Tarihselcilik Düşüncesi Bakımından İbn Haldun

Hamur Tipi:
2. Hamur
Medya Cinsi:
Ciltsiz
Stok Kodu:
9786059143875
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
213
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
245,00TL
171,50TL
9786059143875
504740
Tarihselcilik Düşüncesi Bakımından İbn Haldun
Tarihselcilik Düşüncesi Bakımından İbn Haldun
171.50

İbn Haldun, insanlık tarihinin, insan iradesinin cisimleşmiş hallerinden müteşekkil, belirli bir anlam içeriğine sahip tarihsel bir varlık alanı olduğunu ve doğal varlık alanından ayırdığı tarihsel varlık alanının, insanla var olan (itibârî) ve umrânla anlaşılan (bâtınî) metafizikî bir yapıya sahip olduğunu belirtmiştir. İbn Haldun, 14. yüzyılda kendi metodolojisi ve kavramsal çerçevesi dâhilinde, insan deneyimini meydana getiren boyutların nasıl birbirine bağlanıp bir bütün oluşturduğunu kavramış ve fizik dünyayla bağ kurmak suretiyle organizmaya benzettiği toplumun yapısına ilişkin bütüncül bir tarih felsefesi ortaya koymuştur. O, içinde yaşadığı siyasi coğrafyanın ona sunduğu toplumsal olgu ve olayların gidişatı hakkındaki geniş bilgiye dayanarak, tarihi, bir bilim ve bir felsefe olarak yeniden inşâ etmiştir. İbn Haldun, zamanın, devirlerin, devletlerin, bireylerin ve toplumların belli kanunlara bağlı, yavaş, gizli ve zorunlu bir değişime tâbi olduğu postulatından hareketle, bilimsel ve felsefî bir tarih anlayışı geliştirmiş ve Mukaddime'de tarihselci bir perspektife dayalı olarak ortaya koymuş olduğu bu düşünceleriyle, 19. yüzyıl Almanya'sında şekillenmiş olan tarihselcilik düşüncesini etkilemiştir.



(Tanıtım Bülteninden)



İbn Haldun, insanlık tarihinin, insan iradesinin cisimleşmiş hallerinden müteşekkil, belirli bir anlam içeriğine sahip tarihsel bir varlık alanı olduğunu ve doğal varlık alanından ayırdığı tarihsel varlık alanının, insanla var olan (itibârî) ve umrânla anlaşılan (bâtınî) metafizikî bir yapıya sahip olduğunu belirtmiştir. İbn Haldun, 14. yüzyılda kendi metodolojisi ve kavramsal çerçevesi dâhilinde, insan deneyimini meydana getiren boyutların nasıl birbirine bağlanıp bir bütün oluşturduğunu kavramış ve fizik dünyayla bağ kurmak suretiyle organizmaya benzettiği toplumun yapısına ilişkin bütüncül bir tarih felsefesi ortaya koymuştur. O, içinde yaşadığı siyasi coğrafyanın ona sunduğu toplumsal olgu ve olayların gidişatı hakkındaki geniş bilgiye dayanarak, tarihi, bir bilim ve bir felsefe olarak yeniden inşâ etmiştir. İbn Haldun, zamanın, devirlerin, devletlerin, bireylerin ve toplumların belli kanunlara bağlı, yavaş, gizli ve zorunlu bir değişime tâbi olduğu postulatından hareketle, bilimsel ve felsefî bir tarih anlayışı geliştirmiş ve Mukaddime'de tarihselci bir perspektife dayalı olarak ortaya koymuş olduğu bu düşünceleriyle, 19. yüzyıl Almanya'sında şekillenmiş olan tarihselcilik düşüncesini etkilemiştir.



(Tanıtım Bülteninden)


Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 171,50    171,50   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat