Milliyetçi Türkiye Ülkücü Hareketin Dünü, Bugünü ve Geleceği

Stok Kodu:
9786057928412
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
278
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2020-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
%23 indirimli
196,00TL
150,92TL
Taksitli fiyat: 1 x 150,92TL
Tedarikçi Stoğu 4 Adet
9786057928412
588528
Milliyetçi Türkiye
Milliyetçi Türkiye Ülkücü Hareketin Dünü, Bugünü ve Geleceği
150.92

Ülkücülerin hayatı bambaşkadır. Sözlüklerinde rahatlık kelimesinin yeri yoktur. Daimi bir mücadele içinde ömür tüketirler. Hemen herkesle, her şeyle zaman zaman çatıştıkları görülür. Arkadaşları ile, aileleri ile hatta sevdikleri ile... Belli bir ülkünün esaslarından ziyade politikanın değişen icaplarına uymayı tercih eden kudret sahipleri ile de sık sık ihtilafa düşerler. Çok defa, başları belaya girer; gene de sinmezler. Bu hâlleri “kalabalık”a göre, uslanmamaktır; kendilerine göre de yılmamak.

Ülkücü, dünya nimetlerinden yana nasipsizdir. Gözü yoktur ki, nasibi olsun. Bir lokma, bir hırka ona yeter. Paraya karşı o kadar müstağnidir ki halkın hayretine sebep olur. Herkesin istediğini istemez, ne istediğini de herkes anlayamaz. Kendi zevkleri dışında zevk tanımayanların gözünde “zevksiz” bir adamdır! Küçümserler onu, hayatı anlamamakla, üç günlük dünyanın hakkını vermemekle itham ederler. Böyle davranışlara hiç önem vermez. Elverir ki inandığına dokunulmasın! (…)

Ülkücünün en çok dinlediği 'nasihat'tir. “Yapma!” derler, “Hayatını heba etme!” derler, “Gününü gün et.” derler. O kadar çok şey söylerler ki bitmez. O hepsini dinler ama hiçbirini tutmaz, gene bildiği gibi yaşar. (…)

Gün gelir, ecel hükmünü icra eder, ülkücü dünyasını değiştirir. ‘Kalabalık' ona acır, daha iyi yaşamış olmasını temenni eder. Halbuki o, inançları uğrunda yaşamanın hazzını tadamadıkları için ömrü boyunca “kalabalık”a acımıştır.

Ülkücülerin hayatı bambaşkadır. Sözlüklerinde rahatlık kelimesinin yeri yoktur. Daimi bir mücadele içinde ömür tüketirler. Hemen herkesle, her şeyle zaman zaman çatıştıkları görülür. Arkadaşları ile, aileleri ile hatta sevdikleri ile... Belli bir ülkünün esaslarından ziyade politikanın değişen icaplarına uymayı tercih eden kudret sahipleri ile de sık sık ihtilafa düşerler. Çok defa, başları belaya girer; gene de sinmezler. Bu hâlleri “kalabalık”a göre, uslanmamaktır; kendilerine göre de yılmamak.

Ülkücü, dünya nimetlerinden yana nasipsizdir. Gözü yoktur ki, nasibi olsun. Bir lokma, bir hırka ona yeter. Paraya karşı o kadar müstağnidir ki halkın hayretine sebep olur. Herkesin istediğini istemez, ne istediğini de herkes anlayamaz. Kendi zevkleri dışında zevk tanımayanların gözünde “zevksiz” bir adamdır! Küçümserler onu, hayatı anlamamakla, üç günlük dünyanın hakkını vermemekle itham ederler. Böyle davranışlara hiç önem vermez. Elverir ki inandığına dokunulmasın! (…)

Ülkücünün en çok dinlediği 'nasihat'tir. “Yapma!” derler, “Hayatını heba etme!” derler, “Gününü gün et.” derler. O kadar çok şey söylerler ki bitmez. O hepsini dinler ama hiçbirini tutmaz, gene bildiği gibi yaşar. (…)

Gün gelir, ecel hükmünü icra eder, ülkücü dünyasını değiştirir. ‘Kalabalık' ona acır, daha iyi yaşamış olmasını temenni eder. Halbuki o, inançları uğrunda yaşamanın hazzını tadamadıkları için ömrü boyunca “kalabalık”a acımıştır.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 150,92    150,92   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat