Okçunun Eli

Kahramanımız Burak Dünya Okçuluk Şampiyonudur. Hedefi olan her insanın bir okçu olduğundan hareketle, hedefi olan insan nasıl başarır? Hedefine nasıl gider? Diye soruyor, bunun bir değeri var mıdır? Diye sorguluyor ve başarılı insandan ziyade iyi insanı kutsayan bir bakış açısıyla mistik ve sofistike bir dünyayı aralıyor. Bu eserde okçuluk sporu ile yaşamın ta kendisini küçük bir okçu ve aynı zamanda tıp fakültesi öğrencisi Burak'ın gözünden görüyoruz. Kahramanımız Burak, okçuluk sporunda her sporcunun 3 hakkı ve her hakta 40 saniye süresi olduğundan hareketle okçuluk sporuyla adeta bir “paradigma” geliştiriyor ve diyor ki: ”Okçulukta olduğu gibi 3 haklarımız ve 40 saniyelerimizde ya iyi atış yapıp puanları toplayacağız ya da hakkımızı kaybedeceğiz. Ya başaracağız, ya da kaybedeceğiz. Hayatımız 40 saniyelerle dolu.” Eser kahramanımız uzun süren bir yolculuğa çıkıyor, insanların hayatlarında önlerine koyduğu her hedefte kısık bir sesin adeta “atış süren başladı” dediğini mistik bir biçimde ön görüyor. İş, özel, öğrencilik vs. hayatlarımızda bize verilen süreleri en iyi şekilde kullanma zorunluluğumuzu salık veriyor. Kahramanımız Burak, yaşadığımız hayatlarda hedefleri yakalamanın tıpkı bir okçunun hedefi vurması gibi benzerlikleri olduğunu keşfediyor. Yaşamlarımızda “şampiyon bir okçu gibi nasıl başarırız?” Hakkında bir fikri var bu kitabın ve hatta bu konuda formüller de sunuyor. Kitapta her şeyden önemlisi “değerli olmanın”, “iyi insan olmanın da” başarmamız gereken büyük bir hedef olduğu anlatılıyor. Kitap 3 bölümden oluşuyor: Şampiyon okçu Burak birinci bölümde okçu olan hedefi olan insan nasıl başarır, hedefine nasıl gider. diye soruyor, ikinci bölümde ise bunun bir değeri var mıdır, diye sorguluyor adeta dünyasında özgürleşiyor ve son bölümde ise başarılı insandan ziyade iyi insan olmanın hakikatine ulaşıyor. Kitapta her şeyin “en fazla, en çok, en büyük” yaşanmak istendiği günümüzün modernist nicelik çağı kalıplarının içinde iyi insan olmanın mistik ve tasavvufi dünyası aralanıyor. Kahramanımız Dünya okçuluk şampiyonu Burak “nasıl değerli olunur” arayışı içerisinde insanın içindeki iyi insanı ortaya çıkartan bir mana yolcuğuyla adeta insanlığın “Tüm Zamanların Şampiyonluğu” değerlerini keşfediyor.

(Tanıtım Bülteninden)