Ölümden Kaçarken Devlete Tutulmak - Devletin Kökeni Hakkında Bir İnceleme

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786256674776
Boyut:
15 x 22,5
Sayfa Sayısı:
368
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
%30 indirimli
420,00TL
294,00TL
9786256674776
885678
Ölümden Kaçarken Devlete Tutulmak - Devletin Kökeni Hakkında Bir İnceleme
Ölümden Kaçarken Devlete Tutulmak - Devletin Kökeni Hakkında Bir İnceleme
294.00

Ölümden Kaçarken Devlete Tutulmak Edgar Allan Poe'nun kalesi ile Jorge Luis Borges'in mağarası arasındaki kavramsal gerilimi merkezine alarak devletin kökenine ilişkin yerleşik açıklamaları ontolojik bir temelde yeniden düşünmeyi önermektedir. Kale, ölüm korkusundan kaçış ve güvenlik arayışının kolektif bir tezahürü olarak devlet aygıtını sembolize ederken; mağara, ölümsüzlük durumunda siyasal örgütlenmenin ve toplumsal düzenin nasıl anlamını yitirdiğini temsil eden bir karşı imge işlevi görmektedir.

Bu perspektiften bakıldığında devlet, ölümün bireysel ve toplumsal düzeyde ertelendiği, disipline edildiği ve sembolik anlamlar yüklenerek meşrulaştırıldığı bir kurumsal yapı olarak kavranabilir. Nitekim modern devletin temel kurumları (hastaneler, ordular, hukuk sistemleri ve sosyal güvenlik ağları) insanın sonluluğuna ilişkin varoluşsal kaygıyı yönetme ve bu kaygıya bir yanıt verme iddiası taşımaktadır. Devletin varlık nedeni –kısmen de olsa– bu ontolojik güvensizliğin ürettiği korkuyu kurumsal çerçeveler dâhilinde dizginlemek ve anlamlandırmaktır.

Elinizdeki kitap okurunu devletin kökenini yalnızca tarihsel ve kuramsal düzlemde değil aynı zamanda varoluşsal bir sorgulama çerçevesinde düşünmeye davet ediyor. Umulur ki bu entelektüel yolculuk yalnızca disiplinler arası bir analiz derinliği sunmakla kalmaz aynı zamanda her bireyi devlet ile ölümün birbirine düğümlendiği bu karmaşık hikâyeyle yüzleşmeye çağırmayı başarır.

(Tanıtım Bülteninden)

Ölümden Kaçarken Devlete Tutulmak Edgar Allan Poe'nun kalesi ile Jorge Luis Borges'in mağarası arasındaki kavramsal gerilimi merkezine alarak devletin kökenine ilişkin yerleşik açıklamaları ontolojik bir temelde yeniden düşünmeyi önermektedir. Kale, ölüm korkusundan kaçış ve güvenlik arayışının kolektif bir tezahürü olarak devlet aygıtını sembolize ederken; mağara, ölümsüzlük durumunda siyasal örgütlenmenin ve toplumsal düzenin nasıl anlamını yitirdiğini temsil eden bir karşı imge işlevi görmektedir.

Bu perspektiften bakıldığında devlet, ölümün bireysel ve toplumsal düzeyde ertelendiği, disipline edildiği ve sembolik anlamlar yüklenerek meşrulaştırıldığı bir kurumsal yapı olarak kavranabilir. Nitekim modern devletin temel kurumları (hastaneler, ordular, hukuk sistemleri ve sosyal güvenlik ağları) insanın sonluluğuna ilişkin varoluşsal kaygıyı yönetme ve bu kaygıya bir yanıt verme iddiası taşımaktadır. Devletin varlık nedeni –kısmen de olsa– bu ontolojik güvensizliğin ürettiği korkuyu kurumsal çerçeveler dâhilinde dizginlemek ve anlamlandırmaktır.

Elinizdeki kitap okurunu devletin kökenini yalnızca tarihsel ve kuramsal düzlemde değil aynı zamanda varoluşsal bir sorgulama çerçevesinde düşünmeye davet ediyor. Umulur ki bu entelektüel yolculuk yalnızca disiplinler arası bir analiz derinliği sunmakla kalmaz aynı zamanda her bireyi devlet ile ölümün birbirine düğümlendiği bu karmaşık hikâyeyle yüzleşmeye çağırmayı başarır.

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 294,00    294,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat