Uçta Savaşanlar: Hatay'da Kuva-yi Milliye - Dedebeyoğlu Hakkı Bey ve Silah Arkadaşları

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786259560663
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
436
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
%40 indirimli
430,00TL
258,00TL
9786259560663
887305
Uçta Savaşanlar: Hatay'da Kuva-yi Milliye - Dedebeyoğlu Hakkı Bey ve Silah Arkadaşları
Uçta Savaşanlar: Hatay'da Kuva-yi Milliye - Dedebeyoğlu Hakkı Bey ve Silah Arkadaşları
258.00

Günlerden, 12 Mart 1920 Perşembe günüydü. Hakkı Bey, akşamüstü çeteden bir grup arkadaşıyla birlikte Baslıka'da Hacı Hamza'nın yarenliğinde oturuyordu. Yanlarına bir köylü gelir, Antakya'dan gönderildiğini söyleyerek elindeki zarfı uzatır. Hakkı Bey, zarfı açar, içinden çıkan kâğıda sessizce göz gezdirmeye başlar ve okuyup bitirir. O anda birden gözlerinden yaş boşanır.
Herkes şaşırır; hep ağırbaşlı, soğukkanlı, dimdik bir insan olarak gördükleri bu adamın böyle sulu sepken ağlayışı, arkadaşlarını meraklandırır. Aynı anda sorular dökülür:
"Hayırdır Hakkı Bey, ne var?"
"Seni böyle üzen haber nedir?"
Mektup, Eylül ayından beri küçük torunuyla beraber Antakya'da hapishanede tutulan anası Sultan Hanım'dan geliyordu. Hakkı Bey, içlerinden birine uzatır. Yüksek sesle okunan mektubu hep birlikte dinlerler. Kağıdın altına mühür yerine basılmış, beş parmağı da çok güzel çıkmış el izi, küçük Abdurrahman'ındır.
Herkes sarsılmıştır; çeneler kitlenir, sıkılan yumruklar dizlere vurulur, içlerinden bazıları sessizce ağlamaya başlar.
Hakkı Bey, kendini toplar, her zamanki vakur duruşuna bürünür, ateş fışkıran gözlerle arkadaşlarına bakar. Sözlerin üstüne basa basa konuşur:
"Arkadaşlar, mektubu dinlediniz. Ben, hemen Antakya'ya inip hapishaneyi basacağım! Ya anamla çocuğumu kurtaracağım ya da orada vurulup şehit olacağım! Sizler, benim fedakâr, kara gün arkadaşlarımsınız. Ne dersiniz?"
Anında bir ses yükselir: "Senin anan bizim anamız, senin yavrun bizim yavrumuz. Biz de seninle geliyoruz!.."
Bir arkadaş daha kükrer:
"Hakkı Bey, Fransız'a baskın yapılacaksa hep birlikte basacağız. Bu, ölüme atılmaksa hep birlikte öleceğiz!"
Bir anda heyecan doruğa çıkar. "Evet, hep birlikte!" sesleri yükselir. Herkes coşmuş, "Gidelim, basalım!" diye kükremektedir.

(Tanıtım Bülteninden)

Günlerden, 12 Mart 1920 Perşembe günüydü. Hakkı Bey, akşamüstü çeteden bir grup arkadaşıyla birlikte Baslıka'da Hacı Hamza'nın yarenliğinde oturuyordu. Yanlarına bir köylü gelir, Antakya'dan gönderildiğini söyleyerek elindeki zarfı uzatır. Hakkı Bey, zarfı açar, içinden çıkan kâğıda sessizce göz gezdirmeye başlar ve okuyup bitirir. O anda birden gözlerinden yaş boşanır.
Herkes şaşırır; hep ağırbaşlı, soğukkanlı, dimdik bir insan olarak gördükleri bu adamın böyle sulu sepken ağlayışı, arkadaşlarını meraklandırır. Aynı anda sorular dökülür:
"Hayırdır Hakkı Bey, ne var?"
"Seni böyle üzen haber nedir?"
Mektup, Eylül ayından beri küçük torunuyla beraber Antakya'da hapishanede tutulan anası Sultan Hanım'dan geliyordu. Hakkı Bey, içlerinden birine uzatır. Yüksek sesle okunan mektubu hep birlikte dinlerler. Kağıdın altına mühür yerine basılmış, beş parmağı da çok güzel çıkmış el izi, küçük Abdurrahman'ındır.
Herkes sarsılmıştır; çeneler kitlenir, sıkılan yumruklar dizlere vurulur, içlerinden bazıları sessizce ağlamaya başlar.
Hakkı Bey, kendini toplar, her zamanki vakur duruşuna bürünür, ateş fışkıran gözlerle arkadaşlarına bakar. Sözlerin üstüne basa basa konuşur:
"Arkadaşlar, mektubu dinlediniz. Ben, hemen Antakya'ya inip hapishaneyi basacağım! Ya anamla çocuğumu kurtaracağım ya da orada vurulup şehit olacağım! Sizler, benim fedakâr, kara gün arkadaşlarımsınız. Ne dersiniz?"
Anında bir ses yükselir: "Senin anan bizim anamız, senin yavrun bizim yavrumuz. Biz de seninle geliyoruz!.."
Bir arkadaş daha kükrer:
"Hakkı Bey, Fransız'a baskın yapılacaksa hep birlikte basacağız. Bu, ölüme atılmaksa hep birlikte öleceğiz!"
Bir anda heyecan doruğa çıkar. "Evet, hep birlikte!" sesleri yükselir. Herkes coşmuş, "Gidelim, basalım!" diye kükremektedir.

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 258,00    258,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat