Sınır 2700

Stok Kodu:
9786056944123
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
208
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
24,00TL
18,00TL
9786056944123
432191
Sınır 2700
Sınır 2700
18.00

Yıl 2700… İnsanlar ışınlanmadan uçmaya, son model robotlardan uzayda yaşamaya kadar her şeyin sırrını çözmüş ama tatmin olmayıp teknolojinin son noktasına geldiklerini ve artık başka yapacak icat kalmadığını düşündükleri için artık insanları robotlaştırmaya ve onların üst modellerini yapmaya başladılar. Tüm baz istasyonları ve nükleer santraller aynı şehre kuruldu. Bu şehirde ve etrafında fakir ve nükleer santrallerden dolayı akli dengesi bozuk insanlar yaşıyordu. Derisinin altına çip yerleştirilip beyinlerine yeteri kadar zekâ enjekte edilerek robotlaştırılacak insanlar bu şehirden alınıyordu yıllardır... “Güneşte vücudu parlayan cam şekline bürünmüş bir insan. Dikkatlice bakınca iç organları görünüyor, üzerindeki kıyafetler esnek bir camdan oluşuyor. Daha yakınımda kâğıt kadar ince iki boyutlu bir insan, biraz arkasında, yerden on beş cm kadar yukarıda, belki de benim göremediğim bir zemin üzerinde yürüyen bir insan, kafasının üzerinde anlamını bilmediğim objeler uçuşan başka bir insan… Etrafa baktıkça daha farklı şeyler görüyordum.” “Bu kadar şaşırmışken gözüme çarpan asıl şey ise tüm vücudu koyu yeşil, gözleri gri, siyah pelerini ve yakaları en az iki katlı bir bina uzunluğunda olan, saçları sanki suyun içindeymiş gibi dalgalanan bir kadının elinde tuttuğu tasmanın ucundaki, süslü kıyafetler giydirilmiş olan erkek bir roboçip oldu. Gördüğüm manzara resmen varlığımı sorgulatmıştı bana. Bu kadarı da fazlaydı. Zekâlarını yok edip köleleştirdikleri yetmiyormuş gibi bir de evcil hayvan muamelesi yapıyorlardı onlara.”

Yıl 2700… İnsanlar ışınlanmadan uçmaya, son model robotlardan uzayda yaşamaya kadar her şeyin sırrını çözmüş ama tatmin olmayıp teknolojinin son noktasına geldiklerini ve artık başka yapacak icat kalmadığını düşündükleri için artık insanları robotlaştırmaya ve onların üst modellerini yapmaya başladılar. Tüm baz istasyonları ve nükleer santraller aynı şehre kuruldu. Bu şehirde ve etrafında fakir ve nükleer santrallerden dolayı akli dengesi bozuk insanlar yaşıyordu. Derisinin altına çip yerleştirilip beyinlerine yeteri kadar zekâ enjekte edilerek robotlaştırılacak insanlar bu şehirden alınıyordu yıllardır... “Güneşte vücudu parlayan cam şekline bürünmüş bir insan. Dikkatlice bakınca iç organları görünüyor, üzerindeki kıyafetler esnek bir camdan oluşuyor. Daha yakınımda kâğıt kadar ince iki boyutlu bir insan, biraz arkasında, yerden on beş cm kadar yukarıda, belki de benim göremediğim bir zemin üzerinde yürüyen bir insan, kafasının üzerinde anlamını bilmediğim objeler uçuşan başka bir insan… Etrafa baktıkça daha farklı şeyler görüyordum.” “Bu kadar şaşırmışken gözüme çarpan asıl şey ise tüm vücudu koyu yeşil, gözleri gri, siyah pelerini ve yakaları en az iki katlı bir bina uzunluğunda olan, saçları sanki suyun içindeymiş gibi dalgalanan bir kadının elinde tuttuğu tasmanın ucundaki, süslü kıyafetler giydirilmiş olan erkek bir roboçip oldu. Gördüğüm manzara resmen varlığımı sorgulatmıştı bana. Bu kadarı da fazlaydı. Zekâlarını yok edip köleleştirdikleri yetmiyormuş gibi bir de evcil hayvan muamelesi yapıyorlardı onlara.”

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 18,00    18,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat