Yüreklerimiz Hala Yangın Yeri Sivas 2 Temmuz 1993

Stok Kodu:
9786054274192
Boyut:
15x23
Sayfa Sayısı:
584
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2013-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
210,00TL
147,00TL
9786054274192
484795
Yüreklerimiz Hala Yangın Yeri Sivas
Yüreklerimiz Hala Yangın Yeri Sivas 2 Temmuz 1993
147.00

2 Temmuz 1993 günü, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas'ta halk edebiyatımızın büyük ozanlarından Pir Sultan Abdal için düzenlenen şenlikler çok acı bir sonla, bir katliamla noktalandı.

Cuma namazından sonra kent merkezinde gösteriye başlayan şeriatçılar, Ozanlar Anıtı ve Atatürk heykellerine saldırdılar. Önce valilik ve kültür merkezini daha sonra da şenliğe katılanların kaldığı Madımak Oteli'ni kuşattılar. Sayıları 15 bine ulaşan göstericiler oteli taşlamaya başladılar. "Sivas Aziz Nesin'e mezar olacak" sloganlarıyla Madımak Oteli'ni ateşe verdiler.

Laik düzeni yıkarak din esaslarına dayalı devlet kurmayı hedefleyen "şeriatçıların kanlı kalkışması" olarak tarihe geçen katliamda 33 konuk, 2 otel görevlisi ile 2 saldırgan yaşamını yitirdi.

Pir Sultan Abdal Şenliği'ne katılanlar, yobaz çetelerinin kurdukları insanlık dışı tuzaktan habersizdiler. Yaşamlarını bilime, sanata, daha güzel bir dünyanın yaratılmasına vermiş insanlar 30 Haziran gecesi, türkülerle, şarkılarla, başlarında şenlik şapkalarıyla, sırtlarında şenlik tişörtleriyle yola koyulmuşlardı. Hiçbiri bu yolculuktan geriye dönmeme ihtimali olduğunu, hele hele yanarak ölme ihtimali olduğunu akıllarından bile geçirmemişti.

Aslında "hiç bir şey birdenbire olmadı."

Madımak Oteli'nin içindekilerle birlikte yakılması "organize" bir hareketti; önceden planlanmış ve hazırlıkları yapılmıştı.
Otelde sıkışıp kalan insanlar "Bizi kurtarın" diye feryat ederken oteli ateşe veren güruh, keyif içinde alevlerin yükselmesini seyrediyordu.

Bazıları, "İşte cehennem ateşi. Kâfirler yanıyor. İtfaiye arabalarını sokmayın" diye bağırıyordu.

Sanıklar için DGM'nin gerekçeli kararında şunlar söyleniyordu: "Sanıklar, yanan kişilerin ölüm çığlıkları karşısında kıllarını bile kıpırdatmamış, ölmelerini şeriat yanlısı sloganlar atarak zevkle izlemişlerdir."

Her şey, polislerin, askerlerin, devletin ve tüm dünyanın gözleri önünde olup bitti. Korkunç olay tarihimize koca bir leke olarak geçti. Madımak'tan yükselen duman bütün ülkeyi sardı... Soluksuz bıraktı...

Olayın karanlık yönleri tümüyle aydınlatılamadı...

2 Temmuz 1993 günü, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas'ta halk edebiyatımızın büyük ozanlarından Pir Sultan Abdal için düzenlenen şenlikler çok acı bir sonla, bir katliamla noktalandı.

Cuma namazından sonra kent merkezinde gösteriye başlayan şeriatçılar, Ozanlar Anıtı ve Atatürk heykellerine saldırdılar. Önce valilik ve kültür merkezini daha sonra da şenliğe katılanların kaldığı Madımak Oteli'ni kuşattılar. Sayıları 15 bine ulaşan göstericiler oteli taşlamaya başladılar. "Sivas Aziz Nesin'e mezar olacak" sloganlarıyla Madımak Oteli'ni ateşe verdiler.

Laik düzeni yıkarak din esaslarına dayalı devlet kurmayı hedefleyen "şeriatçıların kanlı kalkışması" olarak tarihe geçen katliamda 33 konuk, 2 otel görevlisi ile 2 saldırgan yaşamını yitirdi.

Pir Sultan Abdal Şenliği'ne katılanlar, yobaz çetelerinin kurdukları insanlık dışı tuzaktan habersizdiler. Yaşamlarını bilime, sanata, daha güzel bir dünyanın yaratılmasına vermiş insanlar 30 Haziran gecesi, türkülerle, şarkılarla, başlarında şenlik şapkalarıyla, sırtlarında şenlik tişörtleriyle yola koyulmuşlardı. Hiçbiri bu yolculuktan geriye dönmeme ihtimali olduğunu, hele hele yanarak ölme ihtimali olduğunu akıllarından bile geçirmemişti.

Aslında "hiç bir şey birdenbire olmadı."

Madımak Oteli'nin içindekilerle birlikte yakılması "organize" bir hareketti; önceden planlanmış ve hazırlıkları yapılmıştı.
Otelde sıkışıp kalan insanlar "Bizi kurtarın" diye feryat ederken oteli ateşe veren güruh, keyif içinde alevlerin yükselmesini seyrediyordu.

Bazıları, "İşte cehennem ateşi. Kâfirler yanıyor. İtfaiye arabalarını sokmayın" diye bağırıyordu.

Sanıklar için DGM'nin gerekçeli kararında şunlar söyleniyordu: "Sanıklar, yanan kişilerin ölüm çığlıkları karşısında kıllarını bile kıpırdatmamış, ölmelerini şeriat yanlısı sloganlar atarak zevkle izlemişlerdir."

Her şey, polislerin, askerlerin, devletin ve tüm dünyanın gözleri önünde olup bitti. Korkunç olay tarihimize koca bir leke olarak geçti. Madımak'tan yükselen duman bütün ülkeyi sardı... Soluksuz bıraktı...

Olayın karanlık yönleri tümüyle aydınlatılamadı...

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 147,00    147,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat