Sürgün Bahçesinin Solan Renkleri Molokanlar Kafkas Ardı'ndaki Molokanların ve Dukhoborların Tarihi

Stok Kodu:
9789756709702
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2023-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%37 indirimli
100,00TL
63,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 63,00TL
Tedarikçi Stoğu 11 Adet
9789756709702
607140
Sürgün Bahçesinin Solan Renkleri Molokanlar
Sürgün Bahçesinin Solan Renkleri Molokanlar Kafkas Ardı'ndaki Molokanların ve Dukhoborların Tarihi
63.00

Bu gün üç milyona yakın nüfusuyla dünyanın dört bir köşesine yayılmış bir halk Malakanlar ve Dukhoborlar. Onlar pasifist olarak adlandırılmalarına, bilinmelerine karşın savaşmayı reddeden, şiddete karşı çıkan; ancak boyun eğmeyen; kiliseyi ve ruhban sınıfı kabul etmeyen, insanca yaşamadan yana, komünal yaşamı savunan bir felsefeye sahiptiler. 
Bundan 130 yıl önce Çar’a, kiliseye kafa tutup, müthiş acıları ve zorlukları göğüsleyerek geldiler Kafkasya’ya. Beraberlerinde barış, hoşgörü, paylaşma kültürünü de getirdiler. Kafkasya’nın sert mizaçlı toplumlarına hoşgörüyü öğrettiler.
Salt bunlar değildi getirdikleri. Modern tarımı, ziraatı, dönemin çağdaş teknolojik üstünlüklerini de taşıdılar. Taşımakla kalmayıp yerli halkları da bunlarla tanıştırdılar. 
Türkiye’de Kars, Ardahan, Iğdır ve hatta Erzurum, Erzincan yörelerine yerleşen; belli bir dönem Anadolu insanıyla da aynı kaderi paylaşan, akrabalıklar kuran bu halklar özellikle 1919 sonlarından itibaren yaşanan siyasal çalkantılardan da, azgınlaşan ırkçılıktan da nasiplerine düşeni almış; geldikleri gibi, sessiz ama vakur bir edayla göçüp gitmişlerdi başka topraklara.
Onlar tarihin sürgün bahçesi Kafkasya’nın vakitsiz açan, tez solan çiçekleriydiler; solan en güzel renkleriydiler.

Bu gün üç milyona yakın nüfusuyla dünyanın dört bir köşesine yayılmış bir halk Malakanlar ve Dukhoborlar. Onlar pasifist olarak adlandırılmalarına, bilinmelerine karşın savaşmayı reddeden, şiddete karşı çıkan; ancak boyun eğmeyen; kiliseyi ve ruhban sınıfı kabul etmeyen, insanca yaşamadan yana, komünal yaşamı savunan bir felsefeye sahiptiler. 
Bundan 130 yıl önce Çar’a, kiliseye kafa tutup, müthiş acıları ve zorlukları göğüsleyerek geldiler Kafkasya’ya. Beraberlerinde barış, hoşgörü, paylaşma kültürünü de getirdiler. Kafkasya’nın sert mizaçlı toplumlarına hoşgörüyü öğrettiler.
Salt bunlar değildi getirdikleri. Modern tarımı, ziraatı, dönemin çağdaş teknolojik üstünlüklerini de taşıdılar. Taşımakla kalmayıp yerli halkları da bunlarla tanıştırdılar. 
Türkiye’de Kars, Ardahan, Iğdır ve hatta Erzurum, Erzincan yörelerine yerleşen; belli bir dönem Anadolu insanıyla da aynı kaderi paylaşan, akrabalıklar kuran bu halklar özellikle 1919 sonlarından itibaren yaşanan siyasal çalkantılardan da, azgınlaşan ırkçılıktan da nasiplerine düşeni almış; geldikleri gibi, sessiz ama vakur bir edayla göçüp gitmişlerdi başka topraklara.
Onlar tarihin sürgün bahçesi Kafkasya’nın vakitsiz açan, tez solan çiçekleriydiler; solan en güzel renkleriydiler.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 63,00    63,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat