Süryani Kültürü ve İçsel Dönüşüm

Stok Kodu:
9786257415606
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
300
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%35 indirimli
200,00TL
130,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 130,00TL
Tedarikçi Stoğu 29 Adet
9786257415606
783279
Süryani Kültürü ve İçsel Dönüşüm
Süryani Kültürü ve İçsel Dönüşüm
130.00

Süryani kültürünü ve içsel dönüşüm temasını bir araya getiren bu eser, sadece Süryaniler için değil, aynı zamanda hakikati arzulayan herkes için ilham kaynağı olabilecek türdendir. Kendini keşfetmek ve içsel dönüşümün kapılarını aralamak isteyen herkese reçete sunmaktadır. Görünenin ardındaki görünmeyeni idrak etme çabasında içsel kaldıraçları güçlendirerek, daha derin ve anlamlı bir yaşama davet etmektedir. Zira huzurun ve ferahın teminatı, ilahî sistemin dilini ve esaslarını anlamaktan, toplumsal kalkınmayı önemsemekten ve buna hizmet etmekten geçer. Küresel ve yerel ölçekte değer yargılarının hasar gördüğü bir süreçte, bu yaklaşım, bireysel gelişim ve toplumsal huzur için de oldukça önemlidir. Çünkü edebi gücün temel ilkesi ve nihai kullanımı, başkalarını güçlendirmektir.

Bu kitap, mana yolculuğuyla kendimizi daha iyi anlamımıza ve kişisel büyümemize -özel vurgularla- katkıda bulunur. İstikrarın sadece içsel bir bakışla elde edilebileceğini hatırlatarak, insanın gerçek potansiyelini (yani ilahi kıvılcımını) harekete geçirmeyi, düşünceyi daha yüksek bir seviyeye taşımayı, gerçek uyanışı ve merhametli farkındalığı tetiklemeyi hedefler. Aydınlanmanın ve bilgeliğin önemini vurgularken, ruh dünyasını ve yaşam felsefesini anlamak isteyenlere yol gösterir. Süryani öğretilerine ve felsefesine ışık tutarak, içsel dönüşümün kapılarını aralar. Hakikati, özgünlüğü, özgürlüğü ve aidiyeti öne çıkararak, içsel huzura ve bütünlüğe ulaşmanın yollarını gösterir. Bu anlamlar içselleştirilir de zihinde canlı kalırsa, yeni ilhamlara vesile olur. Zamana meydan okuyan ve insanı içten dışa rahatlatan bir dönüşüme veya yenilenmeye de taşıyabilir. Çünkü bu eser, belirsizliklerle başa çıkma yeteneğini, farklılıkları kabul etmenin önemini, anlam ve amaç bulma süreçlerini, daha şefkatli, daha ahlaklı, daha alçakgönüllü, daha cesur, daha bağışlayıcı, daha takdir ve şükran dolu olmanın gerekliliğini vurgular. Zira gerçek uyanışı tetikleyen hakikatin aydın bakışı kuşatıcı ve kapsayıcıdır. Kalıplarla ve yargılarla bakmaz. Tamamen saf, tamamen yargısızdır. Dolayısıyla uyanış, hayatın karmaşıklığı ve akışı içinde bunun farkına varmaktır. İlahi sistemin dilini ve esaslarını anlayarak hem kendimiz hem de toplumun/insanlığın huzur ve ferahı için hizmet edebilmektir. Bu uğurda sorumluluk taşımaktır. Çünkü asıl ve asil uyanış, beden-ruh dengesini gözeterek akıl ve enerjimizi (yani bize verilen her şeyi) en iyi şekilde değerlendirmeyi ve kullanmayı öğrenmektir. 

Umursamazlığın yol açtığı bilgi eksikliği, duygusal donukluk, istikrarsız davranışlar ve ahlaki kayıtsızlık, var gücüyle saldırırken, ezbere dayanan düşünce kalıplarıyla bu saldırıların kısıtlayıcı gücünü kıramayız, onu alt edemeyiz. Bu saldırıları savurmak, ezbere dayanan düşünce kalıplarını sorgulamayı ve onlara karşı alternatif yaklaşımlar keşfetmeyi gerektirir. Bunun yolu da içsel dönüşümü sağlayan edebî çalışmalardan geçer. Ancak, öz değere, öz bilgiye, öz emeğe dayanmayan ve hakikatin samimi değerlerinden beslenmeyen hiçbir edebî çalışma toplumsal anlayışın gelişmesine ve yaşam bilgeliğin paylaşılmasına katkı sun(a)maz.  Kalıcı etki bırakamaz. Önünde sonunda hüsrana uğra(tı)r.

Dolayısıyla tutarsızlığın sarsıntıları nedeniyle samimiyetin kırıldığı süreçlerde, gelişimi ve erdemi koruma çabası, düşünceye, anlamaya, geleceğe ve kalkınmaya yeni bir perspektif sunmayı gerektirir. Ancak bu perspektifle, tumturaklı ve gösterişli yaklaşımlar aşılabilir ve miras aldığımız kültürü bu şekilde zenginleştirebilir ve geliştirebiliriz. Zira beden, akıl ve ruh bütünlüğünü koruyan yaşam bilgeliği, uzmanlık gerektiren tüm meslek alanlarının gelişimine katkı sağlayan bir anlayışa sahiptir. Bu değerli katkılar, insanın benlik ve yaşam algısını zenginleştirerek, sağlıklı yaşam yolunun taşlarını döşer. Lakin Aziz Agustinus'un (İS 354-430) da belirttiği gibi, ‘‘Gözler kapalıysa şayet, ışığa yakın olmanın sağladığı bir avantaj olmaz.’’

Yaktığı içsel ışıkların avantajıyla yaşamı ve insan onurunu daha iyi anlamaya katkı sunan bu özgün çalışma Türkçe ve Süryanice olarak yayınlandı. 

Süryani kültürünü ve içsel dönüşüm temasını bir araya getiren bu eser, sadece Süryaniler için değil, aynı zamanda hakikati arzulayan herkes için ilham kaynağı olabilecek türdendir. Kendini keşfetmek ve içsel dönüşümün kapılarını aralamak isteyen herkese reçete sunmaktadır. Görünenin ardındaki görünmeyeni idrak etme çabasında içsel kaldıraçları güçlendirerek, daha derin ve anlamlı bir yaşama davet etmektedir. Zira huzurun ve ferahın teminatı, ilahî sistemin dilini ve esaslarını anlamaktan, toplumsal kalkınmayı önemsemekten ve buna hizmet etmekten geçer. Küresel ve yerel ölçekte değer yargılarının hasar gördüğü bir süreçte, bu yaklaşım, bireysel gelişim ve toplumsal huzur için de oldukça önemlidir. Çünkü edebi gücün temel ilkesi ve nihai kullanımı, başkalarını güçlendirmektir.

Bu kitap, mana yolculuğuyla kendimizi daha iyi anlamımıza ve kişisel büyümemize -özel vurgularla- katkıda bulunur. İstikrarın sadece içsel bir bakışla elde edilebileceğini hatırlatarak, insanın gerçek potansiyelini (yani ilahi kıvılcımını) harekete geçirmeyi, düşünceyi daha yüksek bir seviyeye taşımayı, gerçek uyanışı ve merhametli farkındalığı tetiklemeyi hedefler. Aydınlanmanın ve bilgeliğin önemini vurgularken, ruh dünyasını ve yaşam felsefesini anlamak isteyenlere yol gösterir. Süryani öğretilerine ve felsefesine ışık tutarak, içsel dönüşümün kapılarını aralar. Hakikati, özgünlüğü, özgürlüğü ve aidiyeti öne çıkararak, içsel huzura ve bütünlüğe ulaşmanın yollarını gösterir. Bu anlamlar içselleştirilir de zihinde canlı kalırsa, yeni ilhamlara vesile olur. Zamana meydan okuyan ve insanı içten dışa rahatlatan bir dönüşüme veya yenilenmeye de taşıyabilir. Çünkü bu eser, belirsizliklerle başa çıkma yeteneğini, farklılıkları kabul etmenin önemini, anlam ve amaç bulma süreçlerini, daha şefkatli, daha ahlaklı, daha alçakgönüllü, daha cesur, daha bağışlayıcı, daha takdir ve şükran dolu olmanın gerekliliğini vurgular. Zira gerçek uyanışı tetikleyen hakikatin aydın bakışı kuşatıcı ve kapsayıcıdır. Kalıplarla ve yargılarla bakmaz. Tamamen saf, tamamen yargısızdır. Dolayısıyla uyanış, hayatın karmaşıklığı ve akışı içinde bunun farkına varmaktır. İlahi sistemin dilini ve esaslarını anlayarak hem kendimiz hem de toplumun/insanlığın huzur ve ferahı için hizmet edebilmektir. Bu uğurda sorumluluk taşımaktır. Çünkü asıl ve asil uyanış, beden-ruh dengesini gözeterek akıl ve enerjimizi (yani bize verilen her şeyi) en iyi şekilde değerlendirmeyi ve kullanmayı öğrenmektir. 

Umursamazlığın yol açtığı bilgi eksikliği, duygusal donukluk, istikrarsız davranışlar ve ahlaki kayıtsızlık, var gücüyle saldırırken, ezbere dayanan düşünce kalıplarıyla bu saldırıların kısıtlayıcı gücünü kıramayız, onu alt edemeyiz. Bu saldırıları savurmak, ezbere dayanan düşünce kalıplarını sorgulamayı ve onlara karşı alternatif yaklaşımlar keşfetmeyi gerektirir. Bunun yolu da içsel dönüşümü sağlayan edebî çalışmalardan geçer. Ancak, öz değere, öz bilgiye, öz emeğe dayanmayan ve hakikatin samimi değerlerinden beslenmeyen hiçbir edebî çalışma toplumsal anlayışın gelişmesine ve yaşam bilgeliğin paylaşılmasına katkı sun(a)maz.  Kalıcı etki bırakamaz. Önünde sonunda hüsrana uğra(tı)r.

Dolayısıyla tutarsızlığın sarsıntıları nedeniyle samimiyetin kırıldığı süreçlerde, gelişimi ve erdemi koruma çabası, düşünceye, anlamaya, geleceğe ve kalkınmaya yeni bir perspektif sunmayı gerektirir. Ancak bu perspektifle, tumturaklı ve gösterişli yaklaşımlar aşılabilir ve miras aldığımız kültürü bu şekilde zenginleştirebilir ve geliştirebiliriz. Zira beden, akıl ve ruh bütünlüğünü koruyan yaşam bilgeliği, uzmanlık gerektiren tüm meslek alanlarının gelişimine katkı sağlayan bir anlayışa sahiptir. Bu değerli katkılar, insanın benlik ve yaşam algısını zenginleştirerek, sağlıklı yaşam yolunun taşlarını döşer. Lakin Aziz Agustinus'un (İS 354-430) da belirttiği gibi, ‘‘Gözler kapalıysa şayet, ışığa yakın olmanın sağladığı bir avantaj olmaz.’’

Yaktığı içsel ışıkların avantajıyla yaşamı ve insan onurunu daha iyi anlamaya katkı sunan bu özgün çalışma Türkçe ve Süryanice olarak yayınlandı. 

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 130,00    130,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat