Marksizm ve Kadın Emek, Aşk, Aile

Stok Kodu:
9789944611084
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
224
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
35,00TL
24,50TL
Taksitli fiyat: 1 x 24,50TL
Tedarikçi Stoğu 1 Adet
9789944611084
487409
Marksizm ve Kadın
Marksizm ve Kadın Emek, Aşk, Aile
24.50

"Neoliberal kapitalizmin devreye girer girmez, “devleti küçültmek” söylemiyle devreye soktuğu “kamusal desteklerin (ya da sosyal devletin) tasfiyesi”, onun üretim ile yeniden üretim alanları arasındaki bağlantılılığın bilincinde olduğunu göstermektedir.

Bu durum, kadınları konu alan Marksist çalışmaların, onların salt ucuz, ağır sömürü koşulları altındaki “üreticiler” konumuyla değil, aynı zamanda “yeniden üreticiler” olarak ele alması gerektiğini göstermektedir: yani “domestik alan” içerisindeki konumlarıyla. Bir başka deyişle aile, üreme, cinsellik, analık, ev kadınlığı, aşk, ev hizmetlisi… vb. konularının onların işçiler olarak konumlarıyla birlikte sorunsallaştırılması gerektiğini gündeme getirmektedir.

Marx ile Engels'in çalışmalarında bu konulara pek fazla değinilmediği bilinir. Ancak izleyen kuşakların Marksistleri Marx'ın yaklaşımını “yeniden üretim” konusunda uygulama konusunda çabalara girişmişlerdir: insanın aklına devrim sonrası Bolşevik kadınların, kadın özgürlüğü konusundaki yazı ve pratikleri geliyor.

Kanımca onların yolunu izlemek, en iyisi… Bu aynı zamanda “toplumsal cinsiyet”in salt kültürel (ya da “biyopsişik”) bir düzlemde tanımlanamayacağını, en doğrusunun ekonomi politik ile kültürü, ya da denklemi farklı bir düzlemde kurmak gerekirse, üretim ile yeniden üretimi birlikte ele almak olduğunu, yani hem ekonomizmden, hem de kültüralizmden saplanmadan ikisini bağdaştıran bir Marksist yaklaşımın benimsenmesi gerektiği anlatır bize…

Bu kitap, böylesi bir yaklaşıma “girizgah” ya da “kenar notları” olmayı hedefliyor… "

"Neoliberal kapitalizmin devreye girer girmez, “devleti küçültmek” söylemiyle devreye soktuğu “kamusal desteklerin (ya da sosyal devletin) tasfiyesi”, onun üretim ile yeniden üretim alanları arasındaki bağlantılılığın bilincinde olduğunu göstermektedir.

Bu durum, kadınları konu alan Marksist çalışmaların, onların salt ucuz, ağır sömürü koşulları altındaki “üreticiler” konumuyla değil, aynı zamanda “yeniden üreticiler” olarak ele alması gerektiğini göstermektedir: yani “domestik alan” içerisindeki konumlarıyla. Bir başka deyişle aile, üreme, cinsellik, analık, ev kadınlığı, aşk, ev hizmetlisi… vb. konularının onların işçiler olarak konumlarıyla birlikte sorunsallaştırılması gerektiğini gündeme getirmektedir.

Marx ile Engels'in çalışmalarında bu konulara pek fazla değinilmediği bilinir. Ancak izleyen kuşakların Marksistleri Marx'ın yaklaşımını “yeniden üretim” konusunda uygulama konusunda çabalara girişmişlerdir: insanın aklına devrim sonrası Bolşevik kadınların, kadın özgürlüğü konusundaki yazı ve pratikleri geliyor.

Kanımca onların yolunu izlemek, en iyisi… Bu aynı zamanda “toplumsal cinsiyet”in salt kültürel (ya da “biyopsişik”) bir düzlemde tanımlanamayacağını, en doğrusunun ekonomi politik ile kültürü, ya da denklemi farklı bir düzlemde kurmak gerekirse, üretim ile yeniden üretimi birlikte ele almak olduğunu, yani hem ekonomizmden, hem de kültüralizmden saplanmadan ikisini bağdaştıran bir Marksist yaklaşımın benimsenmesi gerektiği anlatır bize…

Bu kitap, böylesi bir yaklaşıma “girizgah” ya da “kenar notları” olmayı hedefliyor… "

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 24,50    24,50   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat