Türkçenin İnkişafı İçin Tercüme Tanzimat Devrinde ve Sonrasında Türkçeyi Geliştirmenin Başlıca Vasıtası Olarak Tercüme

Stok Kodu:
9786054868063
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
225
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%40 indirimli
325,00TL
195,00TL
9786054868063
541710
Türkçenin İnkişafı İçin Tercüme
Türkçenin İnkişafı İçin Tercüme Tanzimat Devrinde ve Sonrasında Türkçeyi Geliştirmenin Başlıca Vasıtası Olarak Tercüme
195.00

Akkadcadan başlıyarak günümüze kadar belki bütün büyük kültür dillerinin inkişâfında tercümenin başlıca bir âmil olduğu müşâhede edilmektedir. Türkçe de bu umûmî kaidenin hâricinde değildir; onun da, târîh boyunca, belki bütün dönüm noktalarında tercümelerin ağır bastığı tesbît olunmaktadır. Tanzîmat devri ve sonrasında ise, tercümeye, gayet şuûrlu, planlı bir siyâsetle, Türkçenin inkişâfı için başlıca bir vâsıta olarak mürâcaat edilmiştir. Hedef, İstanbul Türkçesini, Fransız nesrini örnek alarak geliştirip resmî yazı dili ve edebî dil yapmaktır. Proje, daha 19. asrın sonlarında tamâmen muvaffak olmuş, Fransız nesrinin her çeşit türünü ve tekniğini kullanabilen asrî Türk nesri inşâ edilmiş ve Türkçemiz, aynı zamânda, pek geniş bir kelime hazînesine kavuşmuştur.

Bu safhaya kadar, Fransızcadan -umûmiyetle- millî hassâsiyet ve şuûrla tercümeler yapıldığı için, Fransızca, Türkçe üzerinde, gayet yapıcı, inkişâf, hattâihyâ edici bir têsîricrâ etmiştir. 1930'lardan îtibâren ise, Avrupacılık ideolojisi, Fransızcaya, Türkçeyi olabildiğince Fransızcalaştırmak için mürâcaat etmiş, bu devrede, Fransızca, Türkçe üzerinde tahrîpkâr ve tereddî ettirici bir têsîr göstermiştir.

Târîh boyunca Türkçenin inkişâfında tercümelerin têsîrinitâkîb etmek demek, Türkçenin Göktürkçeden Osmanlıcaya (dîğertâbirle İstanbul Türkçesine) uzanan on dört asırlık mâcerâsını içinden yaşamak demektir. Bu çalışmayı "tercüme bilimi (traductologie)" çerçevesinde yürüttüğümüz zamân, ondan, tercüme pratiğimiz için de çok mühim netîceler çıkmaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 225

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Hitabevi

Akkadcadan başlıyarak günümüze kadar belki bütün büyük kültür dillerinin inkişâfında tercümenin başlıca bir âmil olduğu müşâhede edilmektedir. Türkçe de bu umûmî kaidenin hâricinde değildir; onun da, târîh boyunca, belki bütün dönüm noktalarında tercümelerin ağır bastığı tesbît olunmaktadır. Tanzîmat devri ve sonrasında ise, tercümeye, gayet şuûrlu, planlı bir siyâsetle, Türkçenin inkişâfı için başlıca bir vâsıta olarak mürâcaat edilmiştir. Hedef, İstanbul Türkçesini, Fransız nesrini örnek alarak geliştirip resmî yazı dili ve edebî dil yapmaktır. Proje, daha 19. asrın sonlarında tamâmen muvaffak olmuş, Fransız nesrinin her çeşit türünü ve tekniğini kullanabilen asrî Türk nesri inşâ edilmiş ve Türkçemiz, aynı zamânda, pek geniş bir kelime hazînesine kavuşmuştur.

Bu safhaya kadar, Fransızcadan -umûmiyetle- millî hassâsiyet ve şuûrla tercümeler yapıldığı için, Fransızca, Türkçe üzerinde, gayet yapıcı, inkişâf, hattâihyâ edici bir têsîricrâ etmiştir. 1930'lardan îtibâren ise, Avrupacılık ideolojisi, Fransızcaya, Türkçeyi olabildiğince Fransızcalaştırmak için mürâcaat etmiş, bu devrede, Fransızca, Türkçe üzerinde tahrîpkâr ve tereddî ettirici bir têsîr göstermiştir.

Târîh boyunca Türkçenin inkişâfında tercümelerin têsîrinitâkîb etmek demek, Türkçenin Göktürkçeden Osmanlıcaya (dîğertâbirle İstanbul Türkçesine) uzanan on dört asırlık mâcerâsını içinden yaşamak demektir. Bu çalışmayı "tercüme bilimi (traductologie)" çerçevesinde yürüttüğümüz zamân, ondan, tercüme pratiğimiz için de çok mühim netîceler çıkmaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 225

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Hitabevi
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 195,00    195,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat