleme alınmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat