Anısı Bizdik Bu Kentin

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786054979950
Boyut:
13,5 x 21
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
%35 indirimli
36,00TL
23,40TL
9786054979950
875025
Anısı Bizdik Bu Kentin
Anısı Bizdik Bu Kentin
23.40

Edip Cansever, bir şiirinde ‘‘İnsan yaşadığı yere benzer'' der.





Yaşadığı şehre benzeyen insanlar, şehir değiştikçe ne kadar değişmektedirler? İnsanlar mı yaşadıkları şehirleri kendilerine benzetirler, yoksa şehirler mi insanları kendisine benzetir? Doğup büyüdüğü şehrin geçirdiği travmaları içinde hissederek yaşayan insanların hikâyesini göreceksiniz bu kitapta.



Romanın kurgusu, bilinen en eski yerleşim merkezlerinden olan Trabzon'un, 80'lerin başına kadar yaşadığı değişimin biraz köklerine inmek, orada gezinirken bugünle köprü kurmak, şehrin yaşadığı acıları bir keskin bıçak gibi kalbinde taşıyan yazarın, bu şehirle hesaplaşması üzerine kurulmuş. Yüzyıllar içerisinde oluşmuş kimliğini hızla kaybeden şehir, başkalaşarak kendinden uzaklaşıp, rengini, çok kültürlülüğünü ve giderek de doğal tipolojisini terk ederken, korku dolu günlerin ve ümitsiz aşkların arasından süzülüp gelen hayatlara dair



kalıntılar arasında şehrin nostaljik semtleri olan Soğuksu'ya, Kemeraltı'na, Pazarkapı'ya, Mumhaneönü'ne, Boztepe'ye düşüyor yolu yazarın. Eskinin sadece yıkılıp yok edildiği, yenininse kendisine benzemediği şehrin



sokaklarını adımlarken, geçmişin gölgesinde bugünü yaşamanın buruk hüznünü süren sokakların, terkedilmiş, yıkılmış evlerin, kurumuş ağaçların, odun ve kömür deposuna dönmüş bahçelerin yalnızlığıyla daha da



yalnızlaşıyor. Ama esas yalnızlaşmak, kendi şehrine uzaklaşmakla başlıyor.





(Tanıtım Bülteninden)






Edip Cansever, bir şiirinde ‘‘İnsan yaşadığı yere benzer'' der.





Yaşadığı şehre benzeyen insanlar, şehir değiştikçe ne kadar değişmektedirler? İnsanlar mı yaşadıkları şehirleri kendilerine benzetirler, yoksa şehirler mi insanları kendisine benzetir? Doğup büyüdüğü şehrin geçirdiği travmaları içinde hissederek yaşayan insanların hikâyesini göreceksiniz bu kitapta.



Romanın kurgusu, bilinen en eski yerleşim merkezlerinden olan Trabzon'un, 80'lerin başına kadar yaşadığı değişimin biraz köklerine inmek, orada gezinirken bugünle köprü kurmak, şehrin yaşadığı acıları bir keskin bıçak gibi kalbinde taşıyan yazarın, bu şehirle hesaplaşması üzerine kurulmuş. Yüzyıllar içerisinde oluşmuş kimliğini hızla kaybeden şehir, başkalaşarak kendinden uzaklaşıp, rengini, çok kültürlülüğünü ve giderek de doğal tipolojisini terk ederken, korku dolu günlerin ve ümitsiz aşkların arasından süzülüp gelen hayatlara dair



kalıntılar arasında şehrin nostaljik semtleri olan Soğuksu'ya, Kemeraltı'na, Pazarkapı'ya, Mumhaneönü'ne, Boztepe'ye düşüyor yolu yazarın. Eskinin sadece yıkılıp yok edildiği, yenininse kendisine benzemediği şehrin



sokaklarını adımlarken, geçmişin gölgesinde bugünü yaşamanın buruk hüznünü süren sokakların, terkedilmiş, yıkılmış evlerin, kurumuş ağaçların, odun ve kömür deposuna dönmüş bahçelerin yalnızlığıyla daha da



yalnızlaşıyor. Ama esas yalnızlaşmak, kendi şehrine uzaklaşmakla başlıyor.





(Tanıtım Bülteninden)






Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 23,40    23,40   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat