Ölümün Toplumsal Yaşamı

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786259714523
Boyut:
12,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
152
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
Kategori:
160,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 160,00TL
Tedarikçi Stoğu 3 Adet
9786259714523
869196
Ölümün Toplumsal Yaşamı
Ölümün Toplumsal Yaşamı
160.00

Robert Hertz Durkheim ekolünün I. Dünya Savaşı'nda düşen dehalarındandı. Hertz, Ölümün Toplumsal Yaşamı'nda bireyin yokoluşunun, kaybının, yasının, bedenin yitişinin, faniliğin nasıl olup da varoluşa, sağkalıma, gelecek zamana ve topluluğun ölümsüzlüğüne dönüştürüldüğünü ele alır. Modern ölüm pratiklerinde halen izleri sürülebilen katmanları tarihsel antropolojinin araçlarıyla açan Hertz “fiziksel ölümün kaba olgusu, insanların zihninde ölümü nihayete erdirmek için yeterli değildir” der. Toplumlar kayıplarının “yaşayanların diyarından sürgün” edilişini kabul etmez ve onları başka hallerde yeniden doğuracak ritüel ve anlatılar yoluyla yaşamın ölüme karşı zaferi için örgütlenirler.

“Canlılığın ölümden aldığı pay gibi ölümün toplumsal, düşünsel ve sanatsal bir hayatı, ölünün toplumsal bir yaşamı, ölenlerin yaşayanlarla iletişime geçen birer ruhu vardı... Ölmek, daha fazla yaşam içindi; ölenler yerden yükselen su yüklü bulutlar gibi gökyüzüne değil, yeryüzüne aitti; cesetler yılanın değiştirdiği deriye benzer, ölüler yaşamın içinde ikamet ederdi. Ölümün Toplumsal Yaşamı'nda Robert Hertz'in geçen yüzyılın başlarında andığı kimi tropikal Asya Pasifik topluluklarında cesetler, yemiş gibi ağaç dallarından sarkıtılır, ölüyü yakmak cesedi diriltirdi. Bedenler, kimlikler ve topluluklar, sular gibi değişkendi, ölüm yokoluş değil, başkalaşım anlamına gelirdi.” Zeynep Sayın

“Robert Hertz'in çok kısa süren hayatının yazmasına izin verdiği birkaç metin, antropoloji üzerinde olağanüstü bir etkiye sahip olmuştur.” Maurice Bloch

(Tanıtım Bülteninden)

Robert Hertz Durkheim ekolünün I. Dünya Savaşı'nda düşen dehalarındandı. Hertz, Ölümün Toplumsal Yaşamı'nda bireyin yokoluşunun, kaybının, yasının, bedenin yitişinin, faniliğin nasıl olup da varoluşa, sağkalıma, gelecek zamana ve topluluğun ölümsüzlüğüne dönüştürüldüğünü ele alır. Modern ölüm pratiklerinde halen izleri sürülebilen katmanları tarihsel antropolojinin araçlarıyla açan Hertz “fiziksel ölümün kaba olgusu, insanların zihninde ölümü nihayete erdirmek için yeterli değildir” der. Toplumlar kayıplarının “yaşayanların diyarından sürgün” edilişini kabul etmez ve onları başka hallerde yeniden doğuracak ritüel ve anlatılar yoluyla yaşamın ölüme karşı zaferi için örgütlenirler.

“Canlılığın ölümden aldığı pay gibi ölümün toplumsal, düşünsel ve sanatsal bir hayatı, ölünün toplumsal bir yaşamı, ölenlerin yaşayanlarla iletişime geçen birer ruhu vardı... Ölmek, daha fazla yaşam içindi; ölenler yerden yükselen su yüklü bulutlar gibi gökyüzüne değil, yeryüzüne aitti; cesetler yılanın değiştirdiği deriye benzer, ölüler yaşamın içinde ikamet ederdi. Ölümün Toplumsal Yaşamı'nda Robert Hertz'in geçen yüzyılın başlarında andığı kimi tropikal Asya Pasifik topluluklarında cesetler, yemiş gibi ağaç dallarından sarkıtılır, ölüyü yakmak cesedi diriltirdi. Bedenler, kimlikler ve topluluklar, sular gibi değişkendi, ölüm yokoluş değil, başkalaşım anlamına gelirdi.” Zeynep Sayın

“Robert Hertz'in çok kısa süren hayatının yazmasına izin verdiği birkaç metin, antropoloji üzerinde olağanüstü bir etkiye sahip olmuştur.” Maurice Bloch

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 160,00    160,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat