Zeytin Dalının Gölgesinde Mübadelenin 100. Yılı Anısına

Stok Kodu:
9786057225092
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
248
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%28 indirimli
180,00TL
129,60TL
Taksitli fiyat: 1 x 129,60TL
Tedarikçi Stoğu 4 Adet
9786057225092
776910
Zeytin Dalının Gölgesinde
Zeytin Dalının Gölgesinde Mübadelenin 100. Yılı Anısına
129.60

Mübadelenin 100. Yılı Anısına

‘’Ha Zeybek, Ha Sirtaki / Çal Birine, Oynasın Öteki’’

Bir tek bu var şimdi o günlerden kalan, bu ihtiyar zeytin ağacı. Belki yüz yaşında, tıpkı benim gibi… Buraya, Ayvalık’a gelirken, babam hatıra kalsın diye getirmişti fidesini Midilli’den. Bir bu ağaç var o günlerden kalan, bir  de yüreğimde demir pulluk bıçağının toprakta açtığı gibi derin ve bir türlü iyileşmeyen bir yara! Taa çocukluğumdan beridir cız da cızz yakıp durur içimi, sanırsın içimde bir avuç ateş var… Ne zaman o günler aklıma düşse, bir türkü duysam oralardan, gelip bu zeytinin altına oturur, yamalı bir bohçaya benzeyen çocukluğumu düşünürüm. Bazen yalnızlığım çın çın çınlar durup dururken; çınlama değil bu, bin tane arı girmiş gibi kulağıma. Her yalnızlık korkunçtur ya, memleket hasretine dair olan en korkunç olanıdır çocuk…  
Bugün gene çınlıyor sessizliğim. Yüreğim dalgalı bir deniz… Hüznü çocukluk sandığım o günlerde yaşanmış masal gibi, şeker gibi, taze ekmek gibi aklımdan hiç çıkmayan bir hikâye anlatacağım sana çocuk, içinde Ayvalık geçen bir hikâye! Belki içimin kabarmasını, kabaran yüreğimin nefesimi sıkıştırmasını azaltır anlatacaklarım. Kederden boğulduğumuz günlerde bile kardeşliğe tutunduğumuzu anlatan bu hikâye benimle mezara gitmesin, unutulmasın çocuk! 

Mübadelenin 100. Yılı Anısına

‘’Ha Zeybek, Ha Sirtaki / Çal Birine, Oynasın Öteki’’

Bir tek bu var şimdi o günlerden kalan, bu ihtiyar zeytin ağacı. Belki yüz yaşında, tıpkı benim gibi… Buraya, Ayvalık’a gelirken, babam hatıra kalsın diye getirmişti fidesini Midilli’den. Bir bu ağaç var o günlerden kalan, bir  de yüreğimde demir pulluk bıçağının toprakta açtığı gibi derin ve bir türlü iyileşmeyen bir yara! Taa çocukluğumdan beridir cız da cızz yakıp durur içimi, sanırsın içimde bir avuç ateş var… Ne zaman o günler aklıma düşse, bir türkü duysam oralardan, gelip bu zeytinin altına oturur, yamalı bir bohçaya benzeyen çocukluğumu düşünürüm. Bazen yalnızlığım çın çın çınlar durup dururken; çınlama değil bu, bin tane arı girmiş gibi kulağıma. Her yalnızlık korkunçtur ya, memleket hasretine dair olan en korkunç olanıdır çocuk…  
Bugün gene çınlıyor sessizliğim. Yüreğim dalgalı bir deniz… Hüznü çocukluk sandığım o günlerde yaşanmış masal gibi, şeker gibi, taze ekmek gibi aklımdan hiç çıkmayan bir hikâye anlatacağım sana çocuk, içinde Ayvalık geçen bir hikâye! Belki içimin kabarmasını, kabaran yüreğimin nefesimi sıkıştırmasını azaltır anlatacaklarım. Kederden boğulduğumuz günlerde bile kardeşliğe tutunduğumuzu anlatan bu hikâye benimle mezara gitmesin, unutulmasın çocuk! 

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 129,60    129,60   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat