Rüzgar Geri Getirirse - Eşikli Öyküler

Stok Kodu:
9789750858161
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
104
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%35 indirimli
90,00TL
58,50TL
Taksitli fiyat: 1 x 58,50TL
Tedarikçi Stoğu 28 Adet
9789750858161
743304
Rüzgar Geri Getirirse - Eşikli Öyküler
Rüzgar Geri Getirirse - Eşikli Öyküler
58.50

Sözcükleri gezdiren, onları gökte işleyen Rüzgâr’ı önceleri birden çok sandılar ve farklı adlar taktılar. Lodos, Poyraz, Karayel, Yıldız vb... Aslında bu adlar yalnızca Şiir’dir. İnsan bunu yine geçmişte bulacak. Her şeyi kendine göre adlandıran İnsan, Rüzgâr’ın kendi dışında adsız (çıplak) gezdiğini bilir ama kabullenmek istemez. Bu yüzden yeni bir şey görür görmez bir ad koyar; adlandırdığına sahip olduğunu sanır.

“Yazdıklarımızın Zaman’a dayanması, Rüzgâr’a dayanmasıyla aynıdır... diyor yazar. Sanki öykülerin tamamının odak noktası, çok, çok eski, ama aynı zamanda da en ileri ölçüde modern bir kader anlayışı. Mutlaka herhangi bir zamanın içinde doğan ve yine mutlaka herhangi bir zaman parçasıyla sınırlanan insanoğlunun, kendisinden çok önce başlamış bir sonsuzluk nehrine kendi yaşantılarından bıraktıkları. Daha doğrusu, bırakabildikleri. Kimi zaman ise, bırakamadıkları: Lütfen gidin bizim eve. Bir an önce toparlanın gidin, iki yıldır açılmadı. İçinde yaşanmayan ev çabuk ölür... Öyle sanıyorum ki, bu öykülerde dile gelen Zamanlara kulak verebilenler, kendi kişisel tarihlerine yelken açmanın farklı boyutlarıyla zenginleşeceklerdir.”
Ahmet Cemal, 2002

Sözcükleri gezdiren, onları gökte işleyen Rüzgâr’ı önceleri birden çok sandılar ve farklı adlar taktılar. Lodos, Poyraz, Karayel, Yıldız vb... Aslında bu adlar yalnızca Şiir’dir. İnsan bunu yine geçmişte bulacak. Her şeyi kendine göre adlandıran İnsan, Rüzgâr’ın kendi dışında adsız (çıplak) gezdiğini bilir ama kabullenmek istemez. Bu yüzden yeni bir şey görür görmez bir ad koyar; adlandırdığına sahip olduğunu sanır.

“Yazdıklarımızın Zaman’a dayanması, Rüzgâr’a dayanmasıyla aynıdır... diyor yazar. Sanki öykülerin tamamının odak noktası, çok, çok eski, ama aynı zamanda da en ileri ölçüde modern bir kader anlayışı. Mutlaka herhangi bir zamanın içinde doğan ve yine mutlaka herhangi bir zaman parçasıyla sınırlanan insanoğlunun, kendisinden çok önce başlamış bir sonsuzluk nehrine kendi yaşantılarından bıraktıkları. Daha doğrusu, bırakabildikleri. Kimi zaman ise, bırakamadıkları: Lütfen gidin bizim eve. Bir an önce toparlanın gidin, iki yıldır açılmadı. İçinde yaşanmayan ev çabuk ölür... Öyle sanıyorum ki, bu öykülerde dile gelen Zamanlara kulak verebilenler, kendi kişisel tarihlerine yelken açmanın farklı boyutlarıyla zenginleşeceklerdir.”
Ahmet Cemal, 2002

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 58,50    58,50   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat