Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor

Şerhin Aynasında Harem - Selamlık: Mahremiyet Algısının Dönüşümü

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786255576866
Boyut:
13 x 21
Sayfa Sayısı:
122
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
%29 indirimli
160,00TL
113,60TL
9786255576866
884759
Şerhin Aynasında Harem - Selamlık: Mahremiyet Algısının Dönüşümü
Şerhin Aynasında Harem - Selamlık: Mahremiyet Algısının Dönüşümü
113.60

Bu çalışma, İslam düşünce tarihinde kadın-erkek ihtilâtı ve harem-selamlık uygulamalarının tarihsel süreçte nasıl anlamlandırıldığını, özellikle hadis şerhleri üzerinden incelemektedir. Hadislerin yorumlanma biçimleri, yalnızca dinî hükümlerin değil, aynı zamanda toplumsal dinamiklerin şekillenmesinde de belirleyici bir unsur olmuştur. Bu bağlamda çalışma, kadınların kamusal alandaki konumuna dair dinî algının zaman içinde geçirdiği dönüşümü metin merkezli bir okumayla takip etmektedir.
Erken dönem İslam toplumunda kadınların toplumsal hayatta etkin rol oynadıkları ve Hz. Peygamber'in de bu katılımı teşvik ettiği bilinmektedir. Ancak ilerleyen yüzyıllarda, özellikle hicrî 6. yüzyıldan itibaren, toplumsal yapıdaki değişimlerle paralel biçimde daha katı bir mahremiyet anlayışı ortaya çıkmıştır. Kadınların kamusal görünürlüğünü sınırlayan bu yaklaşım, özellikle hadislerin yorumları aracılığıyla meşrulaştırılmıştır.
İmam Mâlik'in (ö. 179/795) kadınların örf çerçeve- sinde erkeklerle bir arada bulunmasına cevaz veren tavrı ve İbn Battâl'ın (ö. 449/1057), kadın-erkek iletişimini fitneye indirgemeyen mutedil yaklaşımı, erken dönemlerdeki mahremiyet algısına ışık tutmaktadır. Fakat sonraki dönemlerde Nevevî'nin (ö. 676/1277) el-Minhâc'ında mahremiyet vurgusu merkezî bir konum almış; İbn Hacer'in (ö. 852/1449) Fethu'l-Bârî'si ve Aynî'nin (ö. 855/1451) Umdetu'l-Kârî'siyle bu anlayış kurumsal bir dinî paradigma haline gelmiştir.
Sonuç olarak, bu çalışma hadis şerhlerinin yalnızca metinleri açıklamakla kalmayıp dinî ve toplumsal algının şekillenmesinde etkin rol oynadığını ortaya koymaktadır. Bu doğrultuda harem-selamlık konusundaki katı yorumların, erken İslam pratiğinden ziyade geç dönem sosyal şartlarının ürünü olduğu, bu nedenle tarihsel bağlamdan kopuk mutlak yorumların, erken dönemlerdeki İslâmî anlayışı olarak yansıtmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

(Tanıtım Bülteninden)

Bu çalışma, İslam düşünce tarihinde kadın-erkek ihtilâtı ve harem-selamlık uygulamalarının tarihsel süreçte nasıl anlamlandırıldığını, özellikle hadis şerhleri üzerinden incelemektedir. Hadislerin yorumlanma biçimleri, yalnızca dinî hükümlerin değil, aynı zamanda toplumsal dinamiklerin şekillenmesinde de belirleyici bir unsur olmuştur. Bu bağlamda çalışma, kadınların kamusal alandaki konumuna dair dinî algının zaman içinde geçirdiği dönüşümü metin merkezli bir okumayla takip etmektedir.
Erken dönem İslam toplumunda kadınların toplumsal hayatta etkin rol oynadıkları ve Hz. Peygamber'in de bu katılımı teşvik ettiği bilinmektedir. Ancak ilerleyen yüzyıllarda, özellikle hicrî 6. yüzyıldan itibaren, toplumsal yapıdaki değişimlerle paralel biçimde daha katı bir mahremiyet anlayışı ortaya çıkmıştır. Kadınların kamusal görünürlüğünü sınırlayan bu yaklaşım, özellikle hadislerin yorumları aracılığıyla meşrulaştırılmıştır.
İmam Mâlik'in (ö. 179/795) kadınların örf çerçeve- sinde erkeklerle bir arada bulunmasına cevaz veren tavrı ve İbn Battâl'ın (ö. 449/1057), kadın-erkek iletişimini fitneye indirgemeyen mutedil yaklaşımı, erken dönemlerdeki mahremiyet algısına ışık tutmaktadır. Fakat sonraki dönemlerde Nevevî'nin (ö. 676/1277) el-Minhâc'ında mahremiyet vurgusu merkezî bir konum almış; İbn Hacer'in (ö. 852/1449) Fethu'l-Bârî'si ve Aynî'nin (ö. 855/1451) Umdetu'l-Kârî'siyle bu anlayış kurumsal bir dinî paradigma haline gelmiştir.
Sonuç olarak, bu çalışma hadis şerhlerinin yalnızca metinleri açıklamakla kalmayıp dinî ve toplumsal algının şekillenmesinde etkin rol oynadığını ortaya koymaktadır. Bu doğrultuda harem-selamlık konusundaki katı yorumların, erken İslam pratiğinden ziyade geç dönem sosyal şartlarının ürünü olduğu, bu nedenle tarihsel bağlamdan kopuk mutlak yorumların, erken dönemlerdeki İslâmî anlayışı olarak yansıtmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 113,60    113,60   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat