Varlık ve Tapınak Eski Yunan Tapınağının Kavramsal İnşası Üzerine Arkitektonik Bir Deneme

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786059636339
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
234
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
%23 indirimli
150,00TL
115,50TL
Taksitli fiyat: 1 x 115,50TL
Tedarikçi Stoğu 2 Adet
9786059636339
576158
Varlık ve Tapınak
Varlık ve Tapınak Eski Yunan Tapınağının Kavramsal İnşası Üzerine Arkitektonik Bir Deneme
115.50

Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)

Arkeoloji araştırmalarım esnasında, inanılırlığı sorgulanmayan, evrensel seviyede “bilimsel”

gözüken birçok “keskin ifadenin” aslında oldukça sezgisel, romantik ve keyfi kanılara

dayandığını gözlemledim. Batı'nın kültür tarihi ve arkeoloji disiplininde, özellikle 19. yüzyıl ve

20. yüzyılın ilk yarısında, sanki bir “yapının” öyle olmasını istediği için, belirgin anlatım

şemalarının hakikat kabul edildiğini, bu epistemenin de terminolojisi modernize edilerek

günümüze değin döngüsel bir şekilde tekrar edildiğini “hissettim”. Hissettim dememin

nedeni bu kadar uzun zamandır tekrar edilen kavramların artık akıldan ziyade bilinçdışında

aldıkları konumlardır. Ben bu tür sezgisel-keyfi anlatılara (ki alt katmanlarında kosmos adı

verilmiş düzenle ilgili sürekli söylem üretiyor veya sorun çözüyorlar) “Klasik Paradigma”

diyorum. Klasik Paradigma, özellikle MÖ sekizinci yüzyıldan itibaren görünürlük kazanmış ve

devamlı olarak geliştirilmiş bir sosyo-kültürel forma dayanıyor. Bu çalışmada temelde klasik

paradigma dediğim “şey”in varoluş düzlemine, söylemlerine ve izlerine “Eski Yunan Dinsel

Mimarisi” üzerinden dokunmak istedim.

Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)

Arkeoloji araştırmalarım esnasında, inanılırlığı sorgulanmayan, evrensel seviyede “bilimsel”

gözüken birçok “keskin ifadenin” aslında oldukça sezgisel, romantik ve keyfi kanılara

dayandığını gözlemledim. Batı'nın kültür tarihi ve arkeoloji disiplininde, özellikle 19. yüzyıl ve

20. yüzyılın ilk yarısında, sanki bir “yapının” öyle olmasını istediği için, belirgin anlatım

şemalarının hakikat kabul edildiğini, bu epistemenin de terminolojisi modernize edilerek

günümüze değin döngüsel bir şekilde tekrar edildiğini “hissettim”. Hissettim dememin

nedeni bu kadar uzun zamandır tekrar edilen kavramların artık akıldan ziyade bilinçdışında

aldıkları konumlardır. Ben bu tür sezgisel-keyfi anlatılara (ki alt katmanlarında kosmos adı

verilmiş düzenle ilgili sürekli söylem üretiyor veya sorun çözüyorlar) “Klasik Paradigma”

diyorum. Klasik Paradigma, özellikle MÖ sekizinci yüzyıldan itibaren görünürlük kazanmış ve

devamlı olarak geliştirilmiş bir sosyo-kültürel forma dayanıyor. Bu çalışmada temelde klasik

paradigma dediğim “şey”in varoluş düzlemine, söylemlerine ve izlerine “Eski Yunan Dinsel

Mimarisi” üzerinden dokunmak istedim.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 115,50    115,50   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat