Sessiz Ölüm - Cihan Harbinde Zehirli Gaz Kullanımı ve Osmanlı

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786256345584
Boyut:
13,5 x 21,5
Sayfa Sayısı:
174
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
%37 indirimli
200,00TL
126,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 126,00TL
Tedarikçi Stoğu 4 Adet
9786256345584
867395
Sessiz Ölüm - Cihan Harbinde Zehirli Gaz Kullanımı ve Osmanlı
Sessiz Ölüm - Cihan Harbinde Zehirli Gaz Kullanımı ve Osmanlı
126.00

Sanayi İnkılâbı sonrası bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemeler toplumları kimi zaman mutlu etmiş, kimi zaman da ağlatmıştır. Oysa bilim, hezimet amaçlı kullanılınca değil insanlığa hizmet ettiği müddetçe değerlidir. Ama ne yazık ki tarih, bilimin her zaman ulvi gayeler için kullanılmadığını gösteren nice örneklerle doludur. Bu sebepledir ki, özellikle 19 ve 20. yüzyıllar, toplumların bilimle sınandığı önemli bir zaman dilimini oluşturmuş, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde gerçekleşen Birinci Dünya Savaşı'nda insanlık, eşi benzeri görülmemiş bir felaketle karşılaşmıştır. Bu felakette gelişmiş ülkelerin devreye soktuğu kimyasal silahların ayrı bir yeri vardır. Solunan havada sessizce silaha dönüşen gazlar, insanlarda dehşet verici bir korku uyandırmış, fiziksel silahlardan daha etkili bir psikolojik silah olmuştur.
İtilaf Devletleri, altına imza koydukları antlaşmalarla yasaklanmış olmasına rağmen, Çanakkale ve diğer cephelerde Türklere karşı zehirli gaz kullanmıştır. “Hak” ve “adalet” kavramlarını gündemlerinden düşürmeyen ülkeler, bu yöntemle Osmanlı Devleti'ni teslim olmaya zorlamıştır. Çanakkale Cephesi'ndeki bir Türk askeri bu konuda şöyle demektedir: “Mermilerin neşrettiği muhnik (boğucu) gazlardan olsa gerek bazı zaman kulaklarım tıkanıyor. Başımda bir ağrı var. Sersem bir hâldeyim.” “Hamdolsun bir zayiatımız yoktur. Yalnız mermilerin neşrettiği boğucu gazlardan daima midem bulanıyor, yemek yiyemiyorum”.
Türklerin savaş ahlakı da onların gözüyle şöyleydi:
The Age adlı Avustralya gazetesi: “Türklerin savaş yöntemlerinin adil olduğunun kabul edilmesi dürüstlük gereğidir”.
Ottowa Times gazetesi: “Hastaneye ateş edilmiyor, zehirli gaz kullanmıyor. Türk ikili oynamıyor. Bunun aksini iddia edenler Gelibolu değil, en çok Mısır'a kadar gelenlerdir”.
Elinizdeki bu kitap, gelişmiş ülkelerin Birinci Dünya Savaşı yıllarında hasmını yenmek uğruna hiçbir ahlaki ve hukuki sınır tanımadıklarını göstermektedir.

(Tanıtım Bülteninden)

Sanayi İnkılâbı sonrası bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemeler toplumları kimi zaman mutlu etmiş, kimi zaman da ağlatmıştır. Oysa bilim, hezimet amaçlı kullanılınca değil insanlığa hizmet ettiği müddetçe değerlidir. Ama ne yazık ki tarih, bilimin her zaman ulvi gayeler için kullanılmadığını gösteren nice örneklerle doludur. Bu sebepledir ki, özellikle 19 ve 20. yüzyıllar, toplumların bilimle sınandığı önemli bir zaman dilimini oluşturmuş, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde gerçekleşen Birinci Dünya Savaşı'nda insanlık, eşi benzeri görülmemiş bir felaketle karşılaşmıştır. Bu felakette gelişmiş ülkelerin devreye soktuğu kimyasal silahların ayrı bir yeri vardır. Solunan havada sessizce silaha dönüşen gazlar, insanlarda dehşet verici bir korku uyandırmış, fiziksel silahlardan daha etkili bir psikolojik silah olmuştur.
İtilaf Devletleri, altına imza koydukları antlaşmalarla yasaklanmış olmasına rağmen, Çanakkale ve diğer cephelerde Türklere karşı zehirli gaz kullanmıştır. “Hak” ve “adalet” kavramlarını gündemlerinden düşürmeyen ülkeler, bu yöntemle Osmanlı Devleti'ni teslim olmaya zorlamıştır. Çanakkale Cephesi'ndeki bir Türk askeri bu konuda şöyle demektedir: “Mermilerin neşrettiği muhnik (boğucu) gazlardan olsa gerek bazı zaman kulaklarım tıkanıyor. Başımda bir ağrı var. Sersem bir hâldeyim.” “Hamdolsun bir zayiatımız yoktur. Yalnız mermilerin neşrettiği boğucu gazlardan daima midem bulanıyor, yemek yiyemiyorum”.
Türklerin savaş ahlakı da onların gözüyle şöyleydi:
The Age adlı Avustralya gazetesi: “Türklerin savaş yöntemlerinin adil olduğunun kabul edilmesi dürüstlük gereğidir”.
Ottowa Times gazetesi: “Hastaneye ateş edilmiyor, zehirli gaz kullanmıyor. Türk ikili oynamıyor. Bunun aksini iddia edenler Gelibolu değil, en çok Mısır'a kadar gelenlerdir”.
Elinizdeki bu kitap, gelişmiş ülkelerin Birinci Dünya Savaşı yıllarında hasmını yenmek uğruna hiçbir ahlaki ve hukuki sınır tanımadıklarını göstermektedir.

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 126,00    126,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat